İtalyan Mimar Fuksas'tan Altepe'ye tarihi sitem

Hanlar Bölgesinde 5 yıl evvel incelemelerde bulunan İtalyan Mimar Massimiliano Fuksas, 2 ayda şekillenebilecek projenin neden tamamlanamadığını sormak için Başkan Altepe ile görüştü. Toplantı basına, “Altepe Fuksas’a Timsah Arena’yı tanıttı” olarak yansıdı.

 

 

Dünyaca ünlü İtalyan mimar Massimiliano Fuksas, geçtiğimiz hafta inşaat zirvesine katılmak üzere Bursa’daydı. Mimar Fuksas’ın daveti kabul etmesindeki önemli etken, 2010 yılında “Hanlar Bölgesi” için başlattığı çalışmanın vardığı noktayı da gözlemleyebilmekti. Fuksas, “Bursa’da bulunmamın ilk sebebi bir takım insanlarla buluşmak ve konferansa katılmak ama en önemlisi eğer belediye başkanı da kabul ederse 2010 yılında başlatmış olduğum projenin akıbetini öğrenmek ve projeyi tamamlamak. Bu her şeyiyle tamamlanmış bir proje değildi. Hatırlayabildiğim kadarıyla üzerinden hareket edebileceğim ana hatları içeriyordu. Bir parçası Bursa’nın tarihi medeniyetiyle alakalıydı. Çevre üzerinden eski ve yeni şehrin bağlantı kanallarını, caddelerin yapısı şehrin kuzey ve güneyinin bağlantısı gibi konular vardı. Amacım bu projeyi devam ettirmek ve tamamlamak.” dedi. Fuksas’ın istediği gibi Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe ile görüşmesi sağlandı ancak sohbete dair basına yansıyan habere göre Hanlar Bölgesi değil Timsah Arena konuşuldu. Kenti gezerken Timsah Arena’yı gören ve buranın yeni stadyum olacağını duyan Fuksas’ın, “Bursa’da hiçbir şey zamanında bitmiyor, buranın da kolay kolay biteceğini sanmam” dediği öğrenildi.

PROJE 2 AYDA ŞEKİLLENECEKTİ

2010 yılında Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe ile toplantılar yapan Massimiliano Fuksas, "Dünyanın birçok yerini gezdim. Ancak bu bölgenin ruhu bana çok farklı geldi. Heyecanlandım. Burası için ne yapabileceğimi düşündüm" diyerek, hanlar bölgesine yönelik mimari düşüncelerini paylaşmıştı. Büyükşehir belediyesi de projenin hayata geçirilmesi için Massimiliano Fuksas'la ortaklaşa çalışma kararı almıştı. Fuksas’ın planına göre şunlar yapılmalıydı: “Birincisi bölgede yaşayan insanlar, ikincisi kültür ve üçüncüsü ticaret. Bunlardan biri olmazsa proje başarımız olur. Hayata geçireceğimiz proje bu üçünün bileşimi olmalı ve bölge 24 saat canlı olmalı. Önce bölgenin güzel bir analizini yapacağız, ne yapmamız gerektiğini anlamaya çalışmalıyız. Bazı yapıları restore etmek, bazı binaların da cephelerini değiştirmek istiyoruz. Kimseye 'şu binanı yıkmak zorundayız demek istemiyoruz. Çünkü en çirkin bina bile iyi bir çalışmayla güzel hale gelebilir. Cepheler değişebilir. Ayrıca bölgeye çok modern binalar da yapabiliriz. Sadece bölgenin içi değil karşı taraftaki binaların cepheleri de önemli. Hem hanlar bölgesinin içinde hem de çevresinde yapmamız gerekenler var. Bazı satın alımların yapılması gerekebilir. Ticari faaliyetin artması için yardımlar yapılması gerekebilir. İki ay içinde proje önemli ölçüde şekillenmiş olacak."

TARİHİ KENTLERİN MERKEZİNDE AZ İNSAN YAŞAMALI

Tarihi kentlerde yaşam üzerine projelere imza atan Fuksas, Bursa’daki kentsel dönüşüm uygulamalarını da şu sözlerle değerlendirdi: “Bilmek zorunda olduğumuz bir şey var sadece Bursa’da değil tüm dünyada insanlar doğu batı yönlerinde yaşıyor şehrin merkezinde çok az insan yaşıyor. Roma’ya Paris’e bakalım; şehrin merkezinde çok az insan var çoğu banliyölerde yaşıyor insanların. Bu nedenle banliyölerle ilgili çalışmalıyız. Banliyöler için iyi olan nedir? Öncelikle alt yapı. Ortak alanlardan, bahçelerden önce tüm alanların birbiriyle bağlantısını konuşmalıyız. Bu çok önemli. şu anda çok nemli bir alt yapı sorunu var. Altyapı deyince öncelikle metro geliyor akla. Şehir sathından diğer hatlara bağlanan metro hattı olduğunda bunun gittiği yerlere bir şeyler inşa edebilirsin. Bir şeyler yapabilirsin. Bu noktalar şehri yeniden organize edebileceğiniz noktalar. Banliyöler ve merkez.”

TARİHİ BUGÜNLE BAĞLAMAK ZORUNDAYIZ

Uluslararası mimari örneklerinin dünyanın her yerinde görülebildiğini söyleyen Fuksas, Bursa için yapılması gerekenleri şöyle ifade etti: “Öncelikle Türkiye ile ilgili istediklerimiz beklediklerimiz var. Günümüzde Türkiye en önemli ülkelerden birisi. Türkiye için nasıl bir mimari? Öncelikle bu global bir mimari olmalı. Dünyalılaşma, uluslar arası mimari. Burada daha mahalleler diyebildiğimiz şeyler var. Burada orijinal şeyler var. Burası hiçbir şeyi olmayan bir yer olamaz. Öncelikle bir konsept gerekli ama çok daha önemlisi kontekst yani bağlam. Öncelikle konteksti analiz etmeliyiz. Bu güzel binalarla güzel banliyölerle dolu bir kontekst olmayabilir ama insanların yaşadığı bir yer burası, bizim çalışmak zorunda olduğumuz yer burası. Sanatçı çalışmak zorundadır. Bizim şu anda yapmamız gereken yeni bir uluslar arası mimari örneği sergilemek değil. Bunlardan her yerde var. Bazıları beyaz, bazıları camdan Dubai gibi hatta bu ülkedeki bazı yerler gibi. Bunlardan çok var. Tarihe geri dönmek zorunda değiliz tabii ama tarihi, geleneği bugünle bağdaştırmalıyız. Geçmiş yok diyemeyiz. Gelecek de yok diyemeyiz. Geçmiş olmaksızın bir gelecek yoktur, olamaz.”