Son yıllarda küresel ölçekte yaşanan orman kaybı, doğal yaşamı ve insanlığı tehdit eden kritik bir sorun haline geldi. Özellikle tarım arazileri açmak, kentleşme ve sanayi faaliyetleri gibi insan kaynaklı nedenlerle dünya genelinde ormanlık alanlar hızla azalıyor. Uzmanlar, bu gidişata dur denilmediği takdirde ekosistem dengesinin ciddi şekilde bozulacağını belirtiyor.
Birleşmiş Milletler’in Orman ve Tarım Örgütü tarafından yayımlanan son raporlara göre, her yıl dünya genelinde yaklaşık 10 milyon hektarlık ormanlık alan yok oluyor. Özellikle tropikal bölgelerdeki yağmur ormanları, bu kayıpların en büyük bölümünü oluşturuyor. Yağmur ormanlarının yıkımı, sadece ağaçlarla sınırlı kalmayıp yeryüzündeki biyolojik çeşitliliğin büyük bir kısmını tehdit ediyor.
Türkiye de orman kaybına karşı mücadele eden ülkeler arasında yer alıyor. Son yıllarda çıkan yangınlar, yasa dışı kesim ve kontrolsüz yapılaşma nedeniyle orman alanlarında ciddi azalmalar gözlenmekte. Uzmanlar, bu süreçte çevre bilincinin artırılması, sürdürülebilir politikaların benimsenmesi ve etkin denetim mekanizmalarının devreye sokulması gerektiğini vurguluyor.
Ormanların yok oluşu, yalnızca ekolojik bir sorundan ibaret değil; aynı zamanda ekonomik ve sosyal etkileri olan çok boyutlu bir krizdir. Ormanlar, su kaynaklarının korunmasından karbon emilimine kadar pek çok alanda hayati rol oynar. Bu nedenle ormansızlaşma, iklim değişikliğini hızlandırdığı gibi milyonlarca insanın geçimini de zorlaştırıyor.
Araştırmacılar, ormansızlaşmayla mücadelede acil adımlar atılmasının kaçınılmaz olduğunu söylüyor. Yeniden ağaçlandırma çalışmalarının teşvik edilmesi, sürdürülebilir tarım uygulamalarının hayat geçirilmesi ve devletlerarası iş birliğinin geliştirilmesi gibi çözümler gündemdeki en önemli başlıkları oluşturuyor.
(Özkan Güngörmez)