Birileri bina bir bilgi vermiş. Tribünlere oynayacak ya bu da mal bulmuş mağribi gibi atlamış üstüne. Çıkmış Sayın Başkanımızın eşini eleştiriyor. Aklı sıra “Bakın o yüz bin dolarlık çanta ile geziyor, sizin açlıktan nefesiniz kokuyor.” deyip fakir halkı Sayın Başkanımıza karşı kışkırtacak. Aldı cevabını ama her bulduğu yalana, iftiraya sarılma alışkanlığından vazgeçmiyor tabii.
Çıktı ortaya yine saçmaladı. Sözcü Gazetesi de bunu köpürtüyor. Bakın hâlâ ne diyor Kemal; “Bir tarafta askıda ekmek var bir tarafta 50 bin dolarlık çanta... Ben bunu eleştiremeyecek miyim? Boyun var, posun var. Niye karşıma çıkmıyorsun?”
Bu çantaların İngiltere fiyatlarını biliyorum. En pahalısı bizim paramızla 39 bin liraya satılıyor. Nişantaşı’ndaki mağaza kaça satar bilmem. Hadi ben de üstüne ekleyeyim, velev ki 50 bin lira olsun. 50 bin lira nerede, 50 bin Dolar nerede? 50 bin Dolar yaklaşık 400 bin lira eder Kemal Bey! Sen o SSK’yı nasıl batırdın daha iyi anlaşılıyor şimdi.
Önüne atılan her bilgiye “Oh bu Tayyip’e karşı.” diye sarılıp sarılıp rezil oluyorsun. Bir telefon açamadın, gir internete de fiyatlara bir bak bari.
İşin buraya kadar olan kısmı Hanımefendi’nin gerçekten de böyle bir çanta kullandığı varsayımına dayanıyor ki bu büyük bir yanlış. Çünkü Sayın Başkanımızın eşi bu çantaları kullanmıyor.
Ben demiyorum, Hürriyet Yazarı Hande Fırat diyor. Bakın köşesinde neler yazmış Hande Fırat; “Kaynaklarımdan bu konuda edindiğim bilgiler, sıfır atık projesine öncülük eden Emine Erdoğan’ın bu hassasiyetini çanta başta olmak üzere aksesuarlarında da sürdürdüğünü gösteriyor.
Bana aktarılan bilgiler ise şöyle: Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan çantalara asla büyük paralar vermiyor.
Orijinal marka çanta kullanmamaya özen gösteriyor. Yani iddia edildiği gibi büyük rakamlara çanta alınmıyor. Daha çok yerli malını tercih ediyor. Orijinalin yerine çakma yani imitasyonlarını alıyor.
Tercihi daha çok geri dönüşüme imkân veren maddelerden çanta ve aksesuarlar.”
Hande Fırat bu yazıdan sonra linç edilip, “Tayyipçi” ilan edilmezse ben ne olayım?
Hani AK Parti sempatizanı olsa gam yemem.
Doğruyu söyledi ve bu da işlerine gelmedi ya, bitirirler kızcağızı.
Bunun tek derdi ciddiye alınmak, bir TV programında Sayın Başkanımızla yan yana görünebilmek. Bir becerse iktidara gelmiş kadar sevinecek garibim.
Saldırması bu yüzden ama yemezler…
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
Ahmet Alpan
Çantacı Kemal!
Birileri bina bir bilgi vermiş. Tribünlere oynayacak ya bu da mal bulmuş mağribi gibi atlamış üstüne. Çıkmış Sayın Başkanımızın eşini eleştiriyor. Aklı sıra “Bakın o yüz bin dolarlık çanta ile geziyor, sizin açlıktan nefesiniz kokuyor.” deyip fakir halkı Sayın Başkanımıza karşı kışkırtacak. Aldı cevabını ama her bulduğu yalana, iftiraya sarılma alışkanlığından vazgeçmiyor tabii.
Çıktı ortaya yine saçmaladı. Sözcü Gazetesi de bunu köpürtüyor. Bakın hâlâ ne diyor Kemal;
“Bir tarafta askıda ekmek var bir tarafta 50 bin dolarlık çanta... Ben bunu eleştiremeyecek miyim? Boyun var, posun var. Niye karşıma çıkmıyorsun?”
Bu çantaların İngiltere fiyatlarını biliyorum. En pahalısı bizim paramızla 39 bin liraya satılıyor. Nişantaşı’ndaki mağaza kaça satar bilmem. Hadi ben de üstüne ekleyeyim, velev ki 50 bin lira olsun. 50 bin lira nerede, 50 bin Dolar nerede? 50 bin Dolar yaklaşık 400 bin lira eder Kemal Bey! Sen o SSK’yı nasıl batırdın daha iyi anlaşılıyor şimdi.
Önüne atılan her bilgiye “Oh bu Tayyip’e karşı.” diye sarılıp sarılıp rezil oluyorsun. Bir telefon açamadın, gir internete de fiyatlara bir bak bari.
İşin buraya kadar olan kısmı Hanımefendi’nin gerçekten de böyle bir çanta kullandığı varsayımına dayanıyor ki bu büyük bir yanlış. Çünkü Sayın Başkanımızın eşi bu çantaları kullanmıyor.
Ben demiyorum, Hürriyet Yazarı Hande Fırat diyor. Bakın köşesinde neler yazmış Hande Fırat;
“Kaynaklarımdan bu konuda edindiğim bilgiler, sıfır atık projesine öncülük eden Emine Erdoğan’ın bu hassasiyetini çanta başta olmak üzere aksesuarlarında da sürdürdüğünü gösteriyor.
Bana aktarılan bilgiler ise şöyle: Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan çantalara asla büyük paralar vermiyor.
Orijinal marka çanta kullanmamaya özen gösteriyor. Yani iddia edildiği gibi büyük rakamlara çanta alınmıyor. Daha çok yerli malını tercih ediyor. Orijinalin yerine çakma yani imitasyonlarını alıyor.
Tercihi daha çok geri dönüşüme imkân veren maddelerden çanta ve aksesuarlar.”
Hande Fırat bu yazıdan sonra linç edilip, “Tayyipçi” ilan edilmezse ben ne olayım?
Hani AK Parti sempatizanı olsa gam yemem.
Doğruyu söyledi ve bu da işlerine gelmedi ya, bitirirler kızcağızı.
Bunun tek derdi ciddiye alınmak, bir TV programında Sayın Başkanımızla yan yana görünebilmek. Bir becerse iktidara gelmiş kadar sevinecek garibim.
Saldırması bu yüzden ama yemezler…