
Yayımlanan "Sağlıkta Şiddet Raporu"nda yer alan çarpıcı verilere göre yalnızca yılın ilk altı ayında 200'den fazla şiddet olayı rapor edildi. Bu olayların yüzde 60'ının hastane acil servislerinde gerçekleştiği belirtiliyor. Bunun yanı sıra hem fiziksel saldırılar hem de sözlü tehditler, sağlık çalışanlarının günlük iş hayatının bir parçası haline gelmiş durumda.
Bir diğer dikkat çekici veri ise, sağlık sektöründe çalışanların yüzde 80’inin meslekleri sırasında en az bir kez şiddete maruz kalmış olması. Türk Tabipleri Birliği'nin gerçekleştirdiği bir ankette, sağlık personelinin büyük çoğunluğu şiddet olaylarına maruz kalma korkusuyla işlerini yaparken sürekli bir tedirginlik yaşadıklarını dile getiriyor. Bu durum, yalnızca bireylerin psikolojik ve fiziksel sağlığını değil, aynı zamanda verilen sağlık hizmetinin kalitesini de olumsuz etkiliyor.
Uzmanlar, sağlıkta şiddetin önlenebilmesi için yalnızca cezai yaptırımların yeterli olmadığını vurguluyor. Hastanelerdeki iş yükünün ağırlığı, personel azlığı ve hasta yakınlarının beklentilerinin gerçekçi olmaması gibi yapısal sorunlar da bu durumun altında yatan temel etkenler arasında gösteriliyor. Ayrıca, sağlık çalışanlarını hedef alan saldırılarda bulunan kişilere yönelik cezaların yetersiz kalması, suçun önlenmesinde caydırıcılığı zayıflatıyor.
Öte yandan, 2022 yılında yürürlüğe giren Sağlıkta Şiddet Yasası ile birlikte bazı iyileştirmeler getirilse de sahanın aktörleri bu düzenlemelerin yeterli olmadığını düşünüyor. Uzmanlar, sorunun yalnızca hukuki değil, aynı zamanda toplumsal bir yaklaşımla ele alınması gerektiğine inanıyor. Sağlık çalışanlarının can güvenliği sağlamadan toplumda huzuru tesis etmenin mümkün olmayacağı aşikar.
Bu bağlamda özellikle halkın bilinçlendirilmesi, sağlık hizmetlerindeki iletişimin güçlendirilmesi ve iş yükünün azaltılmasına yönelik sistemik çözümler sunulması gerekiyor. Sağlık sektöründe şiddetten arındırılmış bir çalışma ortamı yaratmanın yolu, tüm paydaşların ortak hareket ettiği uzun vadeli bir plan görmekten geçiyor gibi görünüyor.
(Sema Yüksel Güngörmez)