Son yıllarda dijitalleşmenin hız kazanmasıyla birlikte internet ortamında karşılaşılan dolandırıcılık yöntemleri de giderek çeşitleniyor. Günümüzde bireyler ve kurumlar dijital kimlik, yani çevrim içi kimlik bilgileri üzerinden birçok işlem gerçekleştiriyor. Ancak bu dijital dönüşüm, aynı zamanda kötü niyetli kişilerin hedeflerini genişletmesine neden oluyor. Son veriler, sahte dijital kimlik vakalarının artış gösterdiğini ortaya koyuyor ve bu durum hem bireyler hem de güvenlik otoriteleri için alarm zillerini çalıyor.
Uzmanlar, sahte dijital kimlik kullanımındaki artışı, internet kullanıcılarının bilinçsizliği ve siber güvenlik önlemlerindeki yetersizliklerle ilişkilendiriyor. Yapılan bir araştırmaya göre, kötü niyetli kişiler çevrim içi ortamda kullanıcı bilgilerini ele geçirip sahte hesaplar oluşturmak için genellikle oltalama (phishing) gibi yöntemlere başvuruyor. Bu durum hem finansal kayıplara yol açarken hem de bireylerin veya şirketlerin güvenilirliğini doğrudan sarsıyor.
Araştırma sonuçları aynı zamanda kullanıcıların karmaşık şifreler yerine kolay tahmin edilebilen şifreler kullandığını ve bu durumun hacker’lar için işleri daha da kolaylaştırdığını ortaya koyuyor. Özellikle sosyal medya platformlarında açık bir şekilde paylaşılan kişisel bilgiler, sahte kimlik oluşturulmasında önemli bir etken olarak öne çıkıyor.
Siber güvenlik uzmanları, bu artışın önüne geçmek için hem bireysel hem de kurumsal düzeyde bazı önlemler alınmasını öneriyor. İlk olarak, çevrim içi platformlarda kişisel bilgilerin paylaşılmasına azami özen gösterilmesi gerektiği vurgulanıyor. Ayrıca, iki aşamalı kimlik doğrulama yöntemlerinin kullanılması, dolandırıcıların hesaplara erişimini zorlaştırıyor. Şifre güvenliği konusunda da hassasiyet gösterilmesi gerektiği belirtilirken, güçlü, karmaşık ve düzenli olarak değiştirilen şifrelerin kullanımının önemine dikkat çekiliyor.
Devletlerin ve teknoloji şirketlerinin konuya daha sıkı düzenlemelerle yaklaşması gerektiği de diğer bir önemli tavsiye. Verilerin korunması için yeni nesil teknolojiler geliştirilirken, aynı zamanda kullanıcıların farkındalığını artırmak adına eğitim programlarının oluşturulması öneriliyor.
(Ramazan Gültaş)