Uyku Apnesi Kalp Krizi Ve İnme Riskini Artırıyor

Son yıllarda yapılan araştırmalar, uyku apnesi rahatsızlığının yalnızca bir uyku sorunu değil, aynı zamanda ciddi sağlık riskleri taşıyan bir hastalık olduğunu ortaya koyuyor. Özellikle kalp krizi ve inme gibi hayati tehlike arz eden durumlarla uyku apnesi arasında güçlü bir bağlantı olması, bu rahatsızlığa yönelik farkındalık çalışmalarını daha da önemli hale getiriyor.

Haber Giriş Tarihi: 23.08.2025 14:09
Haber Güncellenme Tarihi: 23.08.2025 14:09

Görülen yaygın belirtiler arasında horlama, gündüz aşırı uyku hali ve nefes almanın uyku sırasında kesilmesi yer alıyor. American Heart Association ve Avrupa Kardiyoloji Derneği tarafından yayımlanan son raporlar, tedavi edilmeyen uyku apnesinin uzun vadede damar sağlığını ciddi şekilde etkileyebileceğine, kalp krizi riskini artırabileceğine ve inme riskini üç katına çıkarabileceğine işaret ediyor.

Özellikle obstrüktif uyku apnesi (OUA) olarak adlandırılan en yaygın formu, uyku sırasında solunum yolunun tıkanmasıyla karakterize ediliyor. Araştırmacılar, bu durumun vücutta oksijen seviyesinin düşmesine ve bunun sonucunda kalbin daha fazla çalışmasına neden olduğunu belirtiyor. Bu da zamanla yüksek tansiyon, düzensiz kalp ritmi ve kardiyovasküler hastalıkların oluşumuna zemin hazırlıyor.

Harvard Tıp Fakültesi'nde görev yapan uzmanların 10 bin kişi üzerinde yürüttüğü bir araştırma, uyku apnesi hastalarının yüzde 50'den fazlasının hipertansiyon geliştirdiğini ve bu kişilerin ani kalp durması riskiyle karşı karşıya olduğunu ortaya koydu. Bunun yanında, Annals of Neurology dergisinde yayımlanan bir başka çalışmada, orta dereceli ya da ileri düzey uyku apnesi olan bireylerin inme vakalarına daha yatkın olduğu gözlendi.

Uzmanlar, bu noktada erken teşhisin önemine vurgu yapıyor. Uyku merkezlerinde yapılan testlerle tanı konulabiliyor ve uygun tedavi yöntemleri belirleniyor. Tedavide genellikle CPAP cihazı (Sürekli Pozitif Havayolu Basıncı cihazı) kullanılarak solunum yollarının açık tutulması sağlanıyor. Ayrıca yaşam tarzı değişiklikleri, diyet programları ve sigara kullanımını sonlandırma gibi adımlar, tedavi sürecinin etkinliğini önemli ölçüde artırıyor.

Türkiye'de de her geçen gün daha fazla kişi bu konuda bilinçleniyor olsa da halk arasında hala yeterince önemsenmeyen bir durum söz konusu. Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan son değerlendirmelere göre ülkemizde yaklaşık yüzde 20 oranında yetişkinin hafif ya da ileri düzeyde uyku apnesi rahatsızlığı yaşadığı tahmin ediliyor.

(Dilvin Altıkardeş)