
Uzmanlar, bireylerin alışılmış yaşam tarzlarına geri dönerken zorlandığını ve bu süreçte psikolojik desteğin öneminin daha fazla anlaşılır hale geldiğini belirtiyorlar. Ayrıca, sosyal medya kullanımı ve teknolojik gelişmelerin, insan ilişkilerinde yarattığı mesafelere dikkat çeken araştırmalar, bu faktörlerin de ruh sağlığını olumsuz etkileyebileceğine işaret ediyor.
Klinik psikologlar, terapiye başvuranların sayısının her geçen gün arttığını ve bunun acil bir ihtiyaca dönüştüğünü söylüyor. Ayrıca, her yaştan insanlar için danışmanlık hizmetlerinin daha erişilebilir hale gelmesi gerektiğine dair vurgular artıyor. Araştırmacılar, bu sürecin doğru müdahalelerle desteklenmesi gerektiğini ve toplumsal farkındalığın artırılması için çalışmalara ihtiyaç duyulduğunu ifade ediyorlar.
Özellikle genç yetişkinlerde görülen kaygı bozukluklarının da dikkat çekici ölçüde arttığı belirtiliyor. Eğitim kurumlarının ve ailelerin işbirliği yaparak bu gençleri desteklemeleri, kriz anlarında daha sağlıklı baş etme yolları geliştirmelerine yardımcı olabilir.
(Dilvin Altıkardeş)