Türkiye, dünya kuru üzüm ihracatının yüzde 30’unu tek başına yapacak

Son yıllarda tarım sektöründe gerçekleştirilen gelişmeler, Türkiye’nin küresel pazardaki konumunu güçlendirmeye devam ediyor. Özellikle kuru üzüm ihracatında dikkat çeken Türkiye, dünya genelinde bu alandaki üretim ve ihracatta önemli bir paya sahip. Yapılan son araştırmalar, Türkiye’nin dünya kuru üzüm ihracatının yaklaşık yüzde 30’unu tek başına gerçekleştirerek liderlik hedefinde emin adımlarla ilerlediğini ortaya koyuyor.

Haber Giriş Tarihi: 03.12.2025 17:16
Haber Güncellenme Tarihi: 03.12.2025 17:16

Ege İhracatçı Birlikleri tarafından yapılan çalışmalara göre, Türkiye’nin sahip olduğu iklim ve toprak yapısı, kuru üzümde kalite ve rekoltede dünyada rekabetçi bir avantaj sunuyor. ABD, Çin ve İran gibi ülkelerin de güçlü olduğu kuru üzüm piyasasında, Türkiye’nin büyüme performansı dikkat çekiyor. Araştırmacılar, yüksek kalite standartları ve sürdürülebilir tarım uygulamalarının Türkiye’nin bu başarısında kilit rol oynadığını belirtiyor.

Manisa ve çevresi, Türkiye’nin üzüm üretiminin ve ihracatının ana merkezi konumunda. Bölgede yetiştirilen üzümün aroma, tat ve uzun raf ömrü gibi avantajları, uluslararası pazarda tercih edilmesini sağlıyor. Ayrıca, bölgedeki üreticiler modern tarım tekniklerini benimseyerek hem verimliliği artırıyor hem de çevresel yükü minimize ediyor.

TÜİK verilerine dayanarak hazırlanan bir başka araştırma ise Türkiye'nin kuru üzüm sektöründen elde ettiği gelirin her geçen yıl arttığını gösteriyor. 2022 yılında yapılan toplam ihracatın yüzde 70’den fazlası Avrupa Birliği ülkelerine gerçekleştirilirken, İngiltere, Almanya ve İtalya en büyük alıcılar arasında yer aldı. Analistler, Türk ürünlerinin fiyat performans dengesi açısından uygun bulunmasının ve tüketici güvenini kazanmasının bu trendi desteklediğini ifade ediyor.

Kuru üzümden elde edilen gelir yanında sektördeki istihdam katkısı da Türkiye tarımı için stratejik önem taşıyor. Tarım alanındaki inovasyon çalışmaları ve devletin sağladığı teşvik stratejileri ise üreticileri destekliyor. Sürekli yapılan Ar-Ge yatırımlarıyla daha dayanıklı ve lezzetli üzüm türleri geliştirilirken, enerji verimliliği yüksek kurutma tesisleri ile üretim süreçlerinde karbon ayak izi küçültülüyor. Uzmanlar, bu modernleşmenin önümüzdeki yıllarda Türk ürünlerine yönelik talebi daha da artıracağı görüşünde.

Ancak bu büyümeye rağmen sektörün önünde hâlâ bazı zorluklar bulunuyor. Yüksek girdi maliyetleri ve küresel ekonomik dalgalanmalar zaman zaman üreticiyi zor durumda bıraksa da sektör temsilcileri bu darboğazları aşmak için dijitalleşmeden tedarik zinciri optimizasyonuna kadar çeşitli çözümler geliştiriyor.

(Fatma Hatun Altıkardeş)