Bursaspor, ağzı süt kokan 16-17 yaşındaki oyuncularıyla yola koyulmuştu yürek paremiz Diyarbakır’ımıza. 

Diyarbakır’da Diyarbakırlı da biziz, bizde onlarız hiç şüphe yok. Ancak Diyarbakır’ın içinde kanser olmuş hücreler de var ne yazık ki! İşte o bir avuç terör yanlısı, terör sevici Diyarbakır'ı da Diyarbakır üzerinden ülkeyi de provoke etmeye çalışıyor. Geçti o günler yemez bu oyunları bu millet. Terör siyasetini her alana yaymaya çalıştıkları gibi spora da bulaştırmak isteyen bu güruh, ne yazık ki sesini oldukça yüksek çıkarabiliyor. 

Çok uzak değil 25 Eylül 2022…

Diyarbakır'da Amed SF-Bursaspor karşılaşması oynandı. Bu bir spor karşılaşması tanımlamasını asla içermez. 16-17 yaşında daha kahveye yaşı tutmayan futbolcularımızdan oluşan takımımız, utanç verici muamelelere maruz kaldı sözde taraftar adı altındaki Amed tribünleri tarafından. 

Hatırlatalım neler olmuş:
“Diyarbakır’da neler oldu?
Gergin geçmesi beklenen maçta önce büyük bir yayın krizi yaşandı. Bursaspor, güvenlik endişelerinin olduğu karşılaşmanın yayınlanmasını istedi.
Daha sonra TFF, maçın TRT Kurdî kanalından yayınlanacağını internet sitesine bilgi olarak geçti. Ancak Federasyon, bu ibareyi kısa sürede kaldırdı ve maç yayınlanmadı.
Bursasporlu oyuncular, ısınmaya çıkar çıkmaz tribünlerden birçok yabancı madde atıldı. Maç esnasında kaleci Canberk Yurdakul’un yakınına ise bir bıçak atıldı.
Hakem, yaşananlara rağmen oyunu devam ettirdi ve Amed Sportif, karşılaşmayı 2-0 kazandı.
Öte yandan Bursaspor takımı, Diyarbakır’a gidiş ve dönüşte zırhlı araç kullanmak zorunda kaldı.”

Bunlar sadece bir kısmı. Devamını zaten Bursa’da olanca naifliği ve zarafetiyle Bursaspor Başkanı Ömer Furkan Banaz anlatmıştı ve bu kent o anlatımları unutmadı. Bu asla iki şehir arasında bir düşmanlık değildir. Bu asla ırkçı ya da ayrımcı bir tavır değildir. Bu etki tepki meselesidir. 

Dün bu müsabakanın rövanşı Bursa’da yapıldı. Bursa inanılmaz güvenlik önlemleri ile geçirdi günü. Tribünlere kek bile sokamadı Bursaspor taraftarı. Sonra doğal olarak tribünler tepki tezahüratları yaptı ve her stadyumda karşılaşılabilecek sahaya su ve ayran fırlatmalar oldu. Ancak onca tecrübeli futbolcusu ve lig lideri olmasına rağmen bizim gencecik evlatlarımızın karşısında tutunamayıp maçı kaybedince sosyal medyadan ne Bursa'nın faşistliği kaldı ne teröristliği ne de intikam naraları. 

Yok artık…

Bursa ve Bursaspor taraftarını bu şekilde kimse sindiremez. Bursa - Diyarbakır kardeştir ancak Amedspor bu kardeşliğin herhangi bir noktasında hem yoktur hem de zaten kendisi olmak istememektedir. Bursa’da sanki savaş yaşanmış gibi bir hava oluşturmak Bursa’ya ve Bursalılara büyük haksızlık olur. Bursa buna izin vermez. 

Tekrar edelim spor sevgi dostluk barış ve kardeşlik ise bu her stadyum için geçerli olması gereken bir durum. Biz taş atalım onlar gül atsın diye bir şey dünyada yok.

Ne ekersen onu biçersin. 

Şimdi ortalığı ayağa kaldıranlar ve devletin açıklamalarını paylaşarak buradan algı oluşturanlara 25 Eylül tarihli şu İçişleri Bakanlığı açıklamasını hatırlatalım. 
“İçişleri Bakanlığı, gergin geçen maçla alakalı resmî Twitter hesabından şu açıklamayı yaptı: "Bu akşam, Diyarbakır'da oynanan maçta alınan tüm güvenlik önlemlerine rağmen vücutlarına sararak stada soktukları değerlendirilen görsellerle ağır provokasyon hedeflenmiştir. Sporu provokatif içeriklerle zehirlemek, isteyenlere hiçbir şartta fırsat verilmeyecektir. Provokasyona gerekli müdahaleler yapılmış ve derhal ilgililere yönelik soruşturma başlatılmıştır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”

Bursaspor ve Bursa Türk Milletinin bükülmez bileği, yıkılmaz kalesidir. Tıpkı Diyarbakır gibi, Erzurum gibi, Edirne gibi, Hakkari, Ağrı, Van gibi. Bir avuç azgın şuursuz bölücüye pabuç bırakacak değildir. Bu da böyle biline.  

Güçlü rakipleri karşısında harika bir oyunla maçı 2-1 kazanan yeşil beyazlı evlatları alınlarından öpüyoruz.