Marmara kıyıları iklim değişikliğine karşı savunmasız

İklim değişikliği, Marmara Denizi'ne kıyısı olan şehirlerde etkisini her geçen gün daha fazla hissettiriyor. Son yıllarda artan sıcaklık değerleri, düzensiz yağış rejimleri ve deniz seviyesindeki yükselme, bölgedeki doğal dengenin bozulmasına yol açıyor. Uzmanların yaptığı son araştırmalar, Marmara kıyılarının bu küresel kriz karşısında oldukça savunmasız olduğunu ortaya koyuyor.

Haber Giriş Tarihi: 07.12.2025 16:22
Haber Güncellenme Tarihi: 07.12.2025 16:22

Marmara Üniversitesi Çevre Bilimleri Enstitüsü'nün gerçekleştirdiği çalışmaya göre, bölgedeki ortalama sıcaklık değerleri son 20 yılda 1,4 derece arttı. Bunun yanında düzensiz yağış artışlarının yanı sıra kurak geçen ayların sayısında da belirgin bir artış gözlemlendi. Araştırma ekibinin paylaştığı verilere göre, deniz seviyesinde meydana gelen yükselme kıyı ekosistemlerini tehdit ederken, şehirlerdeki altyapının bu duruma hazırlıklı olmadığına dikkat çekiliyor.

Marmara'da balıkçılık sektörünün durumuna ilişkin yapılan başka bir araştırmada ise, su sıcaklıklarındaki artışın deniz canlılarının göç davranışlarını değiştirdiği ve biyoçeşitliliği azalttığı sonucuna ulaşıldı. Özellikle hamsi ve lüfer gibi ekonomik değeri yüksek türlerin azalması beklenenden daha hızlı yaşanıyor. Yerel balıkçılar bu durumun hem gelir kaybına hem de bölgenin geleneksel balıkçılık kültürünün zayıflamasına neden olduğunu belirtiyor.

Araştırmacılar ayrıca, kıyı kentlerindeki hızlı kentleşmenin ve sanayi atıklarının Marmara Denizi'nin doğal yenilenme süreçlerini baltaladığını vurguluyor. Deniz salyasının (müsilaj) büyük bir çevre felaketi olarak geçtiğimiz yıllarda gündeme oturduğunu hatırlatan uzmanlar, iklim değişikliği ile birleşen yoğun kirliliğin benzer sorunları tekrar tetikleyebileceğini ifade ediyor.

Çözüm yolları üzerine çalışan uzmanlar, özellikle bölgesel ölçekli dayanıklılık planlarının hızla devreye alınması gerektiğini söylüyor. Bunlar arasında yeşil altyapı projelerinin yaygınlaştırılması, endüstriyel atık kontrolünün sıkılaştırılması ve temiz enerjiye geçiş sürecinin hızlandırılması gibi adımlar yer alıyor. Ancak çözüm önerilerinin hayata geçirilmesi için hem merkezi yönetimin hem de yerel halkın iş birliği yapmasının kritik olduğu belirtiliyor.

(Ramazan Gültaş)