Sonbahar ve kış aylarında çoğumuzda durgunluk, içe kapanma hatta bu duyguyu sosyal yaşamı asgariye indirerek evden çıkmama olarak sürdürme halleri oluşuyor. Mevsim değişiklikleri bireylerin ruhsal durumunu, enerji düzeyini, uyku-uyanıklık süresini, iştahını, yeme alışkanlığını ve sosyal yaşantısını da etkiliyor. Bu ruhsal değişimi hissediyor ancak adına depresyon gibi tanı konulmasını kendimize ve yakın çevremize yakıştıramıyoruz. Oysa ki araştırmalar gösteriyor ki; özellikle havaların kapalı olduğu yani güneş ışığından mahrum kaldığımız süreçte kendimizi daha mutsuz ve kapalı hissediyoruz. Bunun tanısı genelde depresyon ve içinde bulunulan hava koşullarından dolayı da mevsimsel depresyon. 

Ve yazımın başlığındaki soruya dönecek olursak; evet, depresyonun mevsimi olur. Özellikle de sonbahar ve kıştır. 

O halde mevsimin çok dışındayken, sıcak ve güneşli bir yaz gününde bu yazıyı neden kaleme alma ihtiyacı duydum, buna gerek hissettim. 
Çünkü içinde bulunduğumuz günler sonbahar- kış depresyonunun kalıntılarından kurtulmak ve gelecek mevsimin kapalı havasının oluşturacağı etkiye karşı hazırlamak için çok uygun bir süreç. 

Etkilerin bazen normalin üzerinde yaşanarak tedavi gerektiren bir tabloya dönüştüğünü belirten Psikiyatri Uzmanı Dr. Erman Şentürk, mevsimsel depresyon olarak tanımlanan durumun genellikle sonbahar ve kış aylarında başladığını, ilkbahar ve yaz aylarında gerilediğini ifade ediyor. Tedavide antidepresanlar, D vitamini, ışık tedavisi ve bilişsel davranışçı terapilerinin uygunlandığını söyleyen Dr. Erman Şentürk, daha önce depresyon geçirmiş bireylerde ve kadınlarda mevsimsel depresyon riskinin daha fazla olduğuna dikkat çekiyor.

Şentürk, “Ancak bu durum bazı zamanlar normalin çok üzerinde yaşanarak tedavi gerektiren bir tablo şeklinde karşımıza çıkabiliyor. Mevsimsel depresyon, genellikle sonbahar ve kış aylarında başlayan ilkbahar ve yaz aylarında gerileyen, mevsim geçişlerinde nükseden çökkünlük belirtileri ile karakterize bir tür duygulanım bozukluğudur. Depresif atağın başlama ve düzelmesi mevsim geçişleri ile doğrudan bağlantılıdır.” diyerek mevsimsel depresyonun önemini ortaya koyuyor. 

Daha önce depresyon geçirmiş bireylerde mevsimsel depresyon riskinin daha fazla olduğuna dikkat çeken Psikiyatri Uzmanı Dr. Erman Şentürk, “Mevsimsel depresyonun tedavisinde psikiyatri hekiminin uygun gördüğü vakalarda antidepresanlar ve D vitamini takviyesinin yanı sıra ışık tedavisi (fototerapi) ve bilişsel davranışçı terapiye de başvuruluyor. Gün ışığından daha fazla yararlanma, sağlıklı beslenme, düzenli uyku, fiziksel egzersiz, sosyal ilişkilere ve hobilere daha fazla zaman ayırmak mevsimsel depresyondan korunmada önemli rol oynuyor.” diyerek uyarılarda bulunuyor. 

Bu güzel yaz günleri kendimize zaman ayırmak, temiz havada olmanın keyfini hissetmek, hayatımıza düzenli spor ve rahatlatıcı bir hobi kazandırmak için çok uygun günler. Şimdiden fiziksel ve sosyolojik olarak bizleri mutlu edecek bir zemin hazırlar ve bunu alışkanlık haline getirebilirsek, sonbahar ve kış aylarındaki mevsim koşullarının değişiminden doğan etkilere karşı da kendimizi korumuş oluruz.