
Yapılan araştırmalara göre, 2023 yılında Türkiye'deki işletmelerin yüzde 65'i en az bir kez siber saldırıya maruz kalmış durumda. En sık karşılaşılan tehditlerin başında fidye yazılımları, kimlik avı saldırıları ve DDoS (dağıtık hizmet engelleme) atakları geliyor. Araştırma ayrıca, küçük ve orta ölçekli işletmelerin (KOBİ) siber güvenlik konusunda daha kırılgan olduğunu gösteriyor. Büyük ölçekli firmalardaki profesyonel altyapıya kıyasla KOBİ'lerde eksik olan güvenlik önlemleri, bu işletmeleri potansiyel hedef haline getiriyor.
Uzmanlar, siber güvenlikte başarıya ulaşabilmek için hem teknolojik araçların hem de insan faktörünün önemine dikkat çekiyor. Örneğin, çalışanlara düzenli olarak verilen farkındalık eğitimleri ve güçlü parola yönetimi gibi temel uygulamalar, saldırılara karşı ilk savunma hattını oluşturuyor. Ayrıca, yapay zeka tabanlı saldırı tespit sistemlerinin kullanımı yaygınlaşıyor. Bu sistemler, saldırıları daha gerçekleşmeden algılayarak riskleri en aza indirmeyi amaçlıyor.
Son yıllarda devreye alınan Ulusal Siber Güvenlik Stratejisi kapsamında Türkiye'de devlet kurumları ve kritik sektörlerde yer alan şirketler için güvenlik protokolleri güncellendi. Bu kapsamda özellikle enerji, ulaştırma ve finans gibi kritik altyapılardaki güvenlik önlemleri artırıldı. Bununla birlikte kişisel verilerin korunmasına yönelik düzenlemeler de sıkılaştırılarak vatandaşın dijital güvenliği ön planda tutuldu.
Siber tehditlere karşı alınan bu önlemler, büyük ölçüde bireylerin ve kurumların iş birliği ile etkili hale geliyor. Teknoloji uzmanları, sıradan bir kullanıcının bile basit tedbirlerle siber saldırıların çoğunun önüne geçebileceğini belirtiyor. Örneğin, güncel yazılımlar kullanmak, bilinmeyen e-posta bağlantılarına tıklamamak ve düzenli yedekleme yapmak bu saldırılara karşı bir önlem olarak öne çıkıyor.
(Özkan Güngörmez)