
Uzman psikologların gerçekleştirdiği en son çalışmalar, stresli durumlar karşısında psikolojik dayanıklılığın etkilerini daha net bir şekilde göz önüne seriyor. Özellikle toplumda büyük ses getiren bir araştırma, dayanıklılığı düşük bireylerin iş hayatında veya özel yaşamlarında başarısızlık korkusu sebebiyle daha fazla endişe yaşadığını vurguluyor. Ancak aynı durumlara maruz kalan, dayanıklılığı yüksek bireyler çözüm odaklı yaklaşımları ve duygusal dengeyi koruyabilme yetenekleri sayesinde bu tür olumsuzlukları çevik bir şekilde atlatabiliyor.
Harvard Üniversitesi’nde yapılan kapsamlı bir çalışma, psikolojik dayanıklılığı güçlendiren bazı temel faktörleri ortaya koyuyor. Uzmanlara göre, sağlıklı bir sosyal destek ağı, pozitif bir bakış açısı ve problem çözme becerileri kişinin hem ruhsal hem de fiziksel esenliğini artırmada büyük bir rol oynuyor. Ayrıca düzenli fiziksel aktivitelerin ve mindfulness gibi farkındalık temelli tekniklerin bu dayanıklılığı yükseltmekte son derece etkili olduğu belirtiliyor.
Araştırmacılar, psikolojik dayanıklılığın sadece bireysel düzeyde değil, toplumsal düzeyde de kritik önemde olduğunu savunuyor. Öyle ki, dayanıklı bireylerden oluşan toplumlar kriz anlarında daha az zarar görüyor ve normalleşme süreçlerini daha hızlı tamamlayabiliyor. Bu bağlamda bu becerinin erken yaşlardan itibaren desteklenmesi gerektiği söyleniyor. Çocuklarda ve gençlerde özgüven, bağımsız karar alma ve stres yönetimi gibi alanlarda yapılan eğitimler, bu önemli özelliği kazandırmak için etkin yöntemler arasında yer alıyor.
(Ramazan Gültaş)