
Araştırmayı yürüten uzmanlar, sistemin işleyişini şu şekilde açıklıyor: "Kullandığımız yosun bazlı malzeme, fotosentez sayesinde karbondioksiti emip oksijen üretiyor. Ayrıca inşaat sektörü kaynaklı karbon ayak izinin ciddi ölçüde azalmasına olanak tanıyor." Bu yenilikçi malzemede, yosun mikroorganizmaları özel bir biyolojik bağlayıcıyla bir araya getirilerek inşaatta kullanılabilecek dayanıklı bloklar oluşturuluyor.
Araştırma esnasında yapılan testler, yosun malzemenin mukavemet açısından beton ile rekabet edebileceğini ortaya koydu. Bunun yanı sıra, bu tip biyolojik malzemelerin üretimi sırasında klasik çimento bazlı yapı malzemelerine göre yüzde 40 daha az enerji harcaması dikkat çekiyor. Araştırma ekibi, bu malzemenin standardizasyonu ve yaygın kullanımı için çalışmalarını sürdürüyor.
Uzmanlar, yapı sektöründe bu tür yeniliklerin yalnızca çevre dostu bir yaklaşım sunmakla kalmayıp ekonomik yönden de uzun vadede avantajlar sağlayacağını belirtiyor. Geliştirilen sistem, bina dış cephelerine uygulanarak güneş ışığını daha etkin bir şekilde kullanırken, aynı zamanda estetik bir görünüm sunuyor.
(Ayşe Candan)