Türkiye'de geçtiğimiz yıl anne ölüm oranlarında önemli bir düşüş yaşandı ve oranlar, tarihsel olarak kaydedilen en düşük seviyeye geriledi. Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan detaylı incelemelere göre, bu başarı son yıllarda anne ve çocuk sağlığını iyileştirmek için yürütülen kapsamlı sağlık politikalarıyla doğrudan ilişkilendiriliyor. Elde edilen bulgular, Türkiye'nin bu alanda uluslararası standartlara yaklaşmayı sürdürdüğünü de ortaya koyuyor.
Resmi verilere göre, Türkiye'de 2022 yılı itibarıyla her 100 bin doğumda meydana gelen anne ölümü oranı 13,1 olarak kaydedildi. Bu oran, özellikle son on yıl içinde sürdürülen etkili tedbirler neticesinde düzenli olarak azaldı. Sağlık Bakanlığı yetkilileri, yeni doğan yoğun bakım ünitelerinin artırılması, kırsal alanlarda daha erişilebilir sağlık hizmetleri sağlanması ve gebe takibinin yaygınlaştırılmasının bu başarıda kritik rol oynadığına dikkat çekiyor.
Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan uzmanlar, bu olumlu gelişmelere rağmen istikrarı sağlamak için mevcut tedbirlerin sürekli olarak güncellenmesi gerektiğini vurguluyor. Özellikle doğum öncesi ve sonrası takip sürecinin iyileştirilmesi ve eğitim kampanyalarının yaygınlaştırılması, anne ölümlerini sıfıra yaklaştırma hedefi doğrultusunda önemli adımlar olarak değerlendiriliyor. Ayrıca, sağlık personelinin sürekli eğitimi ve teknolojik altyapının güçlendirilmesi de sürdürülebilir başarı için temel unsurlar arasında yer alıyor.
Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) verilerine göre, küresel ölçekte her yıl yaklaşık 300 bin kadın hamilelik ya da doğum sürecinde hayatını kaybetmekte. Bu nedenle Türkiye’nin kaydettiği ilerleme hem bölgesel hem de ulusal düzeyde önemli bir örnek teşkil ediyor. Anne sağlığındaki bu iyileşme, ülkedeki genel sağlık sisteminin geliştirilmesine yönelik atılan adımların da bir yansıması olarak değerlendiriliyor.
(Sema Yüksel Güngörmez)