
Özellikle çocuklar ve gençler arasında hızla popülerleşen bu akımlar, masum görünen meydan okumaların ötesine geçerek fiziksel ve psikolojik sağlık riskleri doğuruyor. Uzmanlar, bu tür içeriklerin sosyal medyada hızla yayılmasının gençler üzerindeki etkisine dikkat çekerek şunları söyledi: "Çocuklar ve gençler, sosyal medya platformlarında akran baskısına karşı oldukça savunmasız. Beğeni ve takipçi kazanma isteği, onları tehlikeli ve sağlıksız davranışlara yönlendirebiliyor.”
Büyük miktarda baharat yutmaya çalışan çocuklar, solunum yollarında tahriş ve boğulma tehlikesiyle karşılaşıyor.
Çocukların gece yarısı gizlice evden çıkarak tehlikeli yerlere gitmesi teşvik ediliyor, bu durum kaybolma ve güvenlik sorunlarına yol açıyor.
Tehlikeli hareketlerin yer aldığı bu akımlar, ciddi yaralanmalara neden olabiliyor.
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanları, sosyal medyada yayılan bu tür içeriklerin çocukların fiziksel ve ruhsal sağlığı üzerinde derin izler bırakabileceğini ifade etti: "Çocukların bu tür içeriklere maruz kalması sadece fiziksel yaralanmalarla sınırlı kalmıyor, aynı zamanda özgüven sorunları ve kaygı bozuklukları gibi psikolojik etkiler de yaratabiliyor."
Öte yandan, sosyal medya platformlarının da daha sıkı içerik denetimi yapması gerektiğine dikkat çekiliyor. Çocukların güvenliği için zararlı içerikleri hızla tespit edip kaldırabilecek teknolojiler geliştirilmesi gerektiği belirtiliyor.
Türkiye’de sosyal medya platformlarına yönelik yasal düzenlemeler, bu tür tehlikeli içeriklerle mücadelede önemli bir adım olarak görülüyor. Ancak, bu düzenlemelerin etkili bir şekilde uygulanması ve denetimlerin sıklaştırılması gerektiği vurgulanıyor.
(Sema Yüksel Güngörmez)