TEKNOFEST KARADENİZ’de Türkiye’nin geleceği şekilleniyor!

Marmara Üniversitesi öğrencileri kenevir yağından, 3 boyutlu yazıcı yardımıyla ürettikleri, yaraların daha çabuk iyileşmesini sağlayan yara örtüsünü tanıttı. Marmara Üniversitesi Nanoteknoloji ve Biyomalzemeler Araştırma ve Uygulama Merkezinde, Doç. Dr. Muhammet Uzun'un danışmanlığındaki 5 kişilik öğrenci ekibi, kenevir yağının antibakteriyel özelliğinin yüksek olduğunu tespit etti. Kenevir ürününe karşı oluşan ön yargıları kırmak isteyen öğrenciler, bu yağdan üretilecek bezin yaraları daha hızlı iyileştireceğini düşünerek 3 boyutlu yazıcı yardımıyla yara örtüsü imal etti. Kenevir yağından üretilen yara örtüsü, Samsun Çarşamba Havalimanı'nda devam eden TEKNOFEST KARADENİZ'de sergileniyor. Tekstil mühendisliği yüksek lisans öğrencisi İhsan Fatih Aktaş, AA muhabirine, bu çalışmadaki amaçlarının insanların kenevire olan bakış açısını biraz değiştirmek olduğunu söyledi. Çalışmalarda üniversite yönetiminden gerekli desteği aldıklarını aktaran Aktaş şöyle devam etti: "Kenevir yağının antibakteriyel özelliğinin yüksek olduğunu tespit ettik ve yara örtüsü yapmaya karar verdik. Böyle bir çalışmayı ilk defa biz yapıyoruz. Diğer yara örtülerinde yapışkanlık özelliği kazandırmak için kimyasal kullanılıyor. Bizimki doğal malzeme olduğu için direkt deriye yapışıyor ve direkt derinin şeklini alıyor. Kenevir yağının, antibakteriyel özelliği yüksek ve ürünümüzün gözenekli bir yapısı olduğu için hava alıyor ve yaralar diğer örtülere göre daha çabuk iyileşiyor." Kısa sürede çalışmalarında son geleceklerini dile getiren Aktaş, "Biz şunu diyoruz bu çalışmayla; kenevir aslında kötü bir malzeme değil, kenevirden birçok ürün yapılabilir. Bu malzemede yağ oranını ne kadar artırırsak o kadar çabuk sürede, yaralarda iyileşme oluyor. Gerekli çalışmalar tamamlandığında, önümüzdeki yıl seri üretime geçmeyi hedefliyoruz. Bazı çalışmalarımızı ve testlerimizi, eczacılık ve tıp fakülteleriyle yapıyoruz. Bu çalışmamızın insanlığa faydalı olacağını ve başarılı olacağımıza inanıyorum." diye konuştu.

YANGINLARDA GÖREV ALANLARA TEMİZ SU GÖTÜRECEK DRON YAPTILAR

Dünyanın en büyük Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali TEKNOFEST'e Trabzon'dan katılan üniversite öğrencilerinin tasarladığı, "X1-KTÜUZAY" isimli dron ile yangın veya doğal afetlerde ihtiyaç duyanlara temiz su ulaştırılabilecek. TEKNOFEST'e katılan projeler arasında Karadeniz Teknik Üniversitesi'nden Uzay Kulübü üyeleri Ahmet Niyazi Koçak, Ömer Eser, Ümmügülsüm Alcı ve Yiğit Fatih Aycel'in tasarladıkları ve "X1-KTÜUZAY" ismini verdikleri dron da yer aldı. Alt kısmında bir su haznesi bulunan dron, yangın başta olmak üzere çeşitli doğal afetlerde görev alanlara ve ihtiyaç sahiplerine temiz su ulaştıracak. Dört buçuk kilogram olarak tasarlanan dron, ağırlığının iki katını taşıyabilecek kapasiteye sahip ve gerektiğinde yangınlara da müdahale edebilecek. Hazırladıkları dron hakkında bilgi veren Koçak, "Felaketlerde ve yangınlarda su sıkıntısı çeken insanlara temiz su ulaştırmak amacıyla dronumuzu yaptık. Daha büyük yangınlarda yangına müdahale edebilecek şekilde dronumuzu tasarladık. dronumuz istenirse altındaki su haznesinden yangın alanına su bırakabilecek şekilde tasarlandı." dedi. Kendi imkanları ile projeyi yaptıklarını dile getiren Koçak, "Dronumuzun kumandası tamamen yerli. Herhangi bir felaket anında istenirse kumanda ile dron yönlendirilerek su ihtiyaç durulan yere ulaştırılabilecek. Olay yerinin görülmediği durumlarda da konum bilgisi aracılığıyla otonom bir şekilde dron kedisi ihtiyaç duyulan yere gidebilecek. şekilde tasarlandı." diye konuştu. İnsanların hayatına dokunabilmek amacıyla böyle bir çalışma yaptıklarını dile getiren Koçak, "Yangın ya da felaketlerde insanların susuz kaldığını görüyoruz. Bu bize ilham oldu. Nasıl insanlara yardım edebiliriz diye düşünürken dronumuzu yaptık." ifadelerini kullandı.

ÜNİVERSİTELİLERİN YAPTIĞI İNSANSIZ SU ALTI ARACI 15 METRE DERİNLİĞE İNEBİLİYOR

Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Elektrik Mühendisliği bölümü öğrencilerinden oluşan "CASMARİNE" takımı, yaptıkları 15 metre derinliğe inebilen insansız su altı aracı "HYDRUS-X" ile TEKNOFEST KARADENİZ'de yer aldı. Festival alanında, gençlerin hazırladığı, teknolojide gelecekte Türkiye'yi dışa bağımlı olmaktan kurtaracak pek çok proje yer alıyor. Bu projelerden biri de MATE-ROV Su Altı Sistemleri Yarışması'nın Türkiye ayağında ikinci, Amerika'da ise dünya 5'incisi olan, Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencilerinden oluşan "CASMARİNE" takımının yaptığı HYDRUS-X isimli insansız su altı aracı. Projeyi 16 kişi ile 7 ayda yaptıklarını anlatan Karadeniz, şöyle devam etti: "Haziran ayında düzenlenen festivalde dünya beşincisi olduk. Su altında profesyonel bir dalgıç olarak düşünebiliriz. Zorlu görevleri yerine getirme, enkaz kaldırma, nesne tespiti veya nesne takibi gibi görevleri yerine getirebiliyor. Okyanuslarda keşfedilmeyen birçok yerler var. Su altı aracı ile insan faktörü azaltılarak su altı tespiti yapılabiliyor. Suda bulunan uçak enkazındaki ses dalgalarını bir insanın algılaması mümkün olmuyor. Bir de ses dalgası suda havadan çok daha hızlı yayılıyor. Bu projemiz de su altındaki nesneleri ve enkazı bulmak ve takip etmek için önemli bir projedir." Tasarladıkları insansız su altı aracının, enkaz tespiti, arama kurtarma, su altı borularında hasar tespiti ve müdahalesi, canlı popülasyonlarının niceliğinin belirlenmesinde kullanılabileceğini belirten Karadeniz, şunları kaydetti: "Takım olarak bu sistemleri üretirken çok büyük oranda yerli imkanları değerlendirmeye özen gösteriyoruz. Amacımız, günümüzün yükselen değeri su altı sistemlerinde uzun vadede ülkemizin dışa bağımlılığını azaltmak, bu alanda ülkemizi hatırı sayılır bir noktaya getirmek. Bu araçlar dünyada hem ticari hem askeri faaliyetler için kullanılabilmekte. Ayrıca bir yüzey kontrol istasyonu aracılığıyla yönetilebilen araç, kullanıcı arayüzü üzerinden atanan görevleri yerine getirmek üzere hazırlanan yarı otonom ve manuel sürüş modlarıyla dikkati çekmektedir."

YAPAY ZEKA DESTEKLİ GARSON ROBOT RESTORANLARDA SERVİS HIZINI ARTIRIYOR

Pamukkale Üniversitesi Teknokent girişimcileri tarafından tasarlanan yapay zeka destekli Garson Robot ile restoranlarda servis kalitesinin artırılması hedefleniyor. Pamukkale Üniversitesi NCT Robotik Yazılım Mühendisi Görkem Şahin, turuncu robot ismiyle geliştirdikleri robotun garson robot olduğunu belirterek robotun restoranlarda ve servis gerektiren tüm alanlarda rahatlıkla kullanılabileceğini söyledi. Robotun AR-GE faaliyetlerine devam edildiğini aktaran Şahin, "Robotun üzerinde ürün konulabilecek alan var. Robot önce hizmet edeceği alanı tarıyor. Garson üzerine ürünü bıraktıktan sonra gideceği masayı işaretliyor ve robot otonom şekilde masaya gidiyor. Siparişi bırakıp tekrar dönmesi gereken alana geliyor." şeklinde konuştu. Hedeflerinin yatırımcı alarak robotun endüstriyelleşmesini sağlamak olduğunu bildiren Şahin, "Firma olarak yatırımcılarla görüşmeye devam ediyoruz. Yatırım aldığımızda seri üretime geçeceğiz. Şu an turuncu robotumuzu teknokentte aktif olarak kullanıyoruz." yorumunu yaptı. Şahin, robotun teknik özellikleri ile ilgili şu bilgileri paylaştı: "Robotumuzda kullanılan LIDAR (Light Detection and Ranging) sensörü sayesinde 2 boyutlu haritalama yaparak otonom şekilde hareket edebiliyor. Aynı zamanda Obstacle Avoidance (Engelden kaçınma ) yeteneği sayesinde önündeki objelere çarpmadan yoluna devam edebiliyor. Programlama dili olarak Phyton ve C++ kullandık. Gömülü sistemleri birbirine bağlayarak haberleşme sağlanıyor. Tekerlerde DC motor sürücüleri var. Üzerinde sürücü kartı ve bluetooth bulunuyor."

YERLİ DRON MOTORU PROTOTİPİ İLK TESTTE YÜZDE 86 VERİMLİLİĞE ULAŞTI

Üniversite mezunu bir grup gencinin kurduğu HEKZATECH Girişim Grubu tarafından üretilen yerli dron motoru prototipi ilk teste yüzde 86 verimliliğe ulaştı. Atatürk Üniversitesinden mezun 6 mühendis, kurdukları girişim grubuyla yerli fırçasız motor üretti. HEKZATECH Girişim Grubu Mühendislerinden Emre Uğurlu, AA muhabirine, fırçasız motor üretimlerinin başarıyla sürdüğünü söyledi. Ürettikleri fırçasız motorun daha önce Türkiye'de üretilmediğini ifade eden Uğurlu, "Bu fırçasız motorların Asya ve Amerika kıtasında üretimi yapılıyor. Başta TEKNOFEST takımları olmak üzere birçok sektörde kullanılıyor. Biz bu sektörde başta Türkiye'de olmak üzere dünyada öncü olmak üzere bu girişimi başlattık ve ilk prototiplerimizi ürettik." dedi. Uğurlu, dron motorunun yüzde yüz yerli ve milli olduğunu belirterek şunları kaydetti: "İlk prototipimizde yüzde 86 gibi bir verime ulaşarak bu alanda iyi bir başarı ürettik. Üretim aşamamız bir buçuk ayı buldu. Ancak AR-GE tasarım ve analiz çalışmalarımız toplamda 3 aylık bir sürece tekabül ediyor. Türkiye'de havacılık alanında fırçasız motor üretilmiyor. Asya ve Amerika kıtasına dağılmış şirketler var. Türkiye'de bu alanda bir rakibimiz bulunmamakta." Türkiye'nin dron motorlarına ithalatla ulaşabildiğine işaret eden Uğurlu, "TEKNOFEST takımları başta olmak üzere zirai ilaçlama dronları, çekim yapan dronlar, kargo dronlarında motorlar yurt dışından geliyor. Biz bu noktada başta Türkiye olmak üzere dünyada öncü olmak istiyoruz. İthalatı bitirip ayrıca konumumuz itibariyle de motorumuzun seri üretimini yapıp Avrupa'ya da ihracat yapmayı hedefliyoruz." ifadesini kullandı. Uğurlu, kısa süre içinde faydalı model patenti alarak seri üretime geçmeyi istediklerini vurgulayarak "Seri üretimin yanında ayrıca talebe göre de üretim yapıp bu konuda dünyada ilk olmak istiyoruz. Üretilen Asya ve ABD'deki motorlar seri üretim bandında ama talep ve isteğe göre motor üretimi yapılmıyor. Biz seri üretimin yanında isteğe ve talebe göre de motor üretmek istiyoruz." diye konuştu.