
Ruh sağlığı izni, çalışanların psikolojik veya duygusal stres nedeniyle işyerinden geçici olarak ayrılmalarına olanak tanıyan bir uygulamadır. Bu izin, çalışanların zihin ve beden sağlıklarını iyileştirmelerine yardımcı olmak amacıyla verilir ve diğer sağlık izinlerinden farklı olarak, özellikle psikolojik iyileşmeyi hedefler. Bu tür izinler, stres, anksiyete, depresyon, tükenmişlik gibi zihinsel sağlık sorunları yaşayan çalışanlar için büyük bir rahatlama sağlar.
Son yıllarda, şirketler ruh sağlığı izinlerini sadece bir tatil hakkı olarak değil, aynı zamanda uzun vadeli sağlık ve verimlilik için bir strateji olarak görmeye başlamıştır. Birleşmiş Milletler Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre, zihinsel sağlık sorunları dünya genelinde giderek artmakta ve iş yerlerinde daha fazla dikkat edilmesi gereken bir konu haline gelmektedir.
Son yıllarda yapılan araştırmalar, iş yerlerinde ruh sağlığı izni uygulamalarının giderek arttığını ortaya koyuyor. 2024 yılında yapılan bir araştırmaya göre, Türkiye’deki büyük şirketlerin %42’si, çalışanlarına ruh sağlığı izni sunarken, küçük ve orta ölçekli işletmelerde ise bu oran %18 seviyelerine yükselmiş durumda. Bu oran, 2019 yılında yalnızca %10 civarındaydı. Uzmanlar, bu artışı, toplumda ruh sağlığının öneminin daha fazla kabul edilmesine ve zihinsel sağlığın, fiziksel sağlık kadar önemli bir konu olarak görülmesine bağlıyor.
Ruh sağlığı izinlerinin giderek yaygınlaşmasının sebeplerinden biri de, iş yerindeki stresin ve psikolojik baskıların artmasıdır. Çalışma saatlerinin uzaması, iş yükünün ağırlaşması ve işyerindeki ilişkiler, çalışanların zihinsel sağlığını olumsuz etkileyebiliyor. Ruh sağlığı izni, çalışanların bu stresle başa çıkmalarına yardımcı olarak iş yerinde daha sağlıklı bir ortamın oluşmasına katkı sağlıyor.
Ruh sağlığı izni uygulamasının hem çalışanlar hem de işverenler için faydaları bulunuyor. Çalışanlar açısından, psikolojik ve duygusal olarak zorlayıcı bir dönemden geçildiğinde, işyerinden kısa bir süreliğine ayrılabilmek, stres seviyesini azaltmak ve iyileşmek için önemli bir fırsat sunuyor. Bu tür izinler, tükenmişlik sendromu ve depresyon gibi daha ciddi zihinsel sağlık sorunlarının önlenmesinde kritik rol oynayabilir.
İşverenler içinse, çalışanlarının ruh sağlığına yönelik destek sağlamanın uzun vadede yüksek verimlilik ve iş gücü sürekliliği sağladığı yapılan araştırmalarla kanıtlanmıştır. 2023 yılında yapılan bir çalışma, ruh sağlığı izinleri sunan şirketlerde çalışanların %33 daha az devamsızlık gösterdiğini ve iş performanslarının %21 oranında arttığını göstermektedir.
Türkiye’de ruh sağlığı izninin yasalarla desteklenmesi konusunda henüz net bir düzenleme bulunmamakla birlikte, bazı özel sektör şirketleri bu izni gönüllü olarak sunmaktadır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, ruh sağlığı desteği ve çalışanların psikolojik iyilik halleri için çeşitli eğitim ve programlar sunmaktadır. Ancak, uzmanlar, bu tür izinlerin yasalarla daha geniş bir şekilde düzenlenmesinin, çalışanların haklarının güvence altına alınması adına önemli bir adım olacağını vurguluyor.
(Dilvin Altıkardeş)