
2010'ların başında enerji üretiminin büyük bir bölümü fosil yakıtlara dayanan Türkiye, son yıllarda rüzgar, güneş ve hidroelektrik gibi doğal kaynaklara yönelmeye başladı. Bu süreçte özellikle Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) projelerinin etkisi büyük oldu. Türkiye'nin yenilenebilir enerji kapasitesi 2023 itibarıyla yaklaşık 55 gigavatı aşarken, toplam enerji üretiminin %44'ü bu kaynaklardan sağlanır hale geldi.
Avrupa Yenilenebilir Enerji İstatistik Raporu'nda yer alan bulgulara göre, Türkiye'nin bu konuda Avrupa genelindeki sıralaması dikkate değer bir yükseliş gösterdi. Özellikle rüzgar enerjisine yapılan yatırımlar sonucunda 2022 yılında bu alandaki kurulu güç %12 artış gösterdi. Ayrıca, güneş enerjisi kurulu gücünde yıllık bazda %45 gibi kayda değer bir büyüme sağlandığı görülüyor.
Bu başarıların bir diğer önemli nedeni de devlet teşvikleri ve düzenlemelerdir. Yenilenebilir enerji yatırımlarını desteklemek için çeşitli vergi muafiyetleri ve alım garantileri sağlanırken, son yıllarda enerji kooperatifleri gibi küçük ölçekli girişimlerle de yerel halkın sürece katılımı teşvik edildi. TÜBİTAK tarafından yayımlanan bir rapora göre, Türkiye yenilenebilir enerji teknolojilerine yapılan Ar-Ge harcamalarını %30 oranında artırarak kendi ekipman üretimine de odaklanmaya başladı. Bu sayede hem dışa bağımlılığı azaltmak hem de sektörde rekabet gücünü artırmak hedefleniyor.
Uzmanlar, Türkiye'nin bu alandaki performansını sürdürmesi durumunda önümüzdeki beş yıl içinde Avrupa çapında daha üst sıralara çıkabileceğini öngörüyor. Ancak bu başarılar kadar kritik olan bir diğer konu ise mevcut projelerin sürdürülebilirliği ve çevresel etkilerinin iyi yönetilmesi olacak gibi görünüyor.
(Sema Yüksel Güngörmez)