SON DAKİKA
Hava Durumu

At cambazlığı

Yazının Giriş Tarihi: 07.01.2023 22:09
Yazının Güncellenme Tarihi: 07.01.2023 22:09

ABD’nin Irak’ı işgali öncesinde, Türkiye adına ABD ile görüşmeleri yürüten heyete Ali Babacan başkanlık etmişti. Tam anlaşma sağlandı sağlanacak, Türkiye’ye milyar dolarlar yağacak dereken 1 Mart 2003’te ABD askerlerinin Türkiye topraklarından Irak’a gitmesini öngören tezkere reddedilmişti. Tezkere öncesinde Ali Babacan’ın tutumunu, ABD Başkanı oğul Bush “at pazarlığı” olarak nitelendirdiği zamanın gazetelerinde haber olmuştu. Görüşmeler at pazarlığı biçiminde cereyan edince Babacan’a da ister istemez “at cambazlığı” rolü düşmüştü.


At cambazlığı, sirklerde, atlarla gösteri için kullanıldığı gibi at ticareti yapan açık göz kimseler için de kullanılmıştır. Babacan’ın hakkını teslim etmeli ki son birkaç yıla kadar işin sirk tarafıyla ilgili olduğu bilinmezdi. Çünkü Tayyip Erdoğan’ın CB adaylığı için “destekliyorum” imzasını attıktan sonra, caddenin öbür tarafında ki binada Abdullah Gül’ün CB adaylığı için kulis çalışmalarını şevkle ve heyecanla yürüttüğünü çok az kimse görmüştü. Kısa sürede ve kısa mesafede bu kadar kıvraklıkta ancak sirklerdeki at cambazlarında görülebilecek bir marifettir. Babacan’ın potansiyelinde daha ne marifetlerin odluğunu zaman gösterecektir.
ABD’nin Irak’ı işgalinden geri kalanlara bakılırsa Babacan’ın at cambazlığı, önce Irak sonra Türkiye için felaket olmuştur. Elbette Türkiye, Irak’ın işgalini engelleyemezdi. Ancak Irak ve Türkiye’nin yaşadığı felaketi azaltabilirdi. İşgal öncesinde Mesut Barzani ve müttefikleri ABD’ye ısrarla “Türkiye’yi bırakın biz size yeteriz” telkininde bulunmuşlardı. 1 Mart tezkeresi, Barzani’ye istediği fırsatı vermişti. At cambazlığı konusunda Barzani, Babacan’ı alt etmişti. O günden başlayarak Irak Türkmenleri yeni bir rehine dönemini yaşamaktadır. Bu konulardaki rolünü Babacan açıklamak yerine, KEY ödemelerini kendisinin yaptığı, CB Erdoğan’ın bu işlerden habersiz olduğu gibi topu taca atan açıklamalarla çalım yapmaktadır.


1 Mart tezkeresi bütünüyle at cambazı Babacan’ın marifeti değildir. Bedeni Erdoğan’ın ama gönlü Erbakan’ın yanında olan bir grup AK Partili milletvekilleri de bu tezkerenin sonucunda hisselerine düşen utancı çocuklarına miras olarak hazırlamıştır.


Babacan’ın partisi, bazılarının iddia ettiği gibi Hürriyet ve İtilaf Fırkasının siyasi karşılığı mıdır? Yoksa İngiliz Muhipleri Cemiyetinin karşılığı mıdır? Babacan’ın partisi doğrudan İngiliz Muhipleri Cemiyetinin karşılığı sayılırsa, CHP’ye büyük haksızlık edilmiş olur. Büyük bir yanlışlık olur. Geriye kalan Hürriyet ve İtilaf Fırkasının uzantısı olma seçeneği hem hakikatin karşılığı hem de ufuk açıcıdır.


Babacan, çıktığı tv programlarında Hürriyet ve İtilaf Fırkasını mumla aratan vaadlerini sıralayarak seçmen edinme çabasındadır. KHK’lı fetöcülere af çıkarmak, Kürtçe eğitimi serbest bırakmak, içinde Türk adının geçmediği bir anayasa hazırlamak gibi sınırları zorlayan görüşlerini savunmaktadır. Bu görüşlerini AK Parti’de 15 yıl bakan iken neden kimseye söylememiştir? “Çözüm sürecinin” bitip çatışmaların hızlandığı 2015’te bakan iken bu soruna deva olacak görüşlerini belli ki sır olarak bugünlere saklamış, bakanlığına devam etmiştir. At cambazlığının bu konuda da etkili olduğu anlaşılmaktadır.


Aslında Babacan ve ekibini anlamak için Hürriyet ve İtilaf Partisine kadar gitmek zaman kaybı olabilir. 1991 seçimleri öncesinde Doğu Perinçek’in partisi aynı çizgidedir. Buna karşılık PKK seçmeni Doğu Perinçek’e değil CHP’ye (o zaman ki adıyla SHP’ye) oy vermiştir. Bir sonraki genel seçimlerde kirli sermayenin had bilmez temsilcisi Cem Boyner benzeri vaadlerle seçime katılmış ancak PKK seçmeninden hiçbir karşılık görmemiştir. Bu sene yapılacak seçimlerde de AK Parti’nin Kürt seçmeninden alacağı desteğin zekatı kadarını Babacan’ın partisi muhtemelen almayacaktır. Geçen yüzyıllık süre içinde Kürtlerin makul istekleri için CB Erdoğan’dan başka bir lider çıkmamıştır. Yakın bir zamanda çıkma ihtimali de muhtemel değildir.


Babacan’ın etrafında toplananlar bu basit gerçeği görmezler mi? Görmeleri gerekir ama görmüyorlar. Çünkü siyasi hırs insanların duyularını iptal ediyor. Olanı değil olmasını istediklerini görmeye başlıyorlar. İşin tuhafı bir süre sonra hayallerinin gerçek olduğuna inanmaya başlıyorlar.


Elbette her siyasi hareketin bir hayali/hedefi olmalıdır. Ancak o hayaller gerçekleşebilir olduğu müddetçe bir sorun yoktur. Gerçekleşemez hedefleri sabah akşam tekrarlamak o hareketi gerçek dünyadan koparmaktadır. Babacan’ın Kürt seçmeninden oy almak uğruna her türlü sınırı zorlayan çıkışları da hayal dünyasında kalmaya mahkumdur.


Babacan’ın at cambazlığı yeteneği kendisi ve Abdullah Gül’ü ne kadar siyaset gündeminde tutabilecektir? CB ve genel seçimlerde istediklerini elde edemedikleri takdirde muadilleri gibi siyasetin unutulmuşları arasında kalacaklardır. Sayıları az da olsa aklı başında bazı insanların at cambazlarını ciddiye almalarını anlamak zordur.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.