Türkiye otomobil pazarı, 2025 yılına durgun bir başlangıç yaptı. Yüksek enflasyon, sıkı para politikaları ve krediye erişimde yaşanan zorluklar, tüketici davranışlarını doğrudan etkiledi. Otomobil ve hafif ticari araç satışları, yılın ilk iki ayında geçen yıla göre %14’ten fazla azaldı.
Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği (ODMD) verilerine göre, Ocak-Şubat 2025 döneminde toplam 159 bin 384 araç satıldı. Bu sayı, 2024’ün aynı dönemine göre %14,2’lik bir düşüşe işaret ediyor. En sert gerileme ise %30’u aşan oranla hafif ticari araç segmentinde yaşandı. Bu segmentteki daralma, özellikle küçük işletmelerin araç yenileme planlarını ertelemesinden kaynaklandı.
Artan fiyatlar ve faiz oranları, bireysel alıcıların daha ekonomik segmentlere yönelmesine neden oldu. A, B ve C segmenti araçlar, toplam satışların %80’inden fazlasını oluşturdu. C segmentindeki sedan ve SUV modelleri, gerek fiyat-performans oranı gerekse geniş model yelpazesi nedeniyle en çok tercih edilen gruplar arasında yer aldı.
SUV tipi araçların pazardaki payı %58’e ulaştı. Bunun yanında benzinli araçlar hâlâ ilk sırada yer alırken, hibrit ve elektrikli araçlara olan ilgi de gözle görülür biçimde artıyor. Elektrikli araçların toplam pazardaki payı %12’yi geçti.
Pazardaki genel durgunluğa rağmen, lüks segmentteki araç satışlarında artış yaşandı. Bu durum, gelir dağılımındaki uçurumun otomotiv sektörüne de yansıdığı şeklinde yorumlanıyor. Özellikle ithal markalara olan ilginin yüksek kalması, kur etkisine ve yüksek vergilere rağmen bu segmentin dirençli olduğunu gösteriyor.
Sektör temsilcileri, 2025 yılı genelinde otomobil satışlarının 1,1 milyon adet civarında kalmasını bekliyor. Bu rakam, 2024’ün yüksek satış grafiğine kıyasla sınırlı bir daralmaya işaret ediyor. Ancak faiz oranlarında olası gevşeme ve firmaların düzenleyeceği kampanyalar sayesinde yılın ikinci yarısında toparlanma ihtimali masada.
Otomotiv sektörü, ekonomik dalgalanmaların etkisine açık yapısıyla 2025’e temkinli bir giriş yaptı. Tüketici tercihlerindeki değişim, krediye erişim sorunları ve vergi baskısı pazarı yavaşlatsa da, elektrikli araçlara olan ilgi ve teknolojik gelişmeler sektörün önümüzdeki dönemde yeniden ivme kazanabileceğini gösteriyor.
(Ayşe Candan)