
Bilim insanları, küresel sıcaklık artışının 1,5 derece ile sınırlandırılmasının, ekstrem hava olaylarını minimize etmede belirleyici olacağını vurguluyor. Araştırmacılar, bu hedefin gerçekleştirilmesiyle sadece sıcak gün sayısında azalma sağlanmakla kalmayıp, tarım, sağlık ve ekosistemler üzerindeki yıkıcı etkilerin de hafifletilebileceğini belirtiyor.
2025 yılında yayımlanan bir çalışma, Paris Anlaşması'nın iklim eylemlerinin hızlandırılmasındaki önemine dikkat çekiyor. Çalışmada yer alan verilere göre, enerji kullanımı ve karbon salınımlarındaki değişikliklerle küresel ısınmanın yavaşlatılabileceği ortaya kondu. Özellikle sanayi sektöründeki dönüşüm, yenilenebilir enerji yatırımları ve ormanların korunması gibi uygulamalar sayesinde dünya genelindeki sıcaklık artış eğiliminde gözle görülür bir düşüş sağlanması mümkün hale geliyor.
Paris İklim Anlaşması kapsamında belirlenen hedeflere ulaşılması durumunda, milyonlarca insanın aşırı sıcaklıkların neden olduğu sağlık sorunlarından korunacağı da ifade ediliyor. Uzmanlar bu bağlamda, aşırı sıcak günlerin azalmasının mevcut su kaynaklarının korunmasından ekonomik kayıpların önüne geçilmesine kadar pek çok olumlu katkı sağlayacağını belirtiyor. Ayrıca şehirlerdeki altyapılar için de ciddi bir rahatlama yaratabileceği, iklim değişikliğinin tetiklediği doğal afet risklerini azaltabileceği belirtiliyor.
Tüm bu bulgulara bakıldığında, Paris Anlaşması'nın sadece çevresel değil toplumsal anlamda da büyük bir dönüşümü mümkün kılacağı görülüyor. Ancak bu hedeflere ulaşılması, ülkelerin anlaşmayı sıkı bir şekilde uygulayıp karbon salınım hedeflerine uygun politikalar geliştirmesiyle gerçekleştirilebilir.
(Sema Yüksel Güngörmez)