SON DAKİKA
Hava Durumu

Beklenen kurtarıcı gelmiştir !

Yazının Giriş Tarihi: 16.10.2021 19:42
Yazının Güncellenme Tarihi: 16.10.2021 19:42

Bu yazı ekim 2016 da Karar gazetesinde yayınlanmış, daha sonra yayından kaldırılmıştır. Bu yüzden burada yayınlamak istiyorum.

Merhaba…

15 Temmuz darbe girişiminden sonra yapılan en güzel caps’lerden biri şüphesiz şuydu: “Tam mehdi bekleniyorken, Millet çıkageldi


Mustafa Karaalioğlu, birkaç gün önceki yazısına ‘Beklenen kurtarıcı gelmeyecek arkadaşlar’ başlığını koymuş, katıldığı Kuramer sempozyumunda da ‘tarih boyunca ve günümüzde her türlü ‘kurtarıcı’ ve ‘kurtarıcılık’ akımları ve fenomenleri’nin yanı sıra, ‘Gayet tabii ki Fetullahçılık’ın da masaya yatırıldığını yazdı.  Ben de bu sitedeki ilk yazıma buradan girmeyi uygun buldum.


Öncelikle Rahmetli Aliya İzzetbegoviç’in “Mehdi bizim tembelliğimizin adıdır” sözü ile başlamak isterim. Rahmetli ile yüz yüze gelebilseydim eğer, O’na şunu sorardım: “Üstad, siz ağaç kovuğundan mı çıktınız? Bosna halkı için (ve hatta tüm İslam Alemi için) karizmatik bir kurtarıcı olan sizin yolunuzu soylu Bosna halkı nasıl bekledi? Yatıp uyuyarak mı” O’nun kendini ya da halkın O’nu ‘Mehdi’ olarak tanımlamaması Kurtarıcı karizmatik lider olmadığını göstermez. Aliya hangi ‘Mehd’te (beşik) kimler tarafından sallandı, yetiştirildi konusunu sevgili Hakan Albayrak’a bırakıyorum. Ama Aliya’nın çelik iradesinin Bosna halkının tecessüm etmiş iradesi olduğunu teslim etmek istiyorum.

Prof. Dr. Mustafa Öztürk hocam da aynı sempozyumda: “Mehdi inancı, zihnen ve fikren reşit olmayan bir toplumun atalet içinde kalıp kendini elden ayaktan düşmüş bir kötürüm gibi algılamasıyla da irtibatlı bir durumdur” demiş.

Mustafa hocama da sormak isterim: Tarihin hangi döneminde, hangi toplumda nasıl bir fikri ve zihni rüşd var olmuştur? Bugün batılıları yaşadıkları manevi ve ahlaki (insani) krizden kurtaracak, ‘Ben gelmemiş ve söylememiş olsaydım, günahları olmazdı, Artık günahları için mazeretleri olmayacaktır’ diyecek, kürsüsünde oturan asalak ruhbanları tapınaklardan kovacak, ‘benimle olmayan bana karşıdır, benimle toplamayan dağıtıyor demektir’ diyecek, ‘Sizi gidi çiftestandartçı engerekler soyu’ diye çıkışacak bir ‘Mesih’ (Kurtarıcı Ruh) gerekmiyor mu?
Allah’ın, elçilerini sadece bir ‘Mushaf’ tebliğ etmek veya birkaç bin hadis söylemek için gönderdiğini mi düşünmeliyiz? Yalnız Peygamberlere doğrudan muhatap olmuş halklar mı ‘Reşid olmama hakkı’na sahiptirler? Peygamberlerin ‘Liderlik’, ‘Önderlik’ ‘Kurtarıcılık’ misyonlarına müteahhir halkların da ihtiyaç duyması neden ‘kötürümlük’ olsun ki?
Hem Müslümanların örgütlü- küresel bir organizasyon karşısında ‘sağlam/ güçlü bir iradenin tecessüm edeceği birleştirici- karizmatik liderler ‘çıkarması’ tam tersine ‘Rüşdün göstergesi’ sayılması gerekmez mi?

Fetoş şebeğinin küresel şeytani örgütünü ‘Mehdilik’ iddiası üzerinden oluşturduğunu mu sanıyoruz? Bu şeytan ahir zaman mehdisi olduğunu etrafındaki çok az ahmaktan başkasına ifşa etmiş değildir. Kendi üstadı da birtakım ebced ve cifir hesapları üzerinden mehdiliğini ima etse de açıkça ifade etmemiş değil midir? Çünki bu coğrafyada ‘Mehdilik iddiası’ bir karizmanın parlamasına değil, sönmesine, hareketinin de ‘deli saçması’ bir hareket olduğu düşüncesinin oluşmasına yol açar.

Feto’ya para ve insan kaynağı aktaranların en fazla yüzde 5-10 kadarı organişzasyonun içindeki insanlardandır. Gerisi “bunlar şerefsiz, bunlar ajan, bunlar namussuz, bunlar mafya, bunlar sinsi, bunlar karaktersiz, bunlar düşman…’ diye diye menfaat celb etmek veya bela defetmek amacıyla” kaynak aktaranlardan oluşur. (http://sehirmedya.com/yazarlar/himmetin-kazasi-farzdir/)  Ve Feto bu yandan çarkları ürkütmemek adına ‘Mehdilik’ ve hatta ‘Mesihlik’ iddialarını açıkça dillendirmemiştir.


‘Nasılsa bir kurtarıcı gelecek, biz uyumamıza/ yatmamıza bakalım’ biçiminde bir ‘Kurtarıcı Karizmatik Lider’ inanışına hayır. Ama ‘Küresel Küffar ve Zallam’ın nasırına basmış, Mehd’lerimizde yetiştirdiğimiz, beşiklerini salladığımız, yollarına güller döktüğümüz, ‘kabul olmuş duamız’ dediğimiz, çelik iradeli karizmatik liderlerimizi/ kurtarıcılarımızı üç tane şizofren trol mehdi yüzünden yedirecek değiliz. Bunu yaparken de kendimizi ‘zihnen ve fikren kötürüm’ saymayacağız.

Bizim hala umudumuz var.
Daha elmeduk…


 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.