Termik santrallerde çevre ve insan sağlığına dair önemli bir konu gündemdeki yerini korumaya devam ediyor. Yapılan araştırmalar, pek çok termik santralde hâlâ etkin bir filtreleme sisteminin olmadığını gözler önüne seriyor. Bu durum, çevreye yayılan zararlı gazların ve parçacıkların insan sağlığı üzerinde ciddi riskler oluşturmasına neden oluyor.
Uzmanlar, özellikle karbon salınımı ve partikül madde oranlarının kontrol altına alınamamasının hava kirliliğini artırdığına dikkat çekiyor. Türkiye genelinde yapılan son araştırmalar, bazı santrallerin filtre sistemlerini tam anlamıyla devreye sokmadığını ve bu nedenle emisyon değerlerinin yasal sınırların çok üstünde olduğunu ortaya koyuyor. Özellikle bölge halkı, solunum yolu başta olmak üzere çeşitli sağlık sorunları yaşadığını belirterek yetkililere çağrıda bulunuyor.
Enerji yönetmeliklerine göre termik santrallerin filtre sistemi kurması ve düzenli bakımını gerçekleştirmesi zorunlu. Ancak ekonomik nedenler, denetim eksikliği ve uygulama sürecindeki gecikmeler bu sistemlerin hayata geçirilmesini geciktiriyor. Uzmanlar, mevcut durumun hem çevresel hem de toplumsal maliyetinin ağır olacağını vurguluyor.
Çevre örgütleri ve sivil toplum kuruluşları, konuya ilişkin farkındalığı artırmak için çeşitli kampanyalar yürütüyor. Aynı zamanda bu kuruluşlar, denetim mekanizmalarının güçlendirilmesini ve yaptırımların ağırlaştırılmasını talep ediyor. Bilim dünyası ise uzun vadeli çözümün yenilenebilir enerjiye geçişte yattığını belirtiyor.
(Fatma Hatun Altıkardeş)