Günümüzde teknoloji, hayatın her alanını etkisi altına alırken, özellikle genç kuşak üzerinde belirleyici bir rol oynuyor. Yeni nesil, bilginin geleneksel kaynağı olan kitaplar yerine daha interaktif ve hızlı erişilebilir teknolojik araçlara yönelmeyi tercih ediyor. Bu durum hem kültürel dönüşümün bir yansıması hem de dijital çağın dayattığı bir gereklilik olarak değerlendirilebilir.
Araştırmalar, gençlerin boş zamanlarında kitap okumak yerine daha çok dijital içeriklere yöneldiğini ortaya koyuyor. Yapılan bir anket çalışmasına göre, 18-25 yaş arasındaki gençlerin yaklaşık %70'inin boş vakitlerinde sosyal medya platformlarında zaman geçirdiği, buna karşın sadece %20'sinin düzenli kitap okuma alışkanlığını sürdürdüğü tespit edilmiş. Araştırma bulguları, bu eğilimin temelinde hızlı bilgi edinme isteği, kısa süreli dikkat süresi ve teknolojiye olan erişim kolaylığının bulunduğunu gösteriyor.
Uzmanlar, bu eğilimin sadece bireysel değil, toplumsal etkiler de yaratabileceğine dikkat çekiyor. Kitapların kazandırdığı analitik düşünme ve derinlemesine anlayış yetisinin, dijital çağdaki kısa ve yüzeysel bilgi akışıyla yer değiştirmesinin uzun vadeli sonuçları olabileceği vurgulanıyor. Ancak bazı uzmanlar, bu dönüşümün tamamen olumsuz algılanmaması gerektiğini belirterek, teknolojinin doğru kullanıldığında bilgiye erişim açısından büyük avantajlar sunduğunu ifade ediyor.
Diğer yandan, eğitimciler ve kültür savunucuları, kitap okuma kültürünü yeniden canlandırma konusunda farklı stratejiler geliştiriyor. Bu noktada, e-kitap ve sesli kitap teknolojilerinin sunduğu olanaklardan faydalanmak, kitapları yeni nesille buluşturma çabalarına katkı sunabilir. Ayrıca, gençlerin ilgisini çekebilecek interaktif kitaplar ve dijital platformlara entegre edilmiş edebi eserler de bu bağlamda önemli bir açılım sağlayabilir.
(Fatma Hatun Altıkardeş)