Minimalist yaşam tarzı, son yıllarda dünya genelinde olduğu gibi Türkiye'de de giderek daha fazla ilgi görmektedir. İnsanların daha sade ve anlamlı bir yaşam arayışına girmesi, tüketim alışkanlıklarını yeniden gözden geçirmelerine sebep olmaktadır. Peki, bu yaşam tarzı Türkiye'de gerçekten yaygınlaşıyor mu? Araştırmalar ne diyor?
2023 yılı verilerine göre, Türkiye'de minimalist yaşam tarzını benimseyenlerin sayısı artış göstermektedir. Tüketici davranışları üzerine yapılan bir araştırmada, katılımcıların %38'inin artık daha az eşya satın almaya çalıştığı ve mevcut eşyalarını daha uzun süre kullanmayı tercih ettiği ortaya çıkmıştır. Bu oran, özellikle genç nüfus arasında daha da yüksektir. 18-34 yaş arasındaki bireylerin %47'si gereksiz tüketimden uzaklaşmaya çalıştığını ifade etmiştir.
Uzmanlar, minimalist yaşam tarzının yükselişinin birkaç temel faktöre dayandığını belirtmektedir. Ekonomik koşulların zorluğu, bireyleri daha bilinçli harcamalar yapmaya yönlendirirken çevre bilincinin artması da bireylerin sade bir yaşam tercih etmelerine katkı sağlamaktadır. Ayrıca, sosyal medyada minimalizmi teşvik eden içeriklerin yaygınlaşması, bu yaşam felsefesinin popülerliğini artırmaktadır.
Türkiye'deki minimalizm hareketinin bir diğer boyutu da ev düzeni ve kişisel alan tasarımıdır. Özellikle küçük evlerde yaşayan bireyler için minimalizm, hem pratik hem de estetik bir çözüm olarak öne çıkmaktadır. Bu konuda yapılan bir ankette katılımcıların %65'i, evlerinde yalnızca işlevsel ve gerçekten ihtiyaç duydukları eşyalara yer verdiklerini belirtmiştir.
Tüm bu verilere rağmen, minimalist yaşam tarzının Türkiye'de henüz tam anlamıyla oturmuş bir alışkanlık olmadığı da unutulmamalıdır. Alışveriş tutkusu ve statü göstergesi olarak kullanılan eşyalar, toplumun geneli üzerinde hâlâ etkili bir yere sahiptir. Ancak yine de değişen dünyaya ayak uyduran yeni nesil, bu konuda daha açık fikirli görünmektedir.
(Sema Yüksel Güngörmez)