SON DAKİKA
Hava Durumu

Bal-Göç siyasi ikbal kapısı olmasın!

Bulgar zulmünün zirve yaptığı 1985 yılında Türkiye’de kurulan ve sonrasında federasyona dönüşen BAL-GÖÇ, şimdi siyaset ve kariyer yapma

Haber Giriş Tarihi: 07.08.2019 21:35
Haber Güncellenme Tarihi: 07.08.2019 22:35
Kaynak: Haber Merkezi
https://sehirmedya.com/
Bal-Göç siyasi ikbal kapısı olmasın!
Bulgar zulmünün zirve yaptığı 1985 yılında Türkiye’de kurulan ve sonrasında federasyona dönüşen BAL-GÖÇ, şimdi siyaset ve kariyer yapmak isteyen dar bir grubun elinde, kuruluş amaçlarının dışına çıkarak, adeta siyasetin arka bahçesi haline getiriliyor.

Bulgaristan göçmeni Türklerin de tepkisini çeken bu durum nedeniyle birleştirmek için kurulan Bal-Göç bugün soydaşların ayrışmalarına ve kutuplaşmalarına yol açan bir siyasi girdaba sokulmuş durumda.

Bulgaristan’da faşist ırkçı ve baskıcı yönetimin ektili olduğu özellikle 1980’li yıllarda, Bulgaristan’da yaşayan Türklere ağır baskılar ve işkenceler uygulandı. Dillerini konuşmaları, dinlerini yaşamaları, namaz kılmaları hatta hastanede doktorlara dertlerini Türkçe anlatmaları bile yasaklandı. İsimleri değiştirilen Türklerden bu yasaklara uymayanlar Belene gibi kamplara götürülerek ağır işkenceler yapıldı.

BAL-GÖÇ KURULDU

İşte bu asimilasyon ve baskı rejiminin sürdüğü dönemde 1985 yılında Balkan Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği (BAL-GÖÇ) kuruldu. Dernek, Bulgaristan’da yaşanan zulmü haykırmak ve gerek Türkiye gerekse dünyada kamuoyu oluşturma hedefiyle yola çıktı.  BAL-GÖÇ özellikle 1989 yılında yaşanan büyük göç ve sonrasında önemli çalışmalara imza attı. Gerek Bulgaristan gerekse Türkiye’de Balkan Türklerinin önemli kazanımlar sağlamasında rol oynadı. Bursa’nın en büyük sivil toplum kuruluşlarından biri haline gelen BAL-GÖÇ bu gücünü kuruluş amaçları doğrultusunda kullandığı 90’lar ve 2000’lerin başında hitap ettiği kitlenin tüm sorunlarını her iki ülkede gündeme taşıyıp sonuç alarak büyüdü.

DERNEK AMACINDAN UZAKLAŞIYOR

O şaşaalı dönemlerin ardından sivil toplum kuruluşunu siyasete atlamak ve kariyer basamaklarını hızlı tırmanmak isteyen bir kadronun ele almasıyla BAL-GÖÇC gücünü yavaş yavaş kaybetmeye başladı. BAL-GÖÇ’ün içinden kasaba, köy dernekleri de oluşmaya başlarken, bir anda onlarca dernek ve bunların başında siyaset ve ticaret yapan isimler ortaya çıktı.  6 Ocak 2002' de BAL-GÖÇ başkanlığına Prof. Dr. Emin Balkan seçildi. Emin Balkan, 18 Aralık 2011 tarihinde BALGÖÇ Genel Başkanlığını bıraktı. Tartışmalı bir istifanın ardından Balkan’ın ismi hep siyasetle anıldı.

SON İKİ BAŞKAN SİYASETE SOYUNDU

Balkan, 31 Mart Yerel seçimlerinde önce İYİ Parti tarafından Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday gösterildi, ancak Millet İttifakı oluşmasıyla partisi tarafından adaylıktan çekildi ve Osmangazi Belediye Başkanlığı adaylığı gündeme geldi. Ancak aynı ittifak Osmangazi’yi CHP’ye verince Balkan siyaset dışı kaldı. Balkan’dan sonra BAL-GÖÇ Başkanlığı’na oturan Yüksel Özkan da milletvekili olabilmek için istifa etti ve CHP’den Bursa milletvekili seçildi.



GÖZLER BAL-GÖÇ KONGRESİ’NDE

Yüksel Özkan’ın istifasıyla Boşalan BAL-GÖÇ Genel Başkanlığı koltuğuna Veli Öztürk oturdu. Şimdi BAL-GÖÇ’te gözler eylül ya da ekim ayında yapılması planlanan kongreye çevrilmiş durumda. Prof. Dr.  Emin Balkan’ın yeniden genel başkanlığı düşündüğü ve aday olacağı dillendirilirken, bir başka aday ise BAL-GÖÇ’te yenilik grubu adına çalışmalar başlayan akademisyen Kader Özlem. Bunun dışında Mestanlılar Dernek Başkanı Hasan Öztürk’ün da aday olabileceği ifade ediliyor. Bayramdan sonra kongre sürecinin daha da hareketleneceği, yeni adaylar ya da oluşumların yarışa katılabileceği ifade ediliyor.

BAL-GÖÇ SİYASETE Mİ ALET EDİLİYOR

BAL-GÖÇ’ün son yıllarda kuruluş amacını bir kenara bırakarak siyasi çekişmelerin yaşandığı bir STK görünümüne bürünüyor olması, Bulgaristan göçmenleri arasında da büyük terkilere ve tartışmalara neden oluyor. Son yıllarda dernekte özellikle sol kesimin etkili olması, başkanların siyasete yönelmesi, Bulgaristan göçmenlerinin bir oy deposu olarak görülmesi ve asıl sorunlarla ilgilenmek yerine yöneticilerin siyaset yapma hevesleri, özellikle tabanda büyük tepki çekiyor. Derneğin gerek Bulgaristan’da yaşananlar gerekse Türkiye’de yaşayan Bulgaristan Türkleri ile yeterince ilgilenmediğini düşünen soydaşlar gerek sosyal medya gerekse kendi aralarında bu duruma karşı rahatsızlıklarını dillendiriyor.
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.