
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) verilerine göre Türkiye’nin toplam enerji ithalatında son beş yılda yüzde 35'e varan bir artış gözlendi. Bu oran, enerji tüketiminin hızla arttığı Çin gibi büyük ekonomileri bile geride bırakarak Türkiye’yi enerji ithalatının lider ülkelerinden biri yaptı. Türkiye'nin ağırlıklı olarak doğalgaz, petrol ve kömür gibi fosil yakıtlarda yoğunlaşan ithalat kalemleri, bu yükselişte kritik bir rol oynuyor.
Araştırma bulguları, Türkiye’nin enerji tüketimindeki artışın temel nedenlerini de ortaya koyuyor. Öncelikle sanayi sektörünün büyümesi, enerji talebinde doğrudan etkili olmakta. Özellikle otomotiv, tekstil ve ağır sanayi üretimi gibi yüksek enerji talep eden sektörlerin yükselişi bu ihtiyacın temelinde yatıyor. Bunun yanı sıra ülkede gerçekleşen nüfus artışı ve kentsel dönüşüm projeleri de enerji tüketiminin büyümesine katkıda bulunan faktörler arasında.
Türkiye hükümeti de enerji politikalarında önemli düzenlemeler yaparak bu büyümeye ayak uydurmayı hedefliyor. Bir yandan yenilenebilir enerji kaynaklarına yapılan yatırımları artırırken diğer yandan enerji ithalatında kesintisiz bir arzın sağlanması için stratejik iş birlikleri oluşturuluyor. Son dönemde yapılan uluslararası anlaşmalar ve boru hattı projeleri bu politikanın önemli bir parçası olarak öne çıkıyor.
Uzmanlar ise bu hızlı ithalat artışının uzun vadede sürdürülebilir olmayabileceği konusunda uyarılar yapıyor. Enerji bağımlılığının ekonomik dengeler üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çeken ekonomistler, en kısa sürede yerli kaynakların devreye sokulmasının önemine vurgu yapıyorlar. Ayrıca yenilenebilir enerji projelerine yapılan yatırımların hızlandırılması gerektiği belirtiliyor.
Çin gibi büyük bir ekonomiyi geride bırakmak, Türkiye açısından bir başarı olarak değerlendirilebilirken, bu durum aynı zamanda riskleri de beraberinde getiriyor. Enerji ithalatına dayalı büyümenin uzun vadede dışa bağımlılığı artırabilecek potansiyeline dikkat çeken uzmanlar, Türkiye’nin enerji stratejilerinde hem çeşitlilik hem de sürdürülebilirlik konularına öncelik vermesi gerektiğini ifade ediyorlar.
(Sema Yüksel Güngörmez)