
Yayınlanan bir rapora göre, Avrupa'daki futbol kulüplerinin yüzde 60'ından fazlası son iki yılda nakit akışı problemleri yaşadı. Gelir tabanlarının güçlü olduğu düşünülen bazı köklü kulüpler bile yüksek faizli borç finansmanına başvurmak zorunda kaldı. Aynı şekilde Türkiye'de de kulüpler, döviz kurundaki dalgalanmaların etkisiyle artan yabancı futbolcu maaşlarını ödeyebilmek adına alternatif finansal kaynaklar arıyor.
Araştırmalar gösteriyor ki sponsorluk ve yayın haklarına dayalı geleneksel gelir modelleri artık sürdürülebilirliği garanti edemiyor. Taraftarların pandemi sonrası dönemde stadyumlara dönüşü yavaş oldu ve bilet satış gelirlerinde hala istenen seviyelere ulaşabilmiş değil. Bu durum özellikle küçük ve orta ölçekli kulüpleri daha kırılgan bir pozisyona itiyor.
Durum yalnızca gelir tarafında değil, maliyetler noktasında da zorlayıcı. Enerji fiyatlarındaki artış, antrenman tesisleri ve stadyumların işletme giderlerini ciddi şekilde yükseltti. Aynı zamanda oyuncu transfer piyasasında yükselen fiyatlar, kulüplerin rekabetçi yapılarını sürdürebilmesi için daha fazla borçlanmasına yol açtı.
Ekim ayında yapılan başka bir çalışmaya göre, taraftar odaklı dijital dönüşüm projeleri krizle başa çıkmada önemli bir araç olarak görülüyor. Kulüpler, NFT satışları, dijital üyelik hizmetleri ve online platformlardan sağladıkları yeni gelir modellerini genişletmek için yoğun çaba harcıyor. Ayrıca akademilerin etkin bir şekilde yönlendirilmesi ve yerli-yabancı oyuncu dengesinin yeniden planlanması gelecekte kritik bir rol üstlenebilir.
Spor ekonomistlerine göre, mevcut krizden çıkış stratejilerinin en etkili yolu, sadece kısa vadeli borçlanmalarla günü kurtarmak yerine uzun vadeli sürdürülebilirlik planlarına odaklanmak. Özellikle altyapılara yatırım yapmak, genç yetenekleri keşfedip geliştirmek ve yerel kaynakları harekete geçirmek spor organizasyonlarının geleceği için büyük önem taşıyor.
(Ramazan Gültaş)