Son yıllarda dünya genelinde sürdürülebilirlik kavramı birçok sektörde öncelikli bir konu haline gelirken, moda sektörü de bu değişimden etkileniyor. Türkiye’de sürdürülebilir moda trendinin giderek yükselişe geçtiği görülüyor ve bu durum üreticilerden tüketicilere kadar geniş bir kesimi kapsıyor. Yapılan güncel bir araştırma, Türk moda sektöründeki sürdürülebilirlik anlayışının geçmiş yıllara göre önemli bir ivme kazandığını gösteriyor.
2023 yılında 250’den fazla markanın katılımıyla gerçekleştirilen bir araştırmaya göre, Türkiye’de faaliyet gösteren giyim üreticilerinin %60'ı çevre dostu malzemeler kullanmaya yöneldi. Araştırma ayrıca tüketicilerin %70’inin satın alma kararlarında artık sürdürülebilirlik kriterlerini dikkate aldığını ortaya koyuyor. Bu, tüketicilerin etik ve çevresel sorumluluk taşıyan markaları daha fazla tercih ettiği anlamına geliyor.
Sürdürülebilir moda denildiğinde doğaya saygılı üretim süreçleri, geri dönüştürülebilir malzeme kullanımı ve adil çalışma koşulları ön plana çıkıyor. Türkiye’de bu çerçevede yapılan çalışmalar arasında, organik pamuk üretimi ve düşük su tüketimi sağlayan teknolojilerin entegrasyonu dikkat çekiyor. Özellikle Ege Bölgesi’nde son yıllarda organik tarım faaliyetlerine yönelik yatırımlar artarken bu gelişme, uluslararası pazarlar nezdinde de Türk tekstil ürünlerinin prestijini artırıyor.
Moda markaları aynı zamanda müşterilerle sürdürülebilirlik bilincini paylaşmak amacıyla sosyal sorumluluk projelerine yatırım yapıyor. Örneğin, bazı şirketler geri dönüşüm merkezleri kurarak eski giysilerin yeniden değerlendirilmesini sağlıyor. Diğer taraftan, genç nesil tasarımcılar da koleksiyonlarını oluştururken sıfır atık prensibine öncelik vermeye başladı.
Ancak sürdürülebilirlikte başarı elde etmek için tüm paydaşların birlikte hareket etmesi büyük önem taşıyor. Uzmanlara göre, devlet teşviklerinin artırılması, eğitimlerle farkındalığın güçlendirilmesi ve küçük ölçekli üreticilerin yeniden dönüşüm süreçlerine entegrasyonu kritik bir rol oynuyor.
(Fatma Hatun Altıkardeş)