Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı merhum Hikmet Şahin’in, uzun süre suskun kalan eşi ile dobra dobra birsöyleşi:
Haber Giriş Tarihi: 05.07.2012 01:25
Haber Güncellenme Tarihi: 05.07.2012 02:25
Kaynak:
Haber Merkezi
https://sehirmedya.com/
Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı merhum Hikmet Şahin’in, uzun süre suskun kalan eşi ile dobra dobra birsöyleşi: Neriman Şahin; “Ailemizin içini karıştırdılar!...” Menfur bir saldırı sonucu hayatını kaybeden Bursa Büyükşehir Belediyesi Eski Başkanı Hikmet Şahin’in acılı eşi Neriman Şahin suskunluğunu bozdu;Sadece Şehir’e konuştu.Yıllarca aynı yastığa baş koyduğu Eşinin hain kurşunlara hedef olduğu kabus anlarından,bitmek tükenmek bilmeyen hastanedeki bekleyiş sürecine saldırının perde arkasını tüm detayları ile anlatan Neriman Şahin Başbakan Tayyip Erdoğan’a seslendi;Acımız büyük, gerçek suçluları bulun!...
Eşinin özel hayatı ile ilgili gerçeklik payı hiçbir zaman ortaya koyulamayan söylentileri de yorumlayan Bayan Şahin net konuştu; ‘Hani nerede 2. 3. Eş. Hikmet Bey’in tek eşi vardı oda benim. Öyle çirkin dedikodular döndü ki inanamayacaksınız ama kızlarımı bile eşi olarak yakıştıranlar oldu. O bu söylentilere neden olanlara hiçbir zaman hakkını helal etmedi. Bana da sen de bu iftiralara inanıyorsan sana da hakkımı helal etmem derdi’
‘Hikmet Bey’in aday olamayacağını hissettiğimde kendisine o dönemde Başbakan Bursa’ya geldiğinde istifa et demiştim, yanındakiler sakın öyle bir şey yapma dediler. Fakat beni dinlemedi.’ Başkan Şahin’in siyasi sırlarla dolu çantasının içindeki gizli dosya ile birlikte, vurulma olayının ardından sıra kadem bastığını açıklayan Neriman Şahin,’ Tüm ev işyerleri arandı.Hatta kazan dairelerine dahi bakıldı. Yok, yok.Çanta da Eşimin öldürülmesinin ardından içindeki tüm sırlarla birlikte yok oldu’ mesajını verdi… Belediyeci vardır; partiyi partiliyi memnun etmek için, bir de Belediyeci vardır, parti farkı göz etmeksizin insana hizmet etmek için …
İşte bu tespit üzerine son dönemde öyle çok konuşulur, yorum yürütülür ve hatta yine aynı gerçeklikten yola çıkılarak yakın geçmiş ile mevcuttaki il ve ilçe belediye başkanlarının yönetim şekilleri, birbirleriyle öylesine kıyaslanır oldu ki, kent siyasetinin deyim yerindeyse tüm yönleri ile mercek altına alındığı siyasi sohbetlerde başka konunun gündeme gelmez olduğunu gözlemledim. Ve her biri kıyasıya çekişmeye sahne olan söz konusu sohbetlerin sonunda sözün dönüm dolaşıp geldiği nokta hep aynı politik kimliğe dayanıyordu; Merhum Başkan Hikmet Şahin... Örneğin Bursa’da yaşama geçirilmesi beklenen bildik projeler değerlendirildiğinde ‘Başkan Şahin olsaydı’.. diye başlayan cümleler, genelde ‘O sorunu çoktan çözmüştü’ görüşleriyle noktalanıyordu. Rahmetli Başkan Şahin’in bir değil, bir çok kez kentin karar mekanizmalarının da katıldığı politik diyaloglarda adından övgüyle söz ettirebilmesi gerçeği üzerine, zihnimde şimdilerde bile örnek gösterilen bir belediye başkanına partisince hangi nedenlerle 2. Dönemde de görev yapma imkanı tanınmamıştı? Sorusuna yanıt aramaya başladım ve başta bu soru olmak üzere Hikmet Şahin ile ilgili sır dolu birçok konuya açıklık getirecek tek bir kişiye ulaşmam gerektiğini düşündüm. Merhum Başkan’ın Hikmet Şahin’in Eşi Neriman Şahin.
Kendisi ve çocuklarının yaşamını bir anda kabusa çeviren hain saldırıyla hayat arkadaşını beklenmedik bir anda kaybeden Bayan Şahin’le görüşebilmeyi başarabilmek çok ama çok zordu.. Çünkü Neriman Şahin Eşini kaybettiği günden bu yana adeta dünyaya kapılarını kapamıştı. Çocukları ve birinci derece yakınlarının dışında kimseyle görüşmez olmuştu.. Peki Neriman Hanım’la nasıl irtibat kurabilir ve Eşiyle ilgili detaylı bir söyleşi için nasıl ikna edebilirdim ?. Önce arşivimde bulunan telefon numaraları ile ulaşmayı denedim Neriman Şahin’e. Fakat ne ev numarasına ne de cep hattına yanıt yoktu. Tek çıkış yolu vardı; Beni Kendisi ile görüştürebilecek, görüşlerine değer verdiği kişilerle temasa geçmek. Öyle de yaptım ..İsim vermeyeceğim ama aile ile sürekli diyalogda olan bir siyasi ile görüşerek talebimi aktarmayı başarabilmiştim sonunda.. Süreç söz konusu siyasinin beni aileden Neriman Hanım dışında bir kimlikle yüz yüze görüştürmesiyle devam etti. Bu görüşme 3 saat kadar sürdü.. Neriman Şahin ile neden bir röportaj gerçekleştirmek istediğimi en ince detaylarına kadar anlattım bu sürede.. Hikmet Şahin’in Eşi olarak Neriman Hanım’ın konuşma zamanının artık gelmiş de geçiyor olduğunu , niçinler ile bir bir sıraladım kendisine … Aradan birkaç gün geçmişti ki telefonum çaldığında arayan numara temasa geçtiğim aile ferdine aitti. Neriman Şahin röportaj talebimi kabul etmişti..
Başarmıştım. Neriman Şahin Röportaj günü Hikmet Şahin’in ölümünün ardından yapımı tamamlanan İnegöl’deki iki katlı evlerinde ağırladı bizi. Merhum Başkan Şahin gerçekten bir alacak meselesi yüzünden mi hedef alınmıştı, yoksa cinayetin perde arkasında başkaları mı vardı?
Neriman Şahin ve çocukları korkunç saldırıyı nasıl, nerede haber almıştı? Her dakikası yıllara bedel’ iyileşecek’ umuduyla geçen anlatılması güç hastanedeki bekleyiş sürecinde, kimler kabul görmemişti? Aile Milletvekili Hüseyin Şahin ve Amca Nazmi Şahin ile tüm bağlarını neden koparmıştı? Başkan Şahin’in haince hedef alındığı saldırının ardından sırra kadem basarak, birdenbire kaybolan ve de bir daha izine rastlanamayan çantanın içindeki özel dosyanın içeriğinde hangi sırlar saklıydı? ‘Hikmet Şahin’in 2. hatta 3. Evliliği var’ söylentilerine Neriman Şahin’in sert yanıtı. Neriman Şahin’le tüm bu sorular ve çok daha fazlasını apaçık yanıtlar çerçevesinde, derin mevzulara da temas ederek konuştuk…
Neriman Hanım Geçmişe dönersek Sn. Başkan Hikmet Şahin ile nasıl tanıştınız? Evliliğinizin ilk yıllarına dair neler söylersiniz?
Rahmetli Eşim ile evlendiğimde 14 yaşındaydım. Hikmet Şahin Bağdat’taki eğitim yaşamını tamamlayıp öğretmen olduktan sonra İnegöl’e geldiğinde yine öğretmen olan amcamın oğlu ile tayin oldukları Ankara’ya birlikte giderlerken ‘ Süleyman tanıdığın bir aile kızı var mı ? diye sormuş .Amcamın oğlu da var diyor. Neyse bir akşam geliyorlar, görüyorlar,Allah’ın emriyle istiyorlar öyle kısa bir süre içersinde oldu ki cemiyetimiz; 1,5 ay içinde düğünümüzü yaptık.34 yıl evli kaldık.Hikmet Bey de 25 yaşlarındaydı.
Peki Neriman Hanım Hikmet Bey nasıl bir eşti. Hatırınızda kalan özelliklerini anlatır mısınız?
Eşimi kimsenin yerine koyamıyorum çok mükemmel bir ‘Hayat Arkadaşıydı’.o kadar mükemmeldi ki tarif edemiyorum ben yaşadım onu. Çocuklarına, bana, ailesine çok düşkündü. küçük yaşta evlendiğim için bir erkeğin bir bayanı eşi olarak sahiplenişinden kat kat daha fazla sahiplendi beni. Evliliğimizin ilk yıllarında olaylara karşı daha çabuk tepki gösterebilen bir yapıya sahipti. Belediye Başkanı olduktan sonra almış olduğu görevin mesuliyeti ile her şeye daha olumlu olmaya başladı. İşlerini eve yansıtmamaya gayret ederdi. Ben anlardım yüz ifadesinden, bakışlarından ruhi halini. Ertesi gün gazetelerden de okurdum eşimle alakalı haberleri. Biz evlendikten sonra 10 yıl öğretmenlik yaptı daha sonra ticaretle uğraştı.
Çocuklarına nasıl bir baba oldu Hikmet Şahin?
Çok iyi, Çok anlayışlı ama tatlı sert bir otorite sahibiydi. Onlara hiç bağırmazdı, sadece konuşurdu, mükemmel bir babaydı. Her şeyi güzellikle ama ciddi bir anlatım tarzıyla ifade etmeyi tercih ederdi. . Kötülük onun dünyasında yoktu hiçbir zaman.
Beş kız evlattan sonra bir erkek çocuk HAKAN dünyaya gelince neler hissetti?
Erkek çocuğu doğal olarak çok istedi tabii ki. Hakan doğduğunda çok mutlu oldu. Hakan şuan 13 yaşında.Ama bütün evlatlarına aynı sevgiyi verdi. Bu ifadem gerçekten çok net ve doğru. Kız çocukları ve erkek çocuğa karşı hiçbir ayrım yapmadı.Son dönemlerinde hep çocuklarının yanında olmak istedi.
Cesurdu, yardımseverdi, insanlara çok değer verirdi. Bu özelliklerinin haricinde eşinizi anlatırsanız örneğin hobileri var mıydı ?
Çok kitap okurdu. Her şey hakkında bilgisi vardı. Zaman zaman onu dinlerken ben bile şaşırırdım. Türk sanat müziği severdi. Gezmeyi de severdi. Eşimin beni götürmediği yer yoktur mesela, yurtiçi, yurt dışı hep gezerdik. Beni her yöre götürmüştür. Başkan olmadan önce de öyleydi. Kaplamacılık yaptı bir süre. O yıllarda biz, her yere beraber giderdik mal satmaya, mal almaya ama belediye başkanı olduktan sonra daha kısıtlı oldu gezilerimiz.
Başkanın siyasi kimlik kazanmasında, siyasete atılmasında etkili olan gelişme neydi?
Erbakan Hoca’ya öğrencilik yıllarından itibaren süregelen bir sempatisi vardı. Zaten ben evlendiğimizde kendimi siyasetin içinde buldum .Yani evlendiğimiz zaman da siyasetin içindeydi. İlk yıllarımızda örneğin adaylık konularında kazanamayacağını bilmesine rağmen aday oluyordu . Çok eski yıllarda İnegöl de belediye başkanlığına aday olmuştu ama kazanamamıştı .Daha sonraki senelerde yine çabalayarak, kendini İnegöllülere net ifade ederek Başkan seçildi.
AK Parti kurulduğunda destek veren ve partiye katılan ilk belediye başkanlarındandı Hikmet Şahin. Tayyip Erdoğan’ın hapisteki sürecinde ziyaret edip yanında olduğunu biliyorum. Bülent Arınç ile önemli seçimler öncesi Manisa’da omuz omuza çalışmış. O günlere dair eşi olarak neler söylersiniz?
Başbakanımızla, Başkanlık öncesinde de dostluğumuz vardı, gelirlerdi. Davet ederdik. Birlikte muhabbetlerimiz olurdu. Hapiste olduğu zaman eşim gitti yanına hatta sonrasında Oylat’a davet etti Başbakan geldi ailesi ile birlikte. 5 gün misafir ettik. AK Parti’nin kurulma aşamasına rastlar o günler. Eşimin Bülent Bey’le diyalogları da uzun yılar öncesine dayanır. Başbakan Yardımcımız daha henüz milletvekili değildi. Biz Ahmet Sünnetçi oğlu ile birlikte Manisa’ya gittik.
Siyasi hayatı boyunca çok özel projeler üretti,yaşama geçirdi,şimdilerde sıklıkla örnek gösteriliyor. Gerçekleştirdiği projeler arasında ‘En çok beğendiğim ‘ dediği büyük hizmet olarak belirttiği çalışması neydi?
Siz de biliyorsunuz ki yapmış olduğu hizmetlerin hepsi çok nitelikliydi. Hepsini de çok severek yaptı önemsedi tüm çalışmalarını. Merinos projesinde çok mutlu oldu. Hal projesi yaşama geçtiğinde başarılı bir çalışma olarak değerlendirdi.
Merhum Başkan Hikmet Şahin adının yaşatılması konusunda Bursa Hal‘in tercih edilmesi aşamasında sizin değerlendirmeniz soruldu mu?
Bursa hali uluslararası ödül aldı. Önemli bir hizmet ama isminin merkezde bir yere verilmesi daha olumlu olurdu. Bakın anlatayım; bir gün Celal Sönmez ’in düğününe gittik. Farklı görüşlerden bayanlar vardı. Eşimi yaptığı çalışmalardan dolayı tebrik ettiler ve bende onlara şöyle dedim; ‘ben de sizleri tebrik ediyorum’ niçin? Diye sordular.. Sizler önemli hizmetler gerçekleştiğini görmüşsünüz ki eşimi tebrik ediyorsunuz. Ben de bunu fark edebildiğiniz için sizi tebrik ediyorum. Sonuçta eşimin ismi şehir içinde anılmasın diye mi düşündüler acaba diye de geçiriyorum aklımdan.
Başkan Şahin’in gerçekleştirmek isteyip de yaşama geçiremediği bir projesi var mıydı?
Hikmet Şahin Belediye başkanlığı sürecinde Bursa’ya Buttim bölgesinde büyük bir alana kırk bin kişilik bir stadyum ve yanında kapalı spor salonları da olan, yüzme havuzları da bulunan atletizm sahası dâhil adeta küçük bir olimpiyat merkezi devasa bir spor merkezi kurmayı planlamıştı. Bu çalışmanın maliyetini de şu an ki stadyumun yerine bir cazibe merkezi ruhsatı çıkarıp talip olan kuruluşa yüklemek kaydıyla sağlayacaktı. Bir de geçenlerde sizin gazetenizin başlık yaptığı Hanlar Bölgesi projesini çok önemsiyordu.
Siz eşi sıfatıyla çeşitli temaslarında yanında bulunan kişi olarak zaman zaman eleştirilen tabanla ilişkilerini nasıl yorumluyorsunuz? Gerçekten sıkıntı var mıydı parti tabanıyla, yoksa sorun tepeyle ilgili miydi?
Kesinlikle öyle değildi.Tabanla ilişkilerinde sorun yoktu. Varmış gibi gösterildi. Her ne olursa olsun, kim ararsa arasın, o an görüşemezse bile tek tek kendisi geri dönerdi. ‘Beni aradınız?’ diyerek konuyu öğrenirdi. Ben şahit olurdum. Siyasi bir kaç kimliğin tavırları Hikmet Bey’e karşı farklıydı. Herkesle güzel, olumlu,iyi ilişkileri vardı. Eşimle ilgili tabanla ‘İlişkileri olumsuzdu’ değerlendirmesini yapanlar çok yanlış tavırlar içerisindeler. İnsanlara ayrım gözetmeden eşit davranarak aynı değeri verirdi Hikmet Şahin. Yoksul ailelere giderdi, eşyalarını yeniler, yardım ederdi.
Bursa Büyükşehir Belediye Başkan adaylığının hedefleri arasında birkaç yıl önceden itibaren yer aldığını hatta evinizi bu nedenle Bursa’ya taşıdığını biliyoruz. Şehri daha yakından tanımak için adım adım, sokak sokak dolaştığı söyleniyor. Yani Bursa’ya paraşütle inmiş biri değildi biliyoruz. Siz büyükşehir Belediye Başkanlığına ilk aday olduğu süreçle ilgili hangi detayları anımsıyorsunuz? Partiyle nasıl bir hukuku oldu o yıllarda?
İnegöl Belediye Başkanlığı zamanında bir açılış sırasında şuan ki Cumhurbaşkanı Abdullah Gül (belediye binasının açılışı için) ilçemize gelmişti. Mobilya fuarının da açılışı olmuştu o gün. Abdullah Gül o dönemde parti içersinde görevliydi. O gün Sayın Gül eşime ‘İnşallah Büyükşehir’e’ demiş. Bu diyalogdan sonra Hikmet Bey’in zihnine yerleştirmiş konu. Daha sonra Eşim Büyükşehir ile ilgili çalışmaya başladı. Siyaset güzel de, çok yorucu. Hep fedakâr olmak gerekiyor. Büyüklerimizin kızdığı karşı çıktığı zamanlar oldu. Hikmet Bey insana hizmet etmeyi sevdiği için pek aldırmıyordu söylenenlere. Ama ticari hayatını da devam ettirdi. Hep 3 işi oldu. Öğretmenliği bıraktı, Belediye başkanı oldu ama ticari hayatını hiç bırakmadı. Siyasi hayatını maddiyat olarak değil hizmet olarak görüyordu. Samimiyetle söylüyorum siyasi hayattan hiçbir şey edinmedik. Büyükşehir ile ilgili çalışmalarına hız verdiği zaman Bursa’dan bir ev tuttuk. Hikmet Bey kendisine değerli kimliklerden oluşan kenti bilenlerin yer aldığı bir ekip kurdu ve Bursa’yı tanıdı. Her konuda dosya yapardı, planlı programlıydı. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı seçildiğinde tüm projeleri, yapacağı her çalışma en küçük detayına kadar hazırdı. İşte bu yüzdendir ki başkanlığı süresince değerli, önemli hizmetleri hızla yaşama geçirebildi. Eşim yaptıkları ile şimdi de övgüyle, takdirle anılıyor anılmaya da devam edilecek.
Peki Sn. Başkan’ın zaman zaman özel hayatı gündeme getirildi. Bir takım söylemler ortaya atıldı. konuyu eşi olarak değerlendirmek ister misiniz? Eşim hakkında çeşitli söylemlerde bulunuldu, çok eşli olduğu iddia edildi. Bunlar çok saçma söylentiler. Eşimi her sabah şoförü alırdı, akşam yine şoförü getirirdi eve.15 yıl böyle sürdü. Bu duruma rağmen yine böyle şeyler istinat ettiler.bakıyorsunuz modern hayat süren insanlar bile bunları konuşabiliyor. Ayrıca bana “bak Neriman; şunu aklından çıkarma: bu konuda konuşanlara asla hakkımı helal etmiyorum. Sen bile benim hakkımda böyle bir şey düşünsen sana da hakkımı helal etmiyorum.” demişti.
Siz eşi olarak bu söylentilere karşı nasıl bir tutum izlediniz?
Ben zaman zaman ‘Hikmet bu insanlar neden böyle düşünüyor konuşuyor ?’derdim. Yani sabah evden çıkıyor, akşam eve geliyor, gittiği yerlerde de genelde sürekli yanındaydım. Ama insanlar konuşuyor. Hikmet Şahin’in 3 hanımımı vardı diye. Biz İnegöl’deyken öteki hanımı Bursa’daydı. Biz Bursa’ya gittiğimizde ilk hanımı İnegöl’de kaldı. Nerede o hanım ? ilki de benim, sonu da benim. Benim kızlarım için bile’ eşi ‘dediler. Çok ayıp bir şey, çok kötü bir şey. Bir gün eşimin İnegöl Belediye başkanlığı sırasında kendisi yurtdışındayken ,kalabalık bir grubun, Buski’nin faturada yanlışlık yapıp sıfırları fazla yansıtmasından dolayı protesto amaçlı toplandığını tesadüfen gördüm. Çarşıya gidiyordum. Arkamdan kadınlar şöyle diyor: Eee tabi su paralarıyla karısına set takımı almış, takmış… Eşinizin konumu gereği yüreğinizi büyütüyorsunuz ne yapacaksınız? Öyle bir şey olsa ilk ben tepki gösteririm. Ama ne var bu dünyanın öbür tarafı da var. Benim çocuklarım da öbür tarafta hakkımızı alacağız diyorlar…
Bademli’deki eviniz ile ilgili de hem yapım aşaması hem de dizaynı konusunda çok sayıda söylenti gündemi meşgul etti. Eleştirilere hedef oldu Hikmet Şahin, evin yapılışın temeli hangi nedene dayanıyordu?
İlk kez açıklıyorum; Ben eşimden çok geniş bir ev istedim. Çünkü kalabalık aileydik. Neymiş evin yapımı ile ilgili harcamalar konusunda belediyeden para alanmış. Nasıl belediyeden alabilir ki? bütün masrafları kendisi karşıladı. Ben Hikmet’e kendimize ev alalım derdim her zaman. çok ev, çok arsa baktık. Daire istemedim. Kalabalık bir aileyiz çocuklar var torunlar var. Arsayı da ben seçtim. Hep aklımda büyük bir ev vardı ve hep benim istediğim gibi olsun istedi. Projeyi Tufan Soyuak hazırladı.9 dönüm araziydi. Bademli bir kaç sene önce çok gelişmiş değildi. İçinde çocuklarımıza ait birer oda olsun istedik. Hepsine ayrı ayrı odalar yaptık. çok abartılacak bir şeyi yoktu ama bu durumu çok konuştular. Ev uzunlamasına yapıldığı için çok büyük göründü. Keşke o zaman kare yapılsaydı. Evin parası da fabrikadan ve kredi çekerek karşılandı.
2004 Martı’nda Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı seçildi. Peş peşe büyük projelere imzasını attı Hikmet Şahin. Peki, sonrasında ne oldu ki hizmetlerine rağmen eleştiriler başladı?
Siz ne zaman bir şeylerin ters gittiğini hissettiniz?
Güzel hizmetler olduğu zamanlar Başkan Şahin iyiydi, mükemmeldi değil mi? ama o güzellikleri de görebilmek çok güzel bir şey. Ama onu göremediğiniz zamanlar ne geliyor akıllara; kıskançlık. İşlerin ters gitme nedeni bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar kişinin yersiz eleştirileri. Bunların içinde de bir iki kişi çok ön plandaydı. Yani Hikmet Şahin’e karşı tavır aldılar. Onun yapmak istediklerini, yaptıklarını hazmedemediler. Konuyla ilgili başka bir yorum yapmak istemiyorum.
O kimliklerin çekemediği, kabullenemediği Başkanın hangi yönleri oldu sizce?
Hikmet Şahin kişilerin özel isteklerine boyun eğmedi, Hikmet Şahin tepedeki bir kaç kişinin çıkar hesaplarına gerçekten meydan vermedi. Tanıyanlar bilir bunu. Bazı iş adamlarının özel istekleri vardı, yerine getirilemeyecek taleplerdi.Bu kişilerin de,bazı siyasilerle, çok iç içe oldukları bilindiği için Başkan onlardan hep uzak durdu. Küçük bir örnek vereyim; Çekirge’deki Çelik Palas’ın yanında 27 katlı bir inşaata izin verilmesi söz konusuydu. İlçe belediyesi izin veriyordu fakat Büyükşehir’de kalıyordu. izin verseydi Başkan Bursa halkı bunu nasıl yorumlardı sizce? Çok tepki alırdı. İlçe belediyesinden iznin verilmesi fakat Büyükşehirden iznin çıkmaması işlerin ters gitme sürecinin başlamasına neden oldu. Olumsuz yorumlar yapılmaya başlandı. Bir medya grubu da bu kişilerin birebir ilişkide olduğu bir grup ani bir tavır değişikliğine gitti izin çıkmayınca ve eşime karşı cephe aldı. Rahmetli Başkan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığına yeniden aday gösterilmeyeceğine dair herhangi bir hisse kapıldı mı hiç. Bu yönde bir düşüncesini sizinle paylaştı mı örneğin Ben hissediyordum yeniden gösterilmeyeceğini, Hikmet Bey güzel hizmetler yaptığı için aday gösterilmeyeceğine inanmıyordu. Başbakanla diyaloglarımız nasıldı derseniz.. O sadece hizmet yapmak için çabalarken, bazı kişiler, hakkınızda karşı tarafa olumsuz, gerçeklik payı olmayan bir takım şeyler söyler ve düşündürürse sizin o insan hakkında kafanızda ister istemez acaba mı diye soru işaretleri oluşmaya başlar. Ve bu sürekli yapıldı. Şu anda mesela Hikmet Bey’le ilgili yapmış olduğu hizmetlerden dolayı hiç mi konuşulmuyor Tayyip Bey’le. İlla ki konuşulur. Hani “Bu kadar mı aranır bir insan” demesi bunu gösterir yani. Bizim için şuan bunları duymanın hiç önemi yok ben eşimi kaybetmişim sonuçta. Kelimelerin tükendiği anlar bunlar. Eşim sağ olsaydı benim için bunlar önemli de değildi. Başkanlık sürecini noktaladığında çok şükür bitti artık dinleneceğiz demiştik. 15 yıl layıkıyla hizmet etti. Canla başla çalıştı. Hikmet Bey’in aday olamayacağını hissettiğimde kendisine o dönemde Başbakan Bursa’ya geldiğinde istifa et demiştim, yanındakiler sakın öyle bir şey yapma dediler. Fakat beni dinlemedi.
Sayın Başkan’ın siyasi yaşamı ile ilgili özel bilgi ve belgelerin b ulundurduğu bir dosyadan söz ediliyor. Nedir bu dosyanın detayları acaba?
Bir klasör tutuyordu, ama şimdi o dosya yok. Vurulmadan önce son kez bir çanta içinde olduğunu gören yakınlarımız var. Fakat o dosya çanta ile birlikte sırra kadem bastı. O dosyanın içinde yazanları bana söylemezdi. Sadece yeri geldiğinde açıklayacağını söyledi. En son dosya ile ilgilendiğini damadım görmüş. Ama o dosyanın nerede olduğunu bilemiyoruz. Vurulmadan yaklaşık bir ay önce iş yerine bir gazeteci gelmiş ona da dosyada yazanları açıklayacağını söylemiş. Hiç bir yerde yok bulamadık dosyayı. o dosya vurulduğu yerden ya da arabadan gitti. Kendisi ile birlikte sır olarak yok oldu. Evlerin işyerlerimizin kazan dairelerine kadar aradık yok , yok…
Yeniden aday olmak için neden DP partiyi tercih etti ve DP’den adaylığını açıkladıktan sonra gelen tepkiler hangi yönde oldu?
Bizim AK Parti’den bazı kişilere kırgınlıklarımız oldu ama hep içimizde kaldı. Bazı şeyleri hep boş verdik. Ama dediğim gibi parmak sayısını geçmeyecek kadar olan insanlardı bunlar. Eşleri bile bana karşı tavırlı oldular. Ama benim olumsuz davranışım olmadı, her zaman onlara karşı güler yüzlü oldum. Demokrat Parti’ye geçmemizin sebebi bazı kırgınlıklardı. O zaman Parti Başkanı olan Süleyman Soylu Bey dürüst bir kişiliğe sahipti. Bazen kırgınlıklar insanı yoruyor. Belki de iyi oldu böylesi ben orada da çok iyi insanlar tanıdım güzel iletişimler kurduk. Bu geçişi kimisi olumsuz değerlendirdi kimisi de olumlu buldu.
Başkan bu tür bir saldırıya uğrayabileceğine dair siyasi hayatı boyunca herhangi bir hisse, şüpheye kapılmış mıydı hiç ?
Bir tedirginliği olsaydı bizi de uyarırdı dikkat edin kendinize diye!. Benim eve geç geldiğim vakitler bile olurdu.Bu tür en ufak bir hisse kapılmış olsa hepimize tembih ederdi. Mesela belediyeden biz kendi evimize geçince kendisine özel bir şoför görevlendirdi ama bir tedirginliği yoktu.
Peki o gün , Menfur saldırı..Sizin için anlatması biliyorum çok güç ama nasıl öğrendiniz acı olayı?
O gün sabah uyuya kaldık. Oğlumuz Hakan servisi kaçırmış, Ayşenur arkadaşında kalmıştı. Hakan sabah yanıma geldi. Anne beni okula götürür müsün? Dedi. Ben de o gece hiç uyuyamadım içimde sıkıntı vardı. Sabah 8’e çeyrek kala Hakan’ı okula götürdüm. Eve geldim. Yardımcı bayan gelmişti. Bayanın yanına çıktım, yapacaklarını tarif ettim. Eşim söylediklerimi duymuş. Hikmet geldi kahvaltıya oturduk, kahvaltımızı yaptık. Daha sonra çayımızı içtik. Hikmet’e hadi gitmiyor musun? Dedim. Yanıma otur dedi. Oturdum, sohbet ettik. Ben ikinciye söyleyince bana tekrar ‘otur işte diyorum’ dedi. 34 yıllık evliyiz, o gün bana bir tuhaf baktı; Ne bileyim buruk baktı! Hatta dedim Hikmet bir daha bana böyle bakma’, demek son bakışlarıymış. Adeta gitmek istemiyordu evden ama bende ısrarla gitmesini söyledim. Temizlik işi var diye. Bakışları hani son bakış derler ya oymuş demek ki. Daha sonra biraz daha oturduk, sonra hazırlandı. Ben de çıkarken kapıdan yolcu ettim onu. Sonra saate baktım saat 10.30’du. Evden çıkıp Mimar Tufan Soyuak’ın yanına gitmiş hatta Tufan daha sonra bana ‘Yenge benimle de 1 saat oturdu, gitmek istemedi sanki’ dedi. Sonra oradan da ayrılıp işyerine saat 12:30gibi varıyor. O gün ben adeta bir sıkıntı içimde, patlıyorum. Sonra içimdeki sıkıntıyı dağıtmak için arkadaşlarla buluşmak için saat 15.45’de evden çıktım, arabaya bindim, bayağı gittim. Daha sonra şoför Cengiz aradı beni .’Yenge başkanım hastanede siz de gelin ben de gidiyorum hastaneye’. Ama bana yenge bir şey yok, rahatsızlanmış sadece’ dedi. Sonra ben mobilya mağazasındaki iş ortağımız İlhan Bey’i aradım. İlhan! Pat’ diye demez mi ;’birisi başkanı vurdu’. Ben arabadaydım, panikledim. Neyse Biz Acıbadem Hastanesi’ne gittik. Yoğun bakıma almışlar, çocuklar geldiler, herkes toplandı.1 hafta kadar hastanede kaldı. Doğum ve ölüm tarihi aynı rakamları içeriyor biliyor musunuz? 1950 tarihinde doğmuştu vefatı da 19:50 de gerçekleşti.
Sizce bu acı saldırı olayı neden yaşandı? Anlatıldığı gibi bir alacak verecek hikâyesi mi yoksa farklı nedenleri olabilir mi?
Ben şöyle düşünüyorum kesinlikle bu işin arkasında başkaları var, onun dışında kesinlikle başka bir şey yok. Olsaydı bizi de uyarırdı Eşim. Alacak verecek davamız kesinlikle yok.
Saldırganın bizimle ilgili bir bağlantısı nasıl olabilir? Bu şahıs Hikmet Bey’den belediye başkanıyken İnegöl Belediyesi’nden otopark istemiş. Başkan, vermemiş, Merinos Parkı’nı istemiş, vermemiş. Hikmet Şahin’in kendi malı da mı verecek, yani kamuya ait bir malı nasıl verebilir?
Dava sürecinde gelinen aşama nedir?
Davalarda bizim ismimiz okunmuyor bile. Başka davalarla ilgili görüşmeler yapılıyor. Biz de katili karşımızda görüyoruz, o anda Allah sabır versin! diyorsunuz. Bizim davamız daha bitmedi. Celal Sönmez’e ait As Merkez’de köfteci dükkanı açmış, 7 sene kirasını ödememiş. orada bir berber varmış, berberin kulağını kesmiş.Çocuk daha sonra mahkemeye vermiş, tehdit etmişler.Bizim dava sürecinde de geldi, şikayette bulundu.
Beynimde hep nedenler, niyeler? var. Kim yaptırtmış olabilir? diye düşünüyorum. Arkasında birilerinin olduğunu düşünüyorum.Saldırgan zaten tutuklandığı zaman ‘Hırsız Başkan, Bursa’yı sattı’ gibi sözler sarf etmiş. Ne hırsızlığı görülmüş, Bursa’yı nereye satmış. Bursa duruyor yerinde!Kesinlikle olayın yönünü değiştirmek amaçlı alacak verecek meselesi gibi bir yalan ortaya atıldı. Katil hemen yakalandı ama dava süreci yavaş ilerliyor. Davalara gidiyoruz.Bakıyorsunuz katili görüyorsunuz çok acı bir durum.Düşünebiliyor musunuz sizin insanınızı yok etti.bazen aklımı kaybedeceğimi zannediyorum kötü bir olay… Birilerinin yaptırdığından eminim. Şuan hiç bir şey konuşmuyor. Geçenlerde ‘Ailesinden özür dilerim’ diyor terbiyesiz… Tek bir isteği var Hikmet Şahin Ailesi’nin Sn Başbakanımızdan; Eşimin öldürülmesinin perde arkasını açığa çıkarsın!. Bir alacak meselesi yüzünden vurulmadı Hikmet Şahin.
Gerçek suçlular bulunsun. Tetikçiyi değil, azmettirenlerin bulunmasını istiyoruz.. Suçluların ortaya çıkarılmasını kendisinden talep ediyorum. Birileri var bu menfur olayın arkasında. Çıkarılsınlar ortaya.
Rahmetli Şahin’i Başkanlığı süresince sürekli normal bir muhalefet sınırlarını aşarak sürekli eleştiren Semih Pala ile husumetinin nedeni neydi?
Semih Pala ile önceden arkadaşlığı, bir hukukları vardı. Sanırım Semih Pala’ya AK Parti Hükümeti’nin kuruluşunda Faruk Çelik’le o zamanın İl Başkanı Hayrettin Çakmak il başkanı ve grup başkan vekili olarak söz vermişler; Büyükşehir Belediyesi’ne alacağız seni de Başkan yardımcısı olarak diye. Hikmet Bey Başkan olduğu zaman anlatılan, Semih Pala hayırlı olsun bile demeden gelip belediyede emirler savurmuş. Partinin işlerini buradan yöneteceğim demiş. Faruk Bey’in ve il başkanının ona söz vermesiyle kendisini başkan yardımcı olarak görmüş. Hikmet Bey o zamanlar ya Semih Bey beni görüyor ama bir hayırlı olsun demiyor. Ben onu başkan yardımcısı nasıl yaparım? dedi ve Hiç tepki vermeden ilk yurtdışı gezisine çıkarken başkanvekili olarak bir bayanı, Işıl Hanım’ı bıraktı yerine. Orda zaten ipler koptu.Semih Pala da köşe yazıları yazdı, herkese mesajlar attı ilerleyen zamanlarda. Semih Pala çok enteresan bir adam… Merinos Kültür Merkezi’ni çok eleştiriyordu, şimdi yönetiyor. Medya, basın bunu görmüyor mu?
Ailenizden bir isim son genel seçimlerde AK Parti Bursa milletvekili seçildi.. Bu durum aile içine nasıl yansıdı? Aile de bir istişare söz konusu oldu mu?
Hayır, herhangi bir istişare ortamı yaşanmadı. Şahsen bana sorulsaydı o günün şartlarında nasıl bir yanıtım olurdu, açıkçası bilemiyorum. Ayrıca sorulup sorulmaması da pek mühim değil. Bakın şöyle söyleyeyim; Hikmet Şahin Ailesi’nin Hüseyin Şahin’in milletvekili olması ile ilgili hiçbir sıkıntısı yoktur. Altını özellikle çiziyorum bu değerlendirmenin. Konu, sıkıntı Hüseyin Şahin’in, zamanında Eşimi yıpratmak için hesaplar içine giren ve yeniden belediye başkanlığı adaylığını engelleyen Faruk Çelik ile birlikte hareket etmesidir… Çok kırgınım ve Babası Nazmi Şahin ve Ailesi ile hiçbir şekilde görüşmek istemiyorum.
Siz direkt Bakan Faruk Çelik ve çevresindeki insanlarla Vekilin birebir yakın olduğunu hissettiğiniz için mi bunları söylüyorsunuz, bu durum kesin mi?
Bunları kimsenin söylemesine gerek yok, ben bunları yaşadım, gördüm eşim de yaşarken gördü.
Benim için, bizim için bitmiştir. Bunun nedeni de Faruk Çelik’e dayanıyor, aile içini de karıştırdı. Aile ortamını bozmamaları gerekiyordu.
Bir yerel Gazetede en son yayınlanan haber Rahmetli Başkan’ın Bursa Belediye Başkanı olduğu sırada telefonlarının,konağın dinlendiği yönündeydi.. Bu haberi nasıl yorumluyorsunuz? Konunun aslı astarı nedir?
Kesinlikle öyle bir şey yok. Konut niçin dinlensin ki. Dinlensin ayrıca. Bizim saklımız, gizlimiz yok konutta zaten beni bayanlar arardı. Ben konuşurdum ama kesinlikle yazılanlar gibi değil.Dinlemiş olabilirler ama neyi dileyecekler.Konu zamanla açığa kavuşacak zaten.Görürsünüz, duyarsınız bu haberin altından hiçbir şey çıkmayacak.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Neriman Şahin; 'Ailemizin içini karıştırdılar!...'
Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı merhum Hikmet Şahin’in, uzun süre suskun kalan eşi ile dobra dobra birsöyleşi:
Neriman Şahin; “Ailemizin içini karıştırdılar!...”
Eşinin özel hayatı ile ilgili gerçeklik payı hiçbir zaman ortaya koyulamayan söylentileri de yorumlayan Bayan Şahin net konuştu; ‘Hani nerede 2. 3. Eş. Hikmet Bey’in tek eşi vardı oda benim. Öyle çirkin dedikodular döndü ki inanamayacaksınız ama kızlarımı bile eşi olarak yakıştıranlar oldu. O bu söylentilere neden olanlara hiçbir zaman hakkını helal etmedi. Bana da sen de bu iftiralara inanıyorsan sana da hakkımı helal etmem derdi’
‘Hikmet Bey’in aday olamayacağını hissettiğimde kendisine o dönemde Başbakan Bursa’ya geldiğinde istifa et demiştim, yanındakiler sakın öyle bir şey yapma dediler. Fakat beni dinlemedi.’
Başkan Şahin’in siyasi sırlarla dolu çantasının içindeki gizli dosya ile birlikte, vurulma olayının ardından sıra kadem bastığını açıklayan Neriman Şahin,’ Tüm ev işyerleri arandı.Hatta kazan dairelerine dahi bakıldı. Yok, yok.Çanta da Eşimin öldürülmesinin ardından içindeki tüm sırlarla birlikte yok oldu’ mesajını verdi…
İşte bu tespit üzerine son dönemde öyle çok konuşulur, yorum yürütülür ve hatta yine aynı gerçeklikten yola çıkılarak yakın geçmiş ile mevcuttaki il ve ilçe belediye başkanlarının yönetim şekilleri, birbirleriyle öylesine kıyaslanır oldu ki, kent siyasetinin deyim yerindeyse tüm yönleri ile mercek altına alındığı siyasi sohbetlerde başka konunun gündeme gelmez olduğunu gözlemledim. Ve her biri kıyasıya çekişmeye sahne olan söz konusu sohbetlerin sonunda sözün dönüm dolaşıp geldiği nokta hep aynı politik kimliğe dayanıyordu; Merhum Başkan Hikmet Şahin... Örneğin Bursa’da yaşama geçirilmesi beklenen bildik projeler değerlendirildiğinde ‘Başkan Şahin olsaydı’.. diye başlayan cümleler, genelde ‘O sorunu çoktan çözmüştü’ görüşleriyle noktalanıyordu. Rahmetli Başkan Şahin’in bir değil, bir çok kez kentin karar mekanizmalarının da katıldığı politik diyaloglarda adından övgüyle söz ettirebilmesi gerçeği üzerine, zihnimde şimdilerde bile örnek gösterilen bir belediye başkanına partisince hangi nedenlerle 2. Dönemde de görev yapma imkanı tanınmamıştı? Sorusuna yanıt aramaya başladım ve başta bu soru olmak üzere Hikmet Şahin ile ilgili sır dolu birçok konuya açıklık getirecek tek bir kişiye ulaşmam gerektiğini düşündüm. Merhum Başkan’ın Hikmet Şahin’in Eşi Neriman Şahin.
Başarmıştım.
Neriman Şahin Röportaj günü Hikmet Şahin’in ölümünün ardından yapımı tamamlanan İnegöl’deki iki katlı evlerinde ağırladı bizi.
Neriman Şahin ve çocukları korkunç saldırıyı nasıl, nerede haber almıştı? Her dakikası yıllara bedel’ iyileşecek’ umuduyla geçen anlatılması güç hastanedeki bekleyiş sürecinde, kimler kabul görmemişti? Aile Milletvekili Hüseyin Şahin ve Amca Nazmi Şahin ile tüm bağlarını neden koparmıştı? Başkan Şahin’in haince hedef alındığı saldırının ardından sırra kadem basarak, birdenbire kaybolan ve de bir daha izine rastlanamayan çantanın içindeki özel dosyanın içeriğinde hangi sırlar saklıydı? ‘Hikmet Şahin’in 2. hatta 3. Evliliği var’ söylentilerine Neriman Şahin’in sert yanıtı. Neriman Şahin’le tüm bu sorular ve çok daha fazlasını apaçık yanıtlar çerçevesinde, derin mevzulara da temas ederek konuştuk…
Neriman Hanım Geçmişe dönersek Sn. Başkan Hikmet Şahin ile nasıl tanıştınız? Evliliğinizin ilk yıllarına dair neler söylersiniz?
Rahmetli Eşim ile evlendiğimde 14 yaşındaydım. Hikmet Şahin Bağdat’taki eğitim yaşamını tamamlayıp öğretmen olduktan sonra İnegöl’e geldiğinde yine öğretmen olan amcamın oğlu ile tayin oldukları Ankara’ya birlikte giderlerken ‘ Süleyman tanıdığın bir aile kızı var mı ? diye sormuş .Amcamın oğlu da var diyor. Neyse bir akşam geliyorlar, görüyorlar,Allah’ın emriyle istiyorlar öyle kısa bir süre içersinde oldu ki cemiyetimiz; 1,5 ay içinde düğünümüzü yaptık.34 yıl evli kaldık.Hikmet Bey de 25 yaşlarındaydı.
Peki Neriman Hanım Hikmet Bey nasıl bir eşti. Hatırınızda kalan özelliklerini anlatır mısınız?
Eşimi kimsenin yerine koyamıyorum çok mükemmel bir ‘Hayat Arkadaşıydı’.o kadar mükemmeldi ki tarif edemiyorum ben yaşadım onu. Çocuklarına, bana, ailesine çok düşkündü. küçük yaşta evlendiğim için bir erkeğin bir bayanı eşi olarak sahiplenişinden kat kat daha fazla sahiplendi beni. Evliliğimizin ilk yıllarında olaylara karşı daha çabuk tepki gösterebilen bir yapıya sahipti. Belediye Başkanı olduktan sonra almış olduğu görevin mesuliyeti ile her şeye daha olumlu olmaya başladı. İşlerini eve yansıtmamaya gayret ederdi. Ben anlardım yüz ifadesinden, bakışlarından ruhi halini. Ertesi gün gazetelerden de okurdum eşimle alakalı haberleri. Biz evlendikten sonra 10 yıl öğretmenlik yaptı daha sonra ticaretle uğraştı.
Çocuklarına nasıl bir baba oldu Hikmet Şahin?
Çok iyi, Çok anlayışlı ama tatlı sert bir otorite sahibiydi. Onlara hiç bağırmazdı, sadece konuşurdu, mükemmel bir babaydı. Her şeyi güzellikle ama ciddi bir anlatım tarzıyla ifade etmeyi tercih ederdi. . Kötülük onun dünyasında yoktu hiçbir zaman.
Beş kız evlattan sonra bir erkek çocuk HAKAN dünyaya gelince neler hissetti?
Erkek çocuğu doğal olarak çok istedi tabii ki. Hakan doğduğunda çok mutlu oldu. Hakan şuan 13 yaşında.Ama bütün evlatlarına aynı sevgiyi verdi. Bu ifadem gerçekten çok net ve doğru. Kız çocukları ve erkek çocuğa karşı hiçbir ayrım yapmadı.Son dönemlerinde hep çocuklarının yanında olmak istedi.
Cesurdu, yardımseverdi, insanlara çok değer verirdi. Bu özelliklerinin haricinde eşinizi anlatırsanız örneğin hobileri var mıydı ?
Çok kitap okurdu. Her şey hakkında bilgisi vardı. Zaman zaman onu dinlerken ben bile şaşırırdım. Türk sanat müziği severdi. Gezmeyi de severdi. Eşimin beni götürmediği yer yoktur mesela, yurtiçi, yurt dışı hep gezerdik. Beni her yöre götürmüştür. Başkan olmadan önce de öyleydi. Kaplamacılık yaptı bir süre. O yıllarda biz, her yere beraber giderdik mal satmaya, mal almaya ama belediye başkanı olduktan sonra daha kısıtlı oldu gezilerimiz.
Başkanın siyasi kimlik kazanmasında, siyasete atılmasında etkili olan gelişme neydi?
Erbakan Hoca’ya öğrencilik yıllarından itibaren süregelen bir sempatisi vardı. Zaten ben evlendiğimizde kendimi siyasetin içinde buldum .Yani evlendiğimiz zaman da siyasetin içindeydi. İlk yıllarımızda örneğin adaylık konularında kazanamayacağını bilmesine rağmen aday oluyordu . Çok eski yıllarda İnegöl de belediye başkanlığına aday olmuştu ama kazanamamıştı .Daha sonraki senelerde yine çabalayarak, kendini İnegöllülere net ifade ederek Başkan seçildi.
AK Parti kurulduğunda destek veren ve partiye katılan ilk belediye başkanlarındandı Hikmet Şahin. Tayyip Erdoğan’ın hapisteki sürecinde ziyaret edip yanında olduğunu biliyorum. Bülent Arınç ile önemli seçimler öncesi Manisa’da omuz omuza çalışmış. O günlere dair eşi olarak neler söylersiniz?
Başbakanımızla, Başkanlık öncesinde de dostluğumuz vardı, gelirlerdi. Davet ederdik. Birlikte muhabbetlerimiz olurdu. Hapiste olduğu zaman eşim gitti yanına hatta sonrasında Oylat’a davet etti Başbakan geldi ailesi ile birlikte. 5 gün misafir ettik. AK Parti’nin kurulma aşamasına rastlar o günler. Eşimin Bülent Bey’le diyalogları da uzun yılar öncesine dayanır. Başbakan Yardımcımız daha henüz milletvekili değildi. Biz Ahmet Sünnetçi oğlu ile birlikte Manisa’ya gittik.
Siyasi hayatı boyunca çok özel projeler üretti,yaşama geçirdi,şimdilerde sıklıkla örnek gösteriliyor. Gerçekleştirdiği projeler arasında ‘En çok beğendiğim ‘ dediği büyük hizmet olarak belirttiği çalışması neydi?
Siz de biliyorsunuz ki yapmış olduğu hizmetlerin hepsi çok nitelikliydi. Hepsini de çok severek yaptı önemsedi tüm çalışmalarını. Merinos projesinde çok mutlu oldu. Hal projesi yaşama geçtiğinde başarılı bir çalışma olarak değerlendirdi.
Merhum Başkan Hikmet Şahin adının yaşatılması konusunda Bursa Hal‘in tercih edilmesi aşamasında sizin değerlendirmeniz soruldu mu?
Bursa hali uluslararası ödül aldı. Önemli bir hizmet ama isminin merkezde bir yere verilmesi daha olumlu olurdu. Bakın anlatayım; bir gün Celal Sönmez ’in düğününe gittik. Farklı görüşlerden bayanlar vardı. Eşimi yaptığı çalışmalardan dolayı tebrik ettiler ve bende onlara şöyle dedim; ‘ben de sizleri tebrik ediyorum’ niçin? Diye sordular.. Sizler önemli hizmetler gerçekleştiğini görmüşsünüz ki eşimi tebrik ediyorsunuz. Ben de bunu fark edebildiğiniz için sizi tebrik ediyorum. Sonuçta eşimin ismi şehir içinde anılmasın diye mi düşündüler acaba diye de geçiriyorum aklımdan.
Başkan Şahin’in gerçekleştirmek isteyip de yaşama geçiremediği bir projesi var mıydı?
Hikmet Şahin Belediye başkanlığı sürecinde Bursa’ya Buttim bölgesinde büyük bir alana kırk bin kişilik bir stadyum ve yanında kapalı spor salonları da olan, yüzme havuzları da bulunan atletizm sahası dâhil adeta küçük bir olimpiyat merkezi devasa bir spor merkezi kurmayı planlamıştı. Bu çalışmanın maliyetini de şu an ki stadyumun yerine bir cazibe merkezi ruhsatı çıkarıp talip olan kuruluşa yüklemek kaydıyla sağlayacaktı. Bir de geçenlerde sizin gazetenizin başlık yaptığı Hanlar Bölgesi projesini çok önemsiyordu.
Siz eşi sıfatıyla çeşitli temaslarında yanında bulunan kişi olarak zaman zaman eleştirilen tabanla ilişkilerini nasıl yorumluyorsunuz? Gerçekten sıkıntı var mıydı parti tabanıyla, yoksa sorun tepeyle ilgili miydi?
Kesinlikle öyle değildi.Tabanla ilişkilerinde sorun yoktu. Varmış gibi gösterildi. Her ne olursa olsun, kim ararsa arasın, o an görüşemezse bile tek tek kendisi geri dönerdi. ‘Beni aradınız?’ diyerek konuyu öğrenirdi. Ben şahit olurdum. Siyasi bir kaç kimliğin tavırları Hikmet Bey’e karşı farklıydı. Herkesle güzel, olumlu,iyi ilişkileri vardı. Eşimle ilgili tabanla ‘İlişkileri olumsuzdu’ değerlendirmesini yapanlar çok yanlış tavırlar içerisindeler. İnsanlara ayrım gözetmeden eşit davranarak aynı değeri verirdi Hikmet Şahin. Yoksul ailelere giderdi, eşyalarını yeniler, yardım ederdi.
Bursa Büyükşehir Belediye Başkan adaylığının hedefleri arasında birkaç yıl önceden itibaren yer aldığını hatta evinizi bu nedenle Bursa’ya taşıdığını biliyoruz. Şehri daha yakından tanımak için adım adım, sokak sokak dolaştığı söyleniyor. Yani Bursa’ya paraşütle inmiş biri değildi biliyoruz. Siz büyükşehir Belediye Başkanlığına ilk aday olduğu süreçle ilgili hangi detayları anımsıyorsunuz? Partiyle nasıl bir hukuku oldu o yıllarda?
İnegöl Belediye Başkanlığı zamanında bir açılış sırasında şuan ki Cumhurbaşkanı Abdullah Gül (belediye binasının açılışı için) ilçemize gelmişti. Mobilya fuarının da açılışı olmuştu o gün. Abdullah Gül o dönemde parti içersinde görevliydi. O gün Sayın Gül eşime ‘İnşallah Büyükşehir’e’ demiş. Bu diyalogdan sonra Hikmet Bey’in zihnine yerleştirmiş konu. Daha sonra Eşim Büyükşehir ile ilgili çalışmaya başladı. Siyaset güzel de, çok yorucu. Hep fedakâr olmak gerekiyor. Büyüklerimizin kızdığı karşı çıktığı zamanlar oldu. Hikmet Bey insana hizmet etmeyi sevdiği için pek aldırmıyordu söylenenlere. Ama ticari hayatını da devam ettirdi. Hep 3 işi oldu. Öğretmenliği bıraktı, Belediye başkanı oldu ama ticari hayatını hiç bırakmadı. Siyasi hayatını maddiyat olarak değil hizmet olarak görüyordu. Samimiyetle söylüyorum siyasi hayattan hiçbir şey edinmedik. Büyükşehir ile ilgili çalışmalarına hız verdiği zaman Bursa’dan bir ev tuttuk. Hikmet Bey kendisine değerli kimliklerden oluşan kenti bilenlerin yer aldığı bir ekip kurdu ve Bursa’yı tanıdı. Her konuda dosya yapardı, planlı programlıydı. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı seçildiğinde tüm projeleri, yapacağı her çalışma en küçük detayına kadar hazırdı. İşte bu yüzdendir ki başkanlığı süresince değerli, önemli hizmetleri hızla yaşama geçirebildi. Eşim yaptıkları ile şimdi de övgüyle, takdirle anılıyor anılmaya da devam edilecek.
Peki Sn. Başkan’ın zaman zaman özel hayatı gündeme getirildi. Bir takım söylemler ortaya atıldı. konuyu eşi olarak değerlendirmek ister misiniz? Eşim hakkında çeşitli söylemlerde bulunuldu, çok eşli olduğu iddia edildi. Bunlar çok saçma söylentiler. Eşimi her sabah şoförü alırdı, akşam yine şoförü getirirdi eve.15 yıl böyle sürdü. Bu duruma rağmen yine böyle şeyler istinat ettiler.bakıyorsunuz modern hayat süren insanlar bile bunları konuşabiliyor. Ayrıca bana “bak Neriman; şunu aklından çıkarma: bu konuda konuşanlara asla hakkımı helal etmiyorum. Sen bile benim hakkımda böyle bir şey düşünsen sana da hakkımı helal etmiyorum.” demişti.
Siz eşi olarak bu söylentilere karşı nasıl bir tutum izlediniz?
Ben zaman zaman ‘Hikmet bu insanlar neden böyle düşünüyor konuşuyor ?’derdim. Yani sabah evden çıkıyor, akşam eve geliyor, gittiği yerlerde de genelde sürekli yanındaydım. Ama insanlar konuşuyor. Hikmet Şahin’in 3 hanımımı vardı diye. Biz İnegöl’deyken öteki hanımı Bursa’daydı. Biz Bursa’ya gittiğimizde ilk hanımı İnegöl’de kaldı. Nerede o hanım ? ilki de benim, sonu da benim. Benim kızlarım için bile’ eşi ‘dediler. Çok ayıp bir şey, çok kötü bir şey. Bir gün eşimin İnegöl Belediye başkanlığı sırasında kendisi yurtdışındayken ,kalabalık bir grubun, Buski’nin faturada yanlışlık yapıp sıfırları fazla yansıtmasından dolayı protesto amaçlı toplandığını tesadüfen gördüm. Çarşıya gidiyordum. Arkamdan kadınlar şöyle diyor: Eee tabi su paralarıyla karısına set takımı almış, takmış… Eşinizin konumu gereği yüreğinizi büyütüyorsunuz ne yapacaksınız? Öyle bir şey olsa ilk ben tepki gösteririm. Ama ne var bu dünyanın öbür tarafı da var. Benim çocuklarım da öbür tarafta hakkımızı alacağız diyorlar…
Bademli’deki eviniz ile ilgili de hem yapım aşaması hem de dizaynı konusunda çok sayıda söylenti gündemi meşgul etti. Eleştirilere hedef oldu Hikmet Şahin, evin yapılışın temeli hangi nedene dayanıyordu?
İlk kez açıklıyorum; Ben eşimden çok geniş bir ev istedim. Çünkü kalabalık aileydik. Neymiş evin yapımı ile ilgili harcamalar konusunda belediyeden para alanmış. Nasıl belediyeden alabilir ki? bütün masrafları kendisi karşıladı. Ben Hikmet’e kendimize ev alalım derdim her zaman. çok ev, çok arsa baktık. Daire istemedim. Kalabalık bir aileyiz çocuklar var torunlar var. Arsayı da ben seçtim. Hep aklımda büyük bir ev vardı ve hep benim istediğim gibi olsun istedi. Projeyi Tufan Soyuak hazırladı.9 dönüm araziydi. Bademli bir kaç sene önce çok gelişmiş değildi. İçinde çocuklarımıza ait birer oda olsun istedik. Hepsine ayrı ayrı odalar yaptık. çok abartılacak bir şeyi yoktu ama bu durumu çok konuştular. Ev uzunlamasına yapıldığı için çok büyük göründü. Keşke o zaman kare yapılsaydı. Evin parası da fabrikadan ve kredi çekerek karşılandı.
2004 Martı’nda Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı seçildi. Peş peşe büyük projelere imzasını attı Hikmet Şahin. Peki, sonrasında ne oldu ki hizmetlerine rağmen eleştiriler başladı?
Siz ne zaman bir şeylerin ters gittiğini hissettiniz?
Güzel hizmetler olduğu zamanlar Başkan Şahin iyiydi, mükemmeldi değil mi? ama o güzellikleri de görebilmek çok güzel bir şey. Ama onu göremediğiniz zamanlar ne geliyor akıllara; kıskançlık. İşlerin ters gitme nedeni bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar kişinin yersiz eleştirileri. Bunların içinde de bir iki kişi çok ön plandaydı. Yani Hikmet Şahin’e karşı tavır aldılar. Onun yapmak istediklerini, yaptıklarını hazmedemediler. Konuyla ilgili başka bir yorum yapmak istemiyorum.
O kimliklerin çekemediği, kabullenemediği Başkanın hangi yönleri oldu sizce?
Hikmet Şahin kişilerin özel isteklerine boyun eğmedi, Hikmet Şahin tepedeki bir kaç kişinin çıkar hesaplarına gerçekten meydan vermedi. Tanıyanlar bilir bunu. Bazı iş adamlarının özel istekleri vardı, yerine getirilemeyecek taleplerdi.Bu kişilerin de,bazı siyasilerle, çok iç içe oldukları bilindiği için Başkan onlardan hep uzak durdu. Küçük bir örnek vereyim; Çekirge’deki Çelik Palas’ın yanında 27 katlı bir inşaata izin verilmesi söz konusuydu. İlçe belediyesi izin veriyordu fakat Büyükşehir’de kalıyordu. izin verseydi Başkan Bursa halkı bunu nasıl yorumlardı sizce? Çok tepki alırdı. İlçe belediyesinden iznin verilmesi fakat Büyükşehirden iznin çıkmaması işlerin ters gitme sürecinin başlamasına neden oldu. Olumsuz yorumlar yapılmaya başlandı. Bir medya grubu da bu kişilerin birebir ilişkide olduğu bir grup ani bir tavır değişikliğine gitti izin çıkmayınca ve eşime karşı cephe aldı. Rahmetli Başkan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığına yeniden aday gösterilmeyeceğine dair herhangi bir hisse kapıldı mı hiç. Bu yönde bir düşüncesini sizinle paylaştı mı örneğin Ben hissediyordum yeniden gösterilmeyeceğini, Hikmet Bey güzel hizmetler yaptığı için aday gösterilmeyeceğine inanmıyordu. Başbakanla diyaloglarımız nasıldı derseniz.. O sadece hizmet yapmak için çabalarken, bazı kişiler, hakkınızda karşı tarafa olumsuz, gerçeklik payı olmayan bir takım şeyler söyler ve düşündürürse sizin o insan hakkında kafanızda ister istemez acaba mı diye soru işaretleri oluşmaya başlar. Ve bu sürekli yapıldı. Şu anda mesela Hikmet Bey’le ilgili yapmış olduğu hizmetlerden dolayı hiç mi konuşulmuyor Tayyip Bey’le. İlla ki konuşulur. Hani “Bu kadar mı aranır bir insan” demesi bunu gösterir yani. Bizim için şuan bunları duymanın hiç önemi yok ben eşimi kaybetmişim sonuçta. Kelimelerin tükendiği anlar bunlar. Eşim sağ olsaydı benim için bunlar önemli de değildi. Başkanlık sürecini noktaladığında çok şükür bitti artık dinleneceğiz demiştik. 15 yıl layıkıyla hizmet etti. Canla başla çalıştı. Hikmet Bey’in aday olamayacağını hissettiğimde kendisine o dönemde Başbakan Bursa’ya geldiğinde istifa et demiştim, yanındakiler sakın öyle bir şey yapma dediler. Fakat beni dinlemedi.
Sayın Başkan’ın siyasi yaşamı ile ilgili özel bilgi ve belgelerin b ulundurduğu bir dosyadan söz ediliyor. Nedir bu dosyanın detayları acaba?
Bir klasör tutuyordu, ama şimdi o dosya yok. Vurulmadan önce son kez bir çanta içinde olduğunu gören yakınlarımız var. Fakat o dosya çanta ile birlikte sırra kadem bastı. O dosyanın içinde yazanları bana söylemezdi. Sadece yeri geldiğinde açıklayacağını söyledi. En son dosya ile ilgilendiğini damadım görmüş. Ama o dosyanın nerede olduğunu bilemiyoruz. Vurulmadan yaklaşık bir ay önce iş yerine bir gazeteci gelmiş ona da dosyada yazanları açıklayacağını söylemiş. Hiç bir yerde yok bulamadık dosyayı. o dosya vurulduğu yerden ya da arabadan gitti. Kendisi ile birlikte sır olarak yok oldu. Evlerin işyerlerimizin kazan dairelerine kadar aradık yok , yok…
Yeniden aday olmak için neden DP partiyi tercih etti ve DP’den adaylığını açıkladıktan sonra gelen tepkiler hangi yönde oldu?
Bizim AK Parti’den bazı kişilere kırgınlıklarımız oldu ama hep içimizde kaldı. Bazı şeyleri hep boş verdik. Ama dediğim gibi parmak sayısını geçmeyecek kadar olan insanlardı bunlar. Eşleri bile bana karşı tavırlı oldular. Ama benim olumsuz davranışım olmadı, her zaman onlara karşı güler yüzlü oldum. Demokrat Parti’ye geçmemizin sebebi bazı kırgınlıklardı. O zaman Parti Başkanı olan Süleyman Soylu Bey dürüst bir kişiliğe sahipti. Bazen kırgınlıklar insanı yoruyor. Belki de iyi oldu böylesi ben orada da çok iyi insanlar tanıdım güzel iletişimler kurduk. Bu geçişi kimisi olumsuz değerlendirdi kimisi de olumlu buldu.
Başkan bu tür bir saldırıya uğrayabileceğine dair siyasi hayatı boyunca herhangi bir hisse, şüpheye kapılmış mıydı hiç ?
Bir tedirginliği olsaydı bizi de uyarırdı dikkat edin kendinize diye!. Benim eve geç geldiğim vakitler bile olurdu.Bu tür en ufak bir hisse kapılmış olsa hepimize tembih ederdi. Mesela belediyeden biz kendi evimize geçince kendisine özel bir şoför görevlendirdi ama bir tedirginliği yoktu.
Peki o gün , Menfur saldırı..Sizin için anlatması biliyorum çok güç ama nasıl öğrendiniz acı olayı?
O gün sabah uyuya kaldık. Oğlumuz Hakan servisi kaçırmış, Ayşenur arkadaşında kalmıştı. Hakan sabah yanıma geldi. Anne beni okula götürür müsün? Dedi. Ben de o gece hiç uyuyamadım içimde sıkıntı vardı. Sabah 8’e çeyrek kala Hakan’ı okula götürdüm. Eve geldim. Yardımcı bayan gelmişti. Bayanın yanına çıktım, yapacaklarını tarif ettim. Eşim söylediklerimi duymuş. Hikmet geldi kahvaltıya oturduk, kahvaltımızı yaptık. Daha sonra çayımızı içtik. Hikmet’e hadi gitmiyor musun? Dedim. Yanıma otur dedi. Oturdum, sohbet ettik. Ben ikinciye söyleyince bana tekrar ‘otur işte diyorum’ dedi. 34 yıllık evliyiz, o gün bana bir tuhaf baktı; Ne bileyim buruk baktı! Hatta dedim Hikmet bir daha bana böyle bakma’, demek son bakışlarıymış. Adeta gitmek istemiyordu evden ama bende ısrarla gitmesini söyledim. Temizlik işi var diye. Bakışları hani son bakış derler ya oymuş demek ki. Daha sonra biraz daha oturduk, sonra hazırlandı. Ben de çıkarken kapıdan yolcu ettim onu. Sonra saate baktım saat 10.30’du. Evden çıkıp Mimar Tufan Soyuak’ın yanına gitmiş hatta Tufan daha sonra bana ‘Yenge benimle de 1 saat oturdu, gitmek istemedi sanki’ dedi. Sonra oradan da ayrılıp işyerine saat 12:30gibi varıyor. O gün ben adeta bir sıkıntı içimde, patlıyorum. Sonra içimdeki sıkıntıyı dağıtmak için arkadaşlarla buluşmak için saat 15.45’de evden çıktım, arabaya bindim, bayağı gittim. Daha sonra şoför Cengiz aradı beni .’Yenge başkanım hastanede siz de gelin ben de gidiyorum hastaneye’. Ama bana yenge bir şey yok, rahatsızlanmış sadece’ dedi. Sonra ben mobilya mağazasındaki iş ortağımız İlhan Bey’i aradım. İlhan! Pat’ diye demez mi ;’birisi başkanı vurdu’. Ben arabadaydım, panikledim. Neyse Biz Acıbadem Hastanesi’ne gittik. Yoğun bakıma almışlar, çocuklar geldiler, herkes toplandı.1 hafta kadar hastanede kaldı. Doğum ve ölüm tarihi aynı rakamları içeriyor biliyor musunuz? 1950 tarihinde doğmuştu vefatı da 19:50 de gerçekleşti.
Sizce bu acı saldırı olayı neden yaşandı? Anlatıldığı gibi bir alacak verecek hikâyesi mi yoksa farklı nedenleri olabilir mi?
Ben şöyle düşünüyorum kesinlikle bu işin arkasında başkaları var, onun dışında kesinlikle başka bir şey yok. Olsaydı bizi de uyarırdı Eşim. Alacak verecek davamız kesinlikle yok.
Saldırganın bizimle ilgili bir bağlantısı nasıl olabilir? Bu şahıs Hikmet Bey’den belediye başkanıyken İnegöl Belediyesi’nden otopark istemiş. Başkan, vermemiş, Merinos Parkı’nı istemiş, vermemiş. Hikmet Şahin’in kendi malı da mı verecek, yani kamuya ait bir malı nasıl verebilir?
Dava sürecinde gelinen aşama nedir?
Davalarda bizim ismimiz okunmuyor bile. Başka davalarla ilgili görüşmeler yapılıyor. Biz de katili karşımızda görüyoruz, o anda Allah sabır versin! diyorsunuz. Bizim davamız daha bitmedi. Celal Sönmez’e ait As Merkez’de köfteci dükkanı açmış, 7 sene kirasını ödememiş. orada bir berber varmış, berberin kulağını kesmiş.Çocuk daha sonra mahkemeye vermiş, tehdit etmişler.Bizim dava sürecinde de geldi, şikayette bulundu.
Beynimde hep nedenler, niyeler? var. Kim yaptırtmış olabilir? diye düşünüyorum. Arkasında birilerinin olduğunu düşünüyorum.Saldırgan zaten tutuklandığı zaman ‘Hırsız Başkan, Bursa’yı sattı’ gibi sözler sarf etmiş. Ne hırsızlığı görülmüş, Bursa’yı nereye satmış. Bursa duruyor yerinde!Kesinlikle olayın yönünü değiştirmek amaçlı alacak verecek meselesi gibi bir yalan ortaya atıldı. Katil hemen yakalandı ama dava süreci yavaş ilerliyor. Davalara gidiyoruz.Bakıyorsunuz katili görüyorsunuz çok acı bir durum.Düşünebiliyor musunuz sizin insanınızı yok etti.bazen aklımı kaybedeceğimi zannediyorum kötü bir olay… Birilerinin yaptırdığından eminim. Şuan hiç bir şey konuşmuyor. Geçenlerde ‘Ailesinden özür dilerim’ diyor terbiyesiz… Tek bir isteği var Hikmet Şahin Ailesi’nin Sn Başbakanımızdan; Eşimin öldürülmesinin perde arkasını açığa çıkarsın!. Bir alacak meselesi yüzünden vurulmadı Hikmet Şahin.
Gerçek suçlular bulunsun. Tetikçiyi değil, azmettirenlerin bulunmasını istiyoruz.. Suçluların ortaya çıkarılmasını kendisinden talep ediyorum. Birileri var bu menfur olayın arkasında. Çıkarılsınlar ortaya.
Rahmetli Şahin’i Başkanlığı süresince sürekli normal bir muhalefet sınırlarını aşarak sürekli eleştiren Semih Pala ile husumetinin nedeni neydi?
Semih Pala ile önceden arkadaşlığı, bir hukukları vardı. Sanırım Semih Pala’ya AK Parti Hükümeti’nin kuruluşunda Faruk Çelik’le o zamanın İl Başkanı Hayrettin Çakmak il başkanı ve grup başkan vekili olarak söz vermişler; Büyükşehir Belediyesi’ne alacağız seni de Başkan yardımcısı olarak diye. Hikmet Bey Başkan olduğu zaman anlatılan, Semih Pala hayırlı olsun bile demeden gelip belediyede emirler savurmuş. Partinin işlerini buradan yöneteceğim demiş. Faruk Bey’in ve il başkanının ona söz vermesiyle kendisini başkan yardımcı olarak görmüş. Hikmet Bey o zamanlar ya Semih Bey beni görüyor ama bir hayırlı olsun demiyor. Ben onu başkan yardımcısı nasıl yaparım? dedi ve Hiç tepki vermeden ilk yurtdışı gezisine çıkarken başkanvekili olarak bir bayanı, Işıl Hanım’ı bıraktı yerine. Orda zaten ipler koptu.Semih Pala da köşe yazıları yazdı, herkese mesajlar attı ilerleyen zamanlarda. Semih Pala çok enteresan bir adam… Merinos Kültür Merkezi’ni çok eleştiriyordu, şimdi yönetiyor. Medya, basın bunu görmüyor mu?
Ailenizden bir isim son genel seçimlerde AK Parti Bursa milletvekili seçildi.. Bu durum aile içine nasıl yansıdı? Aile de bir istişare söz konusu oldu mu?
Hayır, herhangi bir istişare ortamı yaşanmadı. Şahsen bana sorulsaydı o günün şartlarında nasıl bir yanıtım olurdu, açıkçası bilemiyorum. Ayrıca sorulup sorulmaması da pek mühim değil. Bakın şöyle söyleyeyim; Hikmet Şahin Ailesi’nin Hüseyin Şahin’in milletvekili olması ile ilgili hiçbir sıkıntısı yoktur. Altını özellikle çiziyorum bu değerlendirmenin. Konu, sıkıntı Hüseyin Şahin’in, zamanında Eşimi yıpratmak için hesaplar içine giren ve yeniden belediye başkanlığı adaylığını engelleyen Faruk Çelik ile birlikte hareket etmesidir… Çok kırgınım ve Babası Nazmi Şahin ve Ailesi ile hiçbir şekilde görüşmek istemiyorum.
Siz direkt Bakan Faruk Çelik ve çevresindeki insanlarla Vekilin birebir yakın olduğunu hissettiğiniz için mi bunları söylüyorsunuz, bu durum kesin mi?
Bunları kimsenin söylemesine gerek yok, ben bunları yaşadım, gördüm eşim de yaşarken gördü.
Benim için, bizim için bitmiştir. Bunun nedeni de Faruk Çelik’e dayanıyor, aile içini de karıştırdı. Aile ortamını bozmamaları gerekiyordu.
Bir yerel Gazetede en son yayınlanan haber Rahmetli Başkan’ın Bursa Belediye Başkanı olduğu sırada telefonlarının,konağın dinlendiği yönündeydi.. Bu haberi nasıl yorumluyorsunuz? Konunun aslı astarı nedir?
Kesinlikle öyle bir şey yok. Konut niçin dinlensin ki. Dinlensin ayrıca. Bizim saklımız, gizlimiz yok konutta zaten beni bayanlar arardı. Ben konuşurdum ama kesinlikle yazılanlar gibi değil.Dinlemiş olabilirler ama neyi dileyecekler.Konu zamanla açığa kavuşacak zaten.Görürsünüz, duyarsınız bu haberin altından hiçbir şey çıkmayacak.
Röportaj : Pınar YENİYİĞİT
Yazarın tüm yazıları
En Çok Okunan Haberler