SON DAKİKA
Hava Durumu

“Bize eğilmek yakışmaz, ayağa kalk”(3)

Yazının Giriş Tarihi: 15.07.2022 19:50
Yazının Güncellenme Tarihi: 15.07.2022 19:50

Havadan F-16 desteği gelmişti uçaklar GBU-10 bombası ateşledi saat 00:57 sıralarında Mustafa Özkan adlı vatan haini emniyet binasına GBU-38, GPS güdümlü bomba atışı yaptı.


Bombalar sonucu 2 kişi ŞEHİT oldu, 39 kişi yaralandı.
MİT hem darbenin, Hakan Fidan ise yıllardır Fetullah’ın hedefindeydi.
Darbe girişimi kapsamında MİT yerleşkesi 3 helikopterin hedefi olmuştu, 
Saat 22:39 da pilotluğunu Rafet Kalaycı ve Murat Karakaş’ın yaptığı kobra helikopterle, Saat 23:00 da pilotluğunu Rıza Akıncı ve Zafer Dolu’nun yaptığı 0505 kuyruk numaralı Cougar As-532 tipi helikopterle, 00:02’de pilotluğunu Ali Ercan ve Cebrail Sert’in yaptığı süper kobra helikopteriyle ateş altına alındı.
Saldırılarda 3 teşkilat mensubu yaralanmıştır.
Sadece Ankara hedef değildi MİT İstanbul Bölge başkanlığı da teröristlerin hedefi olmuştu F-16 uçakları ve Helikopterlerle taciz edilmişti.
MİT Kars Bölge başkanlığına tankla girme girişimi düzenlenmişti.
Cumhurbaşkanlığı genel sekreteri Fatih Kasırga’da o gece yerlere yatırılarak, elleri arkadan kelepçelenerek rehin alınarak Akıncı üssüne götürülmüş, burada abdest alıp namaz kılmasına da yemek yemesine de izin verilmeyerek 18 saat rehin tutulmuş, 16 Temmuz saat öğleden sonra Akıncı üssü darbeci hainlerden geri alındığında serbest kalmıştı.


O gece iletişimi kesip TRT’yi teslim almak her darbede olduğu gibi çok önemliydi bu sebeple Çamlıca vericileri, Türksat binası, özel kanallar ve gazeteler ve elbette TRT hedefteydi.


TRT işgali haberini alan dönemin Çalışma ve Sosyal Güvenlik bakanı Süleyman Soylu önce Çankaya Köşküne gitmiş ardından meclise geçmişti, meclis başkanından izin alarak “Ben TRT’ye gidiyorum” dedi ve yanında ki iki milletvekiliyle TRT binasına gitti, gittiğinde gözyaşlarına hakim olamadı. Bu ülkenin kahraman halkı kalabalık bir şekilde darbecilere karşı koymaya çalışıyordu ve hep beraber binaya girerek darbecileri etkisiz hale getirdiler.
Darbecilerin TÜRKSAT baskınında Ahmet Özsoy ve Ali Karslı ŞEHİT oldu.


TBMM başkanı İsmail Kahraman o gece 23:00 da Çankaya Köşkünde yaptığı kriz toplantısının ardından kızıyla birlikte Meclise geçmiş Meclise AK parti, CHP ve MHP’den toplam 107 milletvekili gelmişti. Kahraman çok güzel bir konuşma yapmıştı.
Meclisin açılması darbecilerde tedirginlik oluşturdu ve derhal müdahale etme kararı aldılar. Karadan müdahale ilk akla gelendi ama Kızılay ve Genelkurmay kavşağında toplanan halkın sayısı ve gücü darbecileri korkutmuştu ve havadan müdahale etmeye karar verdiler.
TBMM o gece üç defa bombalanıyordu ilk bombalama 02:35 de ikincisi 03:24 ve 03:25 de tek kişilik uçakla yapılmıştı terör eylemi.
TBMM bombalamalarında 32 vatandaşımız yaralanmış bina ağır hasar almıştı.
Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet köprülerinin Anadolu tarafları saat 21.50 civarında darbeci teröristler tarafından tutulmuş, geçişlere izin verilmiyordu.
Yaşananların darbe olduğu ve Cumhurbaşkanımızın konuşması sonrası sokağa dökülen halk köprüye de kalabalık şekilde gitmişti.
Saat 01:00 da darbecilerle halk arasında köprüde ilk temas gerçekleşir. İlk teması kuran kişi 34 yaşında ve ev hanımı olan Safiye Bayat’tı.
Safiye Bayat kardeşimiz televizyondan yaşananları görmüş, ülkenin zor saatler geçirdiğine şahitlik etmişti, hemen çocuklarını kayınvalidesine bırakarak sırt çantasını hazırlayarak köprüye gelmişti.


Yürüyerek, polislerin uyarısına aldırmadan darbecilerin yanına gitmiş onlarla bir süre konuşmuştu, darbeciler Bayat’ı kafasına sıkmakla tehdit etmişlerdi.
Bir süre sonra geri dönmeye başladığında ardından kurşunlar yağıyordu, bir panzerin arkasına saklandı.
Köprüye akın akın insanlar gelmeye devam ediyordu, tekbirle gelen bir grubu durduran Safiye Bayat “ileri gitmeyin gözleri dönmüş oradaki hainlerin vururlar sizi” demişti.


Gruptan bir genç “kaçımızı öldürebilirler abla,100 mü, 200 mü? Biz razıyız şehadet için gelmedik mi” diye cevap verince Safiye Bayat etkilenerek kendi kendine “safiye sen niye geldin, bu kardeşlerimle şehadeti sonuna kadar yaşamalıyım” diye düşündü.
Yeni gelenler Safiye Bayat’a “abla sen arkaya geç” diyerek sürekli geriye itiyordu saat 01:05 de tekbirlerle üstlerine gelen bu gruba darbeci komutan Sabri Gür emir vererek ateş açtırır ve “abla arkaya geç” diyen gençlerin tamamı vurularak yere düşer, yaralılara yardımlar yapılır burada Safiye Bayat ayağından vurulur, kurşun kaval kemiğini parçalar.
Safiye Bayat yaralı halde yerde yatarken başka bir kadın kahraman köprüde belirir bayrağı devralır.
Hatice Kübra Çiftci, darbecilerin burnunun dibine kadar korkusuzca giderek Cumhurbaşkanının konuşmasını izletir ve bu sırada üç askerin tüfeği yere düşer, yenildiklerini hissederler.
Bir süre sonra yaylım ateşi açılması sonrası Hatice Kübra Çiftci kolundan, bacağından ve göğsünden yaralanır.
Başka bir kahraman Yılmaz Ercan, gece boyunca motosikletiyle yaralıları taşır ama artık öyle bir noktaya gelir ki motosikleti ile tam gaz darbecilerin üzerine gider, hainler korkuya kapılarak yaylım ateşi açarlar Yılmaz’ın bedenine dokuz mermi, motosikletine ise 63 mermi isabet etmiştir.
Köprüde vatandaşlarla birlikte olan emniyet müdürü Mustafa Çalışkan araç üzerine çıkarak bir konuşma yapar saat 01.27 de emniyet müdürü ve vatandaşlar darbecilerin üzerine yürüyünce açılan ateş sonucu çok sayıda vatandaş şehit olurken Mustafa Çalışkan’ın koruması Münir Alkan’da vurularak şehit oluyordu.
Darbeciler o gece köprüye hava saldırısını da planlamıştı, WhatsApp yazışmalarında bu gündeme gelmişti.
Köprüde bilanço ağırdı gece boyunca ikisi polis olmak üzere 34 ŞEHİT verdik.


Kuleli askeri lisesi önünden geçen 53 plakalı bir araç bile Erdoğan düşmanı hainler için tehlike sebebi sayılmıştı.

Darbeci hainler Çengelköy civarında toplanan vatandaşlara ateş açmaya devam ediyordu, açılan ateş sonucu Burak Cantürk, Gökhan Esen, Halil Kantarcı ve Osman Yılmaz vurularak ŞEHİT oluyordu.
28 Şubat mağduru olarak çocuk yaşta idama mahkum edilen Halil Kantarcı suçsuz olduğu yıllar sonra anlaşıldıktan sonra dışarı çıkıyor ve şehitlik mertebesine ulaşıyordu.

Akıncı üssü de köprü gibi vatandaşlar tarafından kuşatılmıştı, darbecilerle vatandaş arasında gerilim giderek artarken nişan al ateş emriyle vatandaşlar mermi yağmuruna tutulmuştu, şehit olanların çoğu başından isabet almıştı.
15 Temmuz Cuma günü İncirlik Üssünde de inanılmaz bir hareketlilik vardı. İncirlik üssü darbede en önemli görevlerden birini yerine getirecekti. İstanbul ve Ankara’yı yerle bir edecek hava saldırılarında uçakların yakıt ikmali İncirlikten havalanan tanker uçaklarla sağlanacaktı.
Üs komutanı olan darbeci terörist Tuğgeneral Bekir Ercan Van “Bugün Cuma, personel denize girmek ister, havalarda sıcak, bayrak töreni saat 14:00’te olsun, mesaide 15:00’te bitsin” talimatını verir.
Bayrak töreni sırasında ilginç bir olay yaşanır. İstiklal Marşı okunup bayrağımız göndere çekildiği sırada sürekli gönderde duran komutanlık forsu kopup yere düşmüştü. İlk defa böyle bir olay yaşanıyordu. 
Ertesi gün ABD hareket merkezine sığınıp, Almanya’ya kaçırılmasını talep eden vatan haini FETÖ’cü Bekir Ercan Van’ı temsil eden komutanlık forsu gibi darbede ve darbecilerde sabah yerlere düşecek, bayrağımız ilelebet gönderde kalacaktı.
Darbeci Murat Bolat’ın savcılık ifadesi:
“Benim bu ifadeyi vermekteki amacım-isteğim, vicdanımı rahatlatmak ve bu tür olayların bir daha olmaması. Yıllarca bu devlet için savaştık, benim 3 tane cesaret madalyam var. Geldiğimiz noktada 260 kişinin ölümünden sorumlu bir ordunun mensubuyuz. Helikopterlerle ilgili operasyonel görevlerde yer alacak 2-3 kişi vardı. 2 tane planlı, 2 tane de ihtiyaç duyulursa helikopter planı vardı. Tüm planlama burada yapıldı, ana koordinasyon yapıldı. Bu planlardan birincisi, Cumhurbaşkanı’nın Marmaris’te tatil yaptığı yerden alınması. İstanbul’daki 4 Skorsky helikopter Çiğli’deki SAT timlerini alacak, o timler kendi cephanelerini patlatacaklar yani çalacaklar, teçhizat, mühimmat alacaklar. Sonra 4. Kara Havacılık Alayı’nın helikopterleri ile buluşup Çiğli’ye geçip Kara Havacılık Komutanlığı’ndan 3 tane Couger helikopteri alacaklar. Toplam 9 helikopter görev alacaktı. (6 Kara Havacılık’tan, 3 Hava Kuvvetleri’nden).
80-90 kişilik operasyonel ekiple Marmaris’e geçecekler. Sayın Cumhurbaşkanı alınacak, devamında ikmal yapıp Çiğli’ye geçecekler, başlangıç emaresi buna bağlı.
İkinci plan ise Hakan Fidan’ın (MİT müsteşarı) lojmandan alınması. Lojmanda olacağı sanılıyor, tim tarafından 2 Skorsky, 2 Couger helikopterle oraya indirme yapılacak. İndirme esnasında kapısı demirmiş sanırım onun için ‘Kobrayla vurun’ şeklinde koordine ediliyor.
Üçüncü plan Efkan ALA’nın alınması: tespit edilen iki ikametgahı için karadan müdahale edilerek yaya olarak ikametgahlarına yaklaşılacak ikamet nöbetçileri etkisiz hale getirilecek ve gerekirse silahlı çatışmaya girilecek ve Efkan ALA alınacaktı.
Başbakan’a (Binali Yıldırım) yönelik karadan operasyon yapılacak, eğer ihtiyaç duyulması durumunda, alamazlarsa helikopter desteği isteyecekler şeklindeydi.”
Darbe günü saat 15.30’da Kara Kuvvetleri Komutanı Salih Zeki Çolak geliyor (Kara Havacılık Komutanlığı’na) denildi. Ben de helikopterin başına gittim. Alay komutanı geldi, ‘Kara havacılıkta neler oluyor’ dedi. Kara Kuvvetleri Komutanı, Cumhuriyet savcısı ile gelmiş, gece uçuşlarını sorguluyormuş, ‘Neler oluyor’ dedi. Belki 2 saat bizimle oldu, uzaklaştı, telefonla görüştü bir türlü gitmek istemedi. Gece uçuşuyla ilgili sorular sormaya başladı. ‘Bu akşam gece uçuşu var mı? Jandarma pilotları sizin helikopterle uçabilir mi?’ gibi darbeyle ilişkilendirilebilecek sorular sordu. (Planlama, darbenin gece 3 gibi yapılması hedefleniyor). Bunlar olunca bir anda hareketlilik başladı.”
Darbeci Murat Bolat’ın ifadesindeCumhurbaşkanı’nın Marmaris’ten alınacağı söylense de ilk planlamada İstanbul’da Huber Köşkünden alınacağı yazıyor.
Akıncı Üssünde ele geçirilen ve parmak izleri Kurmay Albaylar Bilal Akyüz ve Osman Kılıç’ın olan not kağıdında Huber Köşküne yapılacak operasyon detaylı şekilde yer alıyor hatta o gece köşkte Berat Albayrak, Bilal Erdoğan Mustafa Varank ve İbrahim Kalın’ ın da orada olacağı ve onların da alınacağı yazıldığı görülüyor.
Osman Kılıç ve Kemal Batmaz’ın parmak izlerine sahip diğer revize planda ise Cumhurbaşkanının Okluk koyunda olduğu ve oraya yapılacak operasyon planı bulunuyor aynı notta Cumhurbaşkanımız için” Tiran” olarak kodlanıyor.
11 Temmuz akşamı Cumhurbaşkanımızın doktoru ve Külliyeden çalışma arkadaşları yemekteydi yemekte darbeci yaver Ali Yazıcı’da vardır.
Doktor Burak Akçay’a Muhsin Köse’den telefon ile doktor bir kâğıda “Marmaris Grand Yazıcı otel” yazar, bunun üzerine Ali yazıcı “nereye gidiyorlarmış” diye sorduğunda doktor kağıttaki notu okur.
Darbeci yaver bu önemli bilgiyi darbeci teröristlerle paylaşır, hedef Marmaris’tir ama Marmaris’te aynı isimli üç otel bulunmaktadır.
Ayrıca Cumhurbaşkanımız ve ailesi Marmaris’e giderken helikopter arızalanır ve Çıldır havaalanına iner oradan otel sahibi Serkan Yazıcı’ya ait başka bir helikopterle otele geçilir, arızalanan helikopter ise Okluk koyuna giderek iniş yapar. (bu olay belki de Cumhurbaşkanımızın hayatının kurtulmasına sebep olacaktır, çünkü darbeci teröristler 15 Temmuz günü helikopterin Okluk ’ta olduğunu ve Cumhurbaşkanının da Okluk Devlet Konukevinde olabileceğini düşünürler)
Cumhurbaşkanı darbeden nasıl kim vasıtasıyla haberdar oldu?
Hakan Fidan, genel kurmay başkanlığına toplantıya gittiğinde katılımcılara Cumhurbaşkanının konudan haberdar edilmesi gerektiğini söyler ve kabul görür. Genel Kurmay başkanı emir subayı darbeci Levent Türkkan Cumhurbaşkanımızın koruma müdürü Muhsin Köse’yi arar ve Hakan Fidan’ın görüşeceğini söyler. Hakan Fidan “Cumhurbaşkanımız nerede?” diye sorunca Muhsin Köse “istirahatte, bilmemiz gereken bir durum var mı?” der Hakan Fidan “Bir şeyler ama henüz teyit edemedik, dikkatli olun, karadan, havadan, denizden gerekli önlemleri aldınız mı” diye uyarır.
Saat 21.40 gibi Muhsin Köse’yi Ankara valisi aradı. Vali Kılıçlar “şu an genelkurmay karargâhından silah sesleri geliyor…” diye devam eden bir konuşma yapar.
Birkaç dakika sonra Muhsin Köse’yi cep telefonundan İstanbul Koruma Şube müdürü Recep Çepe arar “beylerbeyinde askeri kamyondan inen askerlerin köprüye doğru gittiğini söyler”.
Hasan Doğan’ı arayan Muhsin Köse “Bir şeyler oluyor ama tam anlayamıyoruz Cumhurbaşkanımızın yanında kalın” der.
Saat 21:30 da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eniştesi Ziya İlgen arar “köprüde hareketlilik olduğunu askerlerin araçları durdurduğunu söyler” Reis “dalgamı geçiyorsun, ne alakası var” şeklinde konuştuktan sonra.
Genelkurmay Başkanı ve MİT müsteşarını arar ama iki telefona da ulaşamaz.
Hemen başbakan Binali Yıldırım ile görüşür değerlendirme yaparlar, abdest alıp, iki rekat namaz kıldıktan sonra besmele çekerek süreci yönetmeye başlar.

Muhsin Köse, otel bölgesinden İstanbul’a gitme organizasyonunu başlatmıştır.

Cumhurbaşkanımız ilk demecini Anadolu Ajansına vermişti ama bağlantı canlı değildi canlı olmadığı için spekülasyona açık olabilirdi.

Saat 00:24 de CNN Türk Hande Fırat’a canlı bağlantı kurarak halkı darbecilere karşı sokaklara, meydanlara, havaalanlarına davet eden konuşmasını yapıyordu.
00.32 ‘de A Haber kanalına canlı bağlanarak benzer konuşmayı tekrarlıyordu.
Cumhurbaşkanımızın Okluk koyunda bulanan helikopteri kaldığı otelin yakınına çağrılmıştı, yakıt ikmali yaparak gelen helikopter Akıncı üssünden takip edilmeye çalışıyordu, helikopterin ayrılması Cumhurbaşkanının Marmaris’ten ayrılması gibi algılanınca havada mühimmatlı uçaklar Cumhurbaşkanımızı arıyordu.
Saat 02:19 itibariyle NATO’nun hava trafiği görüntü alma yetkisi Eskişehir BHHM tarafından askıya alınmıştı (Bu hamle çok önemliydi, FETÖ cüler ve patronları hava hareketlerini izleyemiyordu)
03:03 civarında darbeci teröristler Marmaris’e iner Cumhurbaşkanımızın kaldığı otele operasyon düzenlerler çıkan çatışmada Koruma Polis Mehmet Çetin ŞEHİT olur.
Diğer çatışmada ise Marmaris ilçe emniyet müdürlüğünde görevli polis memuru Nedip Cengiz Eker ŞEHİT olur.
03:15 de Cumhurbaşkanımızın uçağı Atatürk havaalanına iniş yapar.
Halkı selamlayarak havalimanı binasına girdiğinde yerde yatan yaralı bir vatandaşı görür, yerdeki vatandaş Ahmet Onay’ dır ve yaralı halde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın adını sayıklamaktadır. Cumhurbaşkanımız yaralı Ahmet Onay’ın yanına giderek alnından öper ve kulağına eğilerek “Bize eğilmek yakışmaz oğlum, ayağa kalk” der.
15 Temmuz 2016’da Türkiye’de gerçekleşen darbe girişimi, halkın meydanlara inerek demokrasisine sahip çıkmasıyla engellendi. Tarihte eşine az rastlanan bu direniş sırasında darbecilerin açtığı ateş sonucu 251 vatandaş hayatını kaybetti, 2 bin 734 kişi de yaralandı.
Bu toprağın insanları eğilmemiş hatta ayağa kalkmıştı, tanka, uçağa, bombaya, mermiye teslim olmadan ülkesini sonuna kadar savunmuştu.
Darbe sonrası devlette bu hainlerden temizlenerek ayağa kalkacak,darbenin sahibine karşı ilk operasyonu Fırat Kalkanı olacaktı.
Şehitlerimizi rahmet ve saygıyla anarken, gazilerimize şükranlarımızı sunuyoruz.
Selam ve saygıyla
Yazıda başvurulan kaynaklar:
FETÖ Ana İddianamesi -Kaynak Yayınları
Asırlık Gece- Hüseyin Aydın- Turkuaz Kitap
Darbenin Kayıp Saatleri- Meta Yarar- Destek Yayınevi
15 Temmuz- Kartal Yuvasının İstilası- Mehmet Şanver-İnkilap Yayınevi


 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.