
2023 yılı itibarıyla Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın verilerine göre sosyal yardımların bütçesi, önceki yıllara kıyasla yüzde 40 oranında artırıldı. Bu bütçe artışında, ekonomik dalgalanmaların etkilerini azaltmak ve vatandaşların yaşam standartlarını korumak temel hedef olarak belirlendi. Araştırma şirketlerinin hazırladığı raporlara göre, yardım programlarına erişimdeki kolaylıklar sayesinde başvuru sayılarında ciddi bir artış yaşandı. 2020 yılında ortalama olarak yılda 2 milyon aile bu yardımlardan faydalanırken, 2023'te bu rakam 3,5 milyona ulaştı.
Sosyal yardımların çeşitlenmesi de dikkat çeken başka bir gelişme olarak öne çıkıyor. Gıda ve nakit yardımları gibi temel desteklerin yanı sıra eğitim, sağlık ve enerji giderlerine yönelik desteklerde hatırı sayılır düzeyde artış oldu. Özellikle enerjiye yönelik sağlanan desteklerle birlikte vatandaşların doğal gaz ve elektrik faturalarında yüzde 30’a varan indirimlerden yararlandığı rapor ediliyor. Ayrıca kırsal bölgelerde yaşayanlar için hayata geçirilen tarımsal kalkınma projeleri, istihdam odaklı yardımlarla birlikte bölgesel kalkınma farklarının azalmasına katkı sağlıyor.
Yapılan saha araştırmaları ise sosyal yardım programlarının etkisini daha somut bir şekilde ortaya koyuyor. Örneğin Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine dayandırılarak yayımlanan son raporlara göre, sosyal yardım programlarına düzenli şekilde dahil edilen ailelerin yüzde 70’i yoksulluk sınırının üzerine çıkmayı başardı. Eğitim yardımlarıyla birlikte üniversite eğitimi gören öğrenci sayısında da yüzde 20’lik bir artış yaşandığı belirtiliyor.
Uzmanlara göre, devlet destekli sosyal yardım programlarının en büyük başarılarından biri, sadece ekonomik yardım sağlamakla sınırlı kalmayarak bireylere psiko-sosyal destek sunabilmesi. Yeni projelerle birlikte toplumun farklı kesimlerine yönelik özel programlar uygulanıyor. Engelli bireyler için evde bakım desteği, çalışan annelere yönelik çocuk bakım yardım paketleri ve yaşlı bireyler için özel huzurevi projeleri bu politikanın önemli örneklerinden bazıları olarak karşımıza çıkıyor.
Ancak eleştiriler de mevcut. Bazı uzmanlar, sosyal yardım programlarının yalnızca kısa vadeli çözümler sunduğunu ve istihdam odaklı uzun vadeli projelere daha fazla ağırlık verilmesi gerektiğini vurguluyor. Ayrıca kamu kaynaklarının etkin kullanımı konusundaki şeffaflık eksikliği de tartışmalara neden oluyor.
Önümüzdeki süreçte sosyal yardımlarla ilgili daha fazla yenilik bekleniyor. Dijital teknolojinin ve yapay zekanın kullanıldığı yeni sistemlerle birlikte ihtiyaç sahiplerinin tespiti ve yardımların dağıtımı çok daha hızlı hale gelecek. Bu yeniliklerin yanı sıra toplumsal dayanışmayı teşvik eden sivil toplum projeleriyle devlet destekli programların daha etkili bir uyum göstermesi hedefleniyor.
(Sema Yüksel Güngörmez)