Son yıllarda sosyal medya platformlarının önü alınamayan yükselişi, alışveriş alışkanlıklarımızı köklü şekilde değiştirdi. Artık insanlar birkaç tıklama ile ürünlere ulaşabiliyor, yorumları okuyabiliyor ve sipariş verebiliyor. Ancak çevrimiçi alışverişin bu kadar yaygınlaşması, sahte ürün satışlarında da ciddi bir artışı beraberinde getirdi. Yapılan son araştırmalar, sahte ürünlerin sosyal medya üzerinden satışının önceki dönemlere kıyasla yüzde 45 oranında arttığını gösteriyor.
Tüketici Dernekleri Federasyonu'nun yayımladığı verilere göre sosyal medya üzerinden yapılan alışverişlerde en çok şikayet edilen konular arasında sahte ürünler birinci sırada yer alıyor. Kişisel bakım ürünlerinden elektronik cihazlara, tekstilden yiyeceğe kadar birçok kategoride sahte veya taklit ürünlerin piyasada dolaştığı tespit edilmiş durumda. Özellikle ünlü markaların taklitlerini satan profiller, kullanıcıların güvenini kazanmak için yüksek takipçi sayıları ve profesyonel reklam görselleri kullanıyor.
Konuyla ilgili açıklama yapan uzmanlar, sahte ürünlerin hem ekonomik hem de sağlık açısından büyük riskler taşıdığına dikkat çekiyor. Sahte kozmetik ürünler cilt yanıklarına ve tahrişe neden olabilirken, taklit elektronik ürünler kısa devre yaparak ciddi kazalara yol açabiliyor. Ayrıca sahte ürün pazarının gelişmesi, markaların ekonomik zarar görmesine ve yasal takip süreçlerinin yoğunlaşmasına neden oluyor.
Dijital dolandırıcılıkla mücadele etmek için bireylerin daha bilinçli davranması gerektiğine vurgu yapan uzmanlar, şu önerilerde bulunuyor: Alışveriş yapmadan önce satıcının güvenilirliği kontrol edilmeli, resmi veya doğrulanmış marka hesaplarından alışveriş yapılmalı ve olağan dışı düşük fiyatlı ürünlere karşı dikkatli olunmalı. Şirketler ise sahte ürün satan hesaplara yönelik sıkı takip sağlamak için sosyal medya platformlarıyla iş birliğini artırmalı.
(Dilvin Altıkardeş)