
Türkiye'nin stratejik coğrafi konumu, fuarcılık sektöründe kendini kanıtlamasında önemli bir rol oynadı. İstanbul, İzmir ve Ankara gibi şehirlerde gerçekleşen büyük çaplı fuarlar uluslararası katılımcıları bir araya getirirken, sektördeki organizasyon kalitesi ve lojistik avantajlar da bu cazibeyi artırıyor. Araştırmalar, Türkiye’nin alıcı ve satıcıları buluşturma noktasında kilit ülkelerden biri haline geldiğini ortaya koyuyor. Deloitte tarafından yayımlanan sektörel analizler, fuar alanındaki yatırımların 2024 yılında yüzde 15 oranında büyüdüğünü gösteriyor.
Aynı zamanda sektör temsilcileri, dijital çözümlerle entegre edilen hibrit fuar modellerine olan talebin arttığını belirtiyorlar. Katılımcılar, artık fiziksel etkinliklerle sınırlı kalmayan, çevrim içi platformlardan erişim sağlanabilen yenilikçi çözümleri tercih ediyor. Bunun yanı sıra, sürdürülebilirlik odaklı proaktif düşünceler de fuarcılığın geleceği açısından belirleyici bir rol oynuyor.
Türkiye’nin fuarcılık ekosisteminde her geçen yıl artan bir kalite standartları eğrisine rastlamak mümkün. Uluslararası arenada rekabet için sektör temsilcilerinin dikkatleri bu noktaya yoğunlaşıyor. Uzmanların görüşlerine göre, önümüzdeki yıllarda eğitim programları ve altyapı yatırımlarıyla bireysel ve kurumsal gelişim daha fazla ön plana çıkacak.
(Özkan Güngörmez)