İngilizlerin pek sevdiği “What goes around comes around.” şeklindeki bir atasözü vardır. Bunun anlamı “Gün gelir yaptıklarının bedelini bir şekilde ödersin.” diye açılanabilirse de ben Türkçe’deki en iyi karşılığının “Keser döner, sap döner, gün gelir hesap döner.” olduğunu düşünüyorum. ABD’de olanları da böyle açıklamak geliyor içimden. Bizde tezgâhlamaya çalıştıkları kanlı darbe girişiminin milyonda birinin ucundan azıcık da olsa tadını aldılar. 4 ölü, 52 gözaltı ve imha edilen iki bomba. Devede kulak değil, o kulaktaki kıl…

Yenildiğini bir türlü kabul edemeyen Donald Trump’ın halkı kışkırtmasıyla yaşanan olaylar bir darbe girişimiydi. Kaybetmeyi hazmedemeyen birinin halkı kışkırtmasıyla yaşandı bütün bunlar. Trump’ın seçimi kaybetmesi birçok kişiyi, çevreyi hayal kırıklığına uğrattı. Bunun nedenleri çeşitlidir tabii ki. Nedeni her ne olursa olsun, hayal kırıklığı yaşayanlar tepki verdi elbet. Mesela seçim sonuçlarını erken gördüğüm (Meslekte buna ‘haberi koklamak’ deriz.) için beni cahil, tecrübesiz, hatalı görüşlü olmakla suçlayan ve buna yaşça büyük oldukları için hakkı olduğunu düşünenlerden bir özür bile gelmedi. (Beklediğimden değil, yanlış anlaşılmasın.)

Keşke Donald Trump’ın tepkisi de bu kadar barışçıl ve hafif olabilseydi. Kaybeden bir ezik durumuna düşen Trump yenilgiyi bir türlü kabullenemedi. Böyle olunca da inkâr içinde sürekli seçimi kendisinin kazandığını söyleyip durdu. (Bu durum bilmem kaç seçim kaybettiği halde kendisini galip ilan eden birini hatırlatıyor mu size de?) Sürekli algı yönetimi yapıp sonunda halkı kışkırtma yoluna gitti. Bunu bizimkiler de deniyor ama beceremiyorlar bir türlü. Son olarak Boğaziçi Üniversitesi üzerinden “bir öğrenci hareketi” yaratmayı denediler. Adı terörle anılanları öğrenciymiş gibi getirip eylem yaptırdılar sonra onları desteklediler. Olmadı, olmuyor ve olmayacak. Bir ayaklanma durumunda sonuçları çok ağır olur. Bunu da biliyorlar.

Hainler korkaktır! Arkalarında tam güç olmadan ihanetlerini sürdüremezler. Onları öne sürenler de başlarındaki başka belalarla uğraşıyorlar şimdi…

ABD gibi bir memlekette bile ortaya çıkan bu durum bir demokrasi ayıbıdır. Demokrasinin yıkılmaz kalesi olarak gösterilen bir yerde bunun olabilmesi çok manidardır.

Darbelerin her türlüsüne, her yerde olanına karşıyım.

Bizde ne yazık ki, darbe çağrışımları yapan, olmazsa ‘doğal felaketlerden’ medet uman zavallıları, demokrasinin sadece eğitimliler için olduğunu söyleyebilecek meczupları düşününce kahroluyorum. Onlara yanlışlarını haykırmak istiyorum.

Hele bazıları var ki içimden onlara sövüp saymak bile geçiyor ama yapamıyorum. (Şimdi kalkıp birilerine ‘KÖPEK’ desem beni mahkemeye verirler ve hâkim de beni mahkûm eder iyi mi?)

ABD’de Donald Trump devri bitti.

Bizim için fark etmez. Bunlar kendi içlerinde didişse bile iş bize gelince birlik olup saldırırlar. O yüzden bizi zayıflatmak için çabalıyorlar.

İşte bu nedenle gücümüze güç katmalıyız.

Çok şükür ki bunu başarıyla yapan bir Başkanımız var…