Son yıllarda yapılan araştırmalar, migren ataklarını tetikleyen faktörlerin çeşitliliğini ve bireyler üzerindeki etkilerini daha ayrıntılı bir şekilde ele aldı. Uzmanların yeni bulguları, bu rahatsızlığı yaşayan milyonlarca kişinin yaşam kalitesini artırmaya yönelik önemli ipuçları sunuyor.
Dünya Sağlık Örgütü’nün yayımladığı son rapora göre, dünya genelinde her yedi kişiden biri migrenle mücadele ediyor. Migren ataklarının başlıca sebepleri arasında genetik yatkınlık ve stres gibi bilindik etkenler bulunsa da, yeni araştırmalar başka tetikleyici unsurların da önemli rol oynadığını ortaya koydu.
Avrupa Nöroloji Derneği'nin bu yılki kongresinde sunulan bir araştırmada, çevresel faktörlerin ve beslenme alışkanlıklarının migren üzerindeki etkileri detaylı bir şekilde incelendi. Araştırmaya göre, özellikle işlenmiş gıdalar, katkı maddeleri içeren yiyecekler ve dengesiz beslenme alışkanlıkları, bireylerde migren ataklarını tetikleyebiliyor. Ayrıca, hava durumu değişiklikleri, yüksek nem oranı ve uzun süre güneş ışığına maruz kalmanın da tetikleyici nedenler arasında olduğu doğrulandı.
Bunun yanı sıra, uyku düzenindeki bozukluklar ve teknolojik cihazların yaydığı mavi ışık gibi modern yaşamın etkileri de migren hastalarının şikayetlerini artırıyor. Araştırmacılara göre, bireylerin günlük rutinlerinde yapacakları küçük değişiklikler, migren riskini önemli ölçüde azaltabilir.
Uzmanlar, migren tedavisinde sadece ilaç kullanımına değil, aynı zamanda sağlıklı yaşam alışkanlıklarına da yönelmenin önemine dikkat çekiyor. Bu kapsamda, bireysel tetikleyicilerin belirlenmesi ve bunlardan kaçınmaya yönelik bir yaşam tarzı benimsemenin atakların önüne geçmekte kilit rol oynadığı belirtiliyor.
(Fatma Hatun Altıkardeş)