Son dönemde dünyadaki dijital tehditlerin artışı Türkiye’ye de yansıdı. Yapılan araştırmalara göre, Türkiye’ye yönelik siber saldırılar son bir ay içinde üç kat artış gösterdi. Özellikle kamu kurumları, finans kuruluşları ve sağlık sektörü bu saldırıların ana hedefleri arasında yer alıyor. Uzmanlar, siber güvenlik açıklarının hızla kapatılmasının ve sistemlerin güncel yazılımlarla korunmasının bu saldırıları azaltmada kritik olduğunu vurguluyor.
Konuya ilişkin olarak yerel ve uluslararası güvenlik firmalarının verileri incelendiğinde, en yoğun saldırı türünün DDoS (Dağıtılmış Hizmet Engelleme) olduğu belirlendi. Bu saldırılarla hedef sistemlerin işleyişini durdurmak amaçlanıyor. Ayrıca kimlik avı (phishing) içerikli girişimlerin de büyük ölçüde arttığı tespit edildi. Saldırganlar, genellikle bireysel kullanıcıların bilgilerini ele geçirerek büyük ölçekli dolandırıcılıklar gerçekleştirmeyi hedefliyor.
Türkiye’deki siber güvenlik uzmanlarından oluşan bir araştırma ekibinin sağladığı verilere göre, son 30 gün içerisinde tam 45 milyonun üzerinde saldırı girişimi raporlandı. Bu saldırıların büyük bir kısmının yurt dışından kaynaklandığı belirtilirken, özellikle Uzak Doğu ve Doğu Avrupa merkezli grupların aktif oldukları ifade edildi. Uzmanlar, bu durumu yalnızca Türkiye’ye özgü değil, genel bir küresel tehdit artışı olarak yorumluyor.
Konuyla ilgili değerlendirme yapan bilişim güvenliği uzmanı Dr. Elif Kaya: “Bu denli hızlı artışların sebebi genellikle hem global hem yerel etmenlere dayanıyor. Siber saldırganlar, ekonomik ve politik dalgalanmaları fırsat bilerek daha fazla tehdit oluşturmaya çalışıyor. Türkiye’nin bu anlamda daha güvenilir bir altyapıya geçiş yapması gerekiyor,” dedi.
Bununla birlikte, kamu kurumlarının ve özel sektörün son yıllarda siber güvenlik konusunda daha bilinçli çalışmalara başladığı gözlemleniyor. Özellikle kritik alt yapıların korunmasına yönelik alınan önlemler sayesinde birçok girişim bertaraf edilmiş durumda. Ancak uzmanlar, bireysel kullanıcıların da siber farkındalıklarını artırmaları gerektiğinin altını çiziyor. Kişisel bilgileri paylaşmama, güçlü şifreler kullanma ve yazılım güncellemelerine özen gösterme gibi temel önlemler, bireysel düzeyde ciddi fark yaratabilir.
(Sema Yüksel Güngörmez)