Son çıkan imar affıyla 21 Aralık 2017 tarihinden önce yapılan binalar için af çıkmıştı.
Ama burası Türkiye diye düşünen kimileri bu tarihten sonra bina dikerek “benim binamda 2018 yılı öncesi yapıldı” yalanını kişiliğine, insanlığına sindirerek yalan beyanda bulunarak ruhsatlar almıştı.

Yani bu “hırsızlar” hem kaçak bina yapmış hem de ben o tarihten önce yapmıştım yalanını uydurarak iki defa kanunsuz iş yapmıştı.
Bursa’da var mı bu tiplerden? Olmaz mı?
Batıdan başlayalım, Hasanağa göletinde imarsız alanda 1700 metrekare üzerine göl manzaralı ultra lüks bir villa/şato vardı hatta özel yollar açılmıştı ulaşım sağlansın diye, ha işte o şatoda 2017 Aralık ayından sonra tam 7 milyon TL’ye yaptırılmıştı.
Ama ruhsat almak için koca koca adamlar, ceket giyen pantolon giyen kravat takan adamlar yalan söylemekte bir beis görmemiş ve ruhsat almıştı.
Ardından yapılan şikayet ve uydu görüntüleri incelendiğinde binanın af tarihinden sonra yapıldığı ortaya çıkmıştı.
Kısa keselim uzun yazışmalar medya baskısı sonucu kaçak şato mühürlenmişti
Şato kimindi?
“Gülümseyin Nilüferdesiniz” 
Evet şato şu an Nilüfer belediye Başkanı olan CHP’li Turgay Erdem’indi.
Minareyi çalan misali, gizlenmek için şatonun ruhsatı Turgay Erdem’in sevgilisinin (o dönem) kardeşi üzerine kaydedilmişti.
Turgay Erdem önce inkâr etti ama her şey ortadaydı ve bina yıkıldı.
Bu kadar yalan dolan düzenbazlık içinde Turgay Erdem’in şu cümlesini hatırlıyorum “usulsüzlük varsa ben yıkarım”
Şehrimizin doğusundan da örnek verelim; 

İlçemiz Kestel, yine imar affı sonrası yapılan Alaçam köyünde dağ manzaralı, ağaçlar içinde, imarsız alana yapılan, insanın bakmaya kıyamadığı o alanda, 6700 metrekare alan içerisinde şahane bahçeli bir villa.
O villada kimler kimler ağırlandı hep fotoğraflarını gördük tiksindik.
Haftanın beş günü yeşili koruyan, kaçağa karşı olan betondan tiksinen ama betondan geçinen nice köşe yazarı ağırlandı o villada ama onlarda hakkını verdi yediklerinin her gün Ak Partiye ve Cumhurbaşkanımıza olmadık hakaretler, yalanlarla saldırdılar ama bir gün bile bu kaçak villa sahibi “yalancıyı” tek kelime eleştirmediler.
Yalancı derken isteyerek bilerek yazdım çünkü ülke 2018 yılında rahip kriziyle sarsılırken, ABD her gün bizi tehdit edip ambargo koyarken kaçak villa sahibi eskimiş bakanımız tarım arazisi üstüne kaçak villa yapmakla meşguldü ve yaptığı kaçak villayı “ben af tarihinden önce yaptım” diyecek çapta yalan söyleyecek bir kişiliğe sahipti.
Efendim Bursa’nın doğusunda Kestel ilçesinin Alaçam köyündeki bu kaçak Villa’nın sahibi de eski vekil bakan v.s. olan ama bir türlü adaletli olamayan Faruk Çelik.
Faruk Bey’de aynı Turgay Erdem gibi villayı kendi üstüne değil oğlunun üstüne yapmış çakılmasın diye.
Çok uzatmayayım duyarlı vatandaşların şikâyeti, Cimer’in başarısı ile il çevre müdürlüğünün yıkım kararı Kestel belediyesine ulaşmış.
Faruk Bey, Turgay Erdem kadar bile olamadı çıkıp “Bir kanunsuzluk varsa ben yıkarım” bile diyemedi hala başka seçenekleri koşturuyor.
Bu olay bizim gazetemiz vasıtasıyla yerelde, hem de ulusal medyada gündem olmasına rağmen yerel muhalefet bu konuda tek kelime söz söylemedi.
Çok ilginç değil mi?
Kaçak Villanın bulunduğu Kestel ilçesinin ne CHP ilçe başkanı ne de İP ilçe başkanı konuyu bir kez olsun gündeme getiremedi.
Ne, eline türlü oyuncaklar alarak haftada bir Fomara’ya çıkan İP İl başkanı Selçuk Türkoğlu.
Ne, elindeki yazılı metinleri bile zar zor okuyarak eylem yaptığını sanan CHP il başkanı İsmet Karaca.
Ne de CHP’nin müzmin Büyükşehir Belediye başkan adayı Mustafa Bozbey.
Faruk Çelik’in kaçak villası için bırakın eylem yapmayı tek bir cümle kurmadılar.
Gerçi bu Faruk Çelik, Mustafa Bozbey, Selçuk Türkoğlu’nun yedikleri içtikleri paylaştıkları hep beraber ama kaçak yapı ve iktidar partisinin vekili olmasına rağmen nasıl ses çıkmıyor anlamamak mümkün değil diye düşünürken.
Şehrin batısından gelen bir haber fotoğrafı netleştirdi.
Gazetemizin günlerce manşetten paylaştığı sevgili Alpaslan Yıldız’ın müthiş araştırmasıyla bence şehrimizdeki yılın haberi yapılmıştı:
Emir Koop

Gazetemiz arşivinde bu güzel çalışma duruyor, meraklısı lütfen okusun ne yolsuzluklar ne usulsüzlükler ne peşkeşler ne pislikler…
Hani Turgay Erdemin kaçak şatosu sevgilisinin kardeşi üzerine, 
Faruk Çelik’in kaçak villası oğlunun üzerine yapılarak gözden uzak tutulmuştu ya.
Bu defa Kooperatif yönetiminde vekaleten rant kullanılmış.
Emir Koop yönetiminde:
Mustafa Bozbey’in ağabeyi Hüseyin Bozbey
Faruk Çeliğin yeğeni Şener Güngör 
Görev alarak ranta vekalet etmişler
“Vay anasını” demeden önce alttaki paragrafı da okuyun lütfen…
Şimdi bu Emir Koop haberi nerede yapılırsa yapılsın o şehrin gündemi olur, siyasi partiler açıklamalar yapar, odalar, STK’ lar filan şehir ayağa kalkar değil mi?
Yani haber o kadar etkili ki haberde ki başrol kahramanı kişi CHP’nin Bursa Büyükşehir belediye başkan adayı Mustafa Bozbey.
Sizce bu belgeli haberi günlerce takip eden Ak Parti Bursa İl başkanı ve il yöneticileri, Nilüfer ilçe başkanı ve yöneticileri neler yapmıştır?

A) Bu gazete haberini duyurmak için basın açıklaması
B) Olay geçtiği kooperatif önünde basın açıklaması
C) Haberi yayınlayan gazeteyi on binlerce vatandaşa ulaştırmak için çalışma
D) Suç duyurusu

Hangi şehirde bu yaşanırsa yaşansın o şehrin AK parti il başkanı ve yönetimi bu yapılması gerekenlerin tamamını olmasa da birçoğunu yapardı.
Ama AK parti Bursa il başkanlığı bu konuda bırakın cümle kurmayı tek harf sarf etmedi.
İnsanın aklına şöyle ilginç şeyler geliyor; acaba taraflar arasında “siz Faruk Çeliğin kaçak villasına söz söylemeyin bizde Mustafa Bozbey& Faruk Çelik ortaklığına gözümüzü kulağımızı, ağzımızı kapatalım” şeklinde bir sözleşme mi var.
Ama buradan iddia ediyorum hem bu olayların çakma kahramanları hem de bu olaylara sessiz kalan yetkililer siyaseten bitecek, yaşayıp göreceğiz.
Selam ve saygıyla