Günümüzde diyabet, sadece dünya genelinde değil, Türkiye’de de hızla artan önemli bir sağlık sorunu olarak öne çıkıyor. Son yapılan araştırmalar, Türkiye’de yaklaşık 1,7 milyon kişinin insülin tedavisi görmek zorunda olduğunu ortaya koyuyor. Diyabet hastalığında bu sayının bir kısmını Tip 1 diyabetli bireyler oluştururken, büyük bir kısmını ise Tip 2 diyabet hastaları kapsıyor.
Türk Diyabet Vakfı ve Sağlık Bakanlığı iş birliğiyle hazırlanan 2023 Diyabet Raporu'na göre Türkiye’de diyabet prevalansı her geçen yıl artış gösteriyor. Raporda yer alan verilere göre, diyabet hastalığı tanısı konulan bireylerin oranı %13’lere ulaşmış durumda. Bu oran, her sekiz kişiden birinin diyabete yakalandığını ortaya koyarak yaygınlığın ne denli ciddi boyutta olduğunu gözler önüne seriyor. Daha endişe verici olan ise bu kişilerin yaklaşık %40’ının henüz durumlarının farkında olmaması.
Uzmanlar, özellikle hareketsiz yaşam tarzı, yanlış beslenme alışkanlıkları ve obezitenin diyabet vakalarının artışında temel etkenler arasında yer aldığını belirtiyor. Ancak bu hastalığın kontrol altına alınmasında erken tanı ve düzenli tedavinin önemine dikkat çekiliyor. Özellikle insülin tedavisi, diyabet yönetiminde kritik bir rol oynuyor. İnsülin tedavisine ihtiyaç duyan kişi sayısındaki artış ise toplumda yaşam alışkanlıklarına yönelik daha büyük bir farkındalık ihtiyacını gündeme getiriyor.
Endokrinologlar, diyabetin tedavi edilebilecek bir hastalık olmamakla birlikte, kontrol altına alınabileceğini ve yaşam kalitesini düşürmeden yönetilebileceğini vurguluyor. Yeterli bilinci oluşturmak adına toplum genelinde eğitim çalışmaları yapılması gerektiğini dile getiren uzmanlar, bireylerin kan şekerinin düzenli kontrol edilmesinin erken dönemde önlem almak adına büyük bir önem taşıdığını ifade ediyor.
Sağlık otoriteleri ayrıca toplumun daha sağlıklı seçimler yapmasını teşvik etmek için çeşitli projeler planlıyor. Sağlık Bakanlığı tarafından önerilen yeni adımlar arasında okullarda gıda bilincini artırıcı programlar, spor faaliyetlerinin teşvik edilmesi ve düzenli sağlık taramalarının yaygınlaştırılması bulunuyor.
(Sema Yüksel Güngörmez)