
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yapılan açıklamalara göre, yerli otomobil projesinin 2028 yılına kadar yıllık üretim kapasitesini 175 bin araca çıkarması planlanıyor. Bu üretim miktarının önemli bir kısmının ihracata ayrılacağı belirtilirken, özellikle Avrupa ve Orta Doğu pazarlarına odaklanıldığı vurgulanıyor. Ayrıca elektrikli araçlara yönelik küresel talebin artması, bu hedeflerin hızlandırılmasında önemli bir rol oynuyor.
TOGG’un ilk modeli olan C-SUV segmentindeki araçların yollara çıkmasıyla beraber, kullanıcı memnuniyeti ve satış rakamları açısından projeden olumlu geri dönüşler alındı. İlk etapta iç pazarda güçlü bir başlangıç yapan TOGG, kısa sürede global markalar arasında yer edinmeyi hedefliyor. Otomobilde kullanılan yenilikçi akıllı teknolojiler ve sıfır emisyon hedefi, uluslararası pazarda öne çıkabilecek avantajlar arasında gösteriliyor.
Uzmanlar ise yerli otomobil projesine geniş bir perspektiften bakıyor. Özellikle üretim zincirinde dışa bağımlılığın azaltılması, ileri teknoloji yatırımları ve istihdam olanaklarının artırılması gibi konulara dikkat çekiyorlar. Araştırma şirketlerinin yayınladığı verilere göre, Türkiye yalnızca elektrikli otomobil üretimiyle değil, batarya teknolojileri ve yazılım altyapısıyla da hem bölgesel hem de küresel ölçekte rekabet edebilir bir oyuncu haline gelme potansiyeline sahip.
Öte yandan, yerli otomobile olan ilginin artmasıyla şarj istasyonları altyapısında da hızlı bir iyileşme gözlemleniyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın verilerine göre, 2023 itibariyle Türkiye genelinde 6 binin üzerinde elektrikli araç şarj istasyonu bulunuyor. Bu sayı, 2028 yılına kadar 30 bine çıkartılmayı hedefliyor. Elektrik şebekesindeki bu dönüşüm sayesinde, Türkiye’nin yalnızca araç üretimi değil, aynı zamanda enerji depolama ve yönetimi konusunda da önemli hamleler yapması bekleniyor.
Uzmanlar ve sektör temsilcileri, büyüyen bu hedeflerin yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda çevresel sürdürülebilirlik açısından da önemli olduğunu dile getiriyor. Yapılan çalışmalar, Türkiye’nin yerli otomobil üretiminde yeşil enerji kullanımını artırarak karbon ayak izini azaltabileceğini gösteriyor. Bu durum, hem ulusal hem de uluslararası arenada projeye olumlu bir algı kazandırabilir.
(Özkan Güngörmez)