Bursa’nın Türk Dünyası Kültür Başkenti seçilmesinin değerini ve oluşturacağı katkıyı daha ilk anından itibaren Bursa Şehir Gazetesi olarak hem yaşadık hem aktardık. Her seferinde bunun Bursa için ve gelecekte çok daha etkin ve güçlü olacak Türk dünyası için çok değerli bir durum olduğunu anlattık.

Yetinmedik.

Ne kadar önemsediğimizi ve ne kadar kıymet verdiğimizi Türk Dünyası Kültür Başkenti logosunu gazetemizin logosunun yanına koyduk. Bu süreç devam ettikçe de logo yerinde duracak.

Türk Dünyası Kültür Başkenti kadar değerli ve önemli bir başka organizasyon geçtiğimiz hafta İznik’te gerçekleşti. 4. Dünya Göçebe Oyunları. Asya Türk coğrafyasından sonra en çok Bursa’ya yakışırdı o organizasyon ve yerinde bir kararla Bursa’da yapıldı.

Birileri göremese de görmeye niyeti olmasa da Bursa ve Türkiye hızla Türk Dünyasının merkezinde yükseliyor. Gelecekte çok daha önemli çok daha etkili yer edinecek. Bursa’nın dinamiklerinden, bürokrasisine, siyasetinden gazetecilerine kadar tüm kesimlerinin bugünden bunu anlamaları yerinde olur.

Ancak hemen buradan söyleyelim.

Bursa açısından muhteşem bir fırsat olan ve iki yıl ertelendikten sonra tam da Bursa’nın Türk Dünyası Kültür Başkenti olduğu yıl yapılan 4. Dünya Göçebe Oyunları’nı ne siyaseti, ne bürokrasisi ne de basını yeterince anlamadı, anlayamadı.

Bursa Büyükşehir Belediyesi ve İznik Belediyesi’nin onda biri kadar algılayabilseydiler, bu muhteşem organizasyonun ne denli önemli ve büyük fırsatlar ortaya koyduğunu da göreceklerdi. Sadece bir tanıtım toplantısı bir de ajansın geçtiği iki üç haberle yetindi Bursa basını.

At oyunlarından birinde bir atın düşmesi haber oldu mesela. 102 ülkeden 3 bin sporcu katıldı oysa. Bir milyona yakın insan katıldı o organizasyona. Sabahtan gece geç saatlere kadar 4 tam gün muhteşem bir kültürün tüm renklerini görmek mümkün oldu. Ezelden ebede öz kültürümüzün neredeyse tamamına yakını orada yer buldu kendine.

Oysa Bursa siyaseti de bürokratı da önde gelenleri de sadece Cumhurbaşkanı Erdoğan geldiği gün orada onun bulunduğu saatlerde sırf görüntü vermek için alana lutfettiler. Sonra yoklar. Böylesi özel böylesi tarihi ve böylesi muhteşem bir organizasyondan bir şey alamadan döndüler.

Bursa Büyükşehir Belediyesi ve özellikle İznik Belediye Başkanı Kaan Mehmet Usta takdire şayan çalışmalar yürüttü. Belki tanıtım noktasında iki tık ileriye adımlar atılabilirdi, özellikle gün boyu canlı yayınlarla daha da etkin kullanılabilirdi ama eksiklerine rağmen iki kurum da çok iyi iş çıkardı.

Bursa basını da gereken ilgiyi göstermedi başından beri çok açık. İsmi çekici gelmedi sanırım. Evet alanda Bursa basınına ilk gün yapılanlar da kabul edilebilir değil ancak, şehrin hakkını hukukunu koruma noktasında da basın en önde gitmesi gereken kurumların başında yer alır. Her şeye rağmen bunları da yazarak net bir şekilde sahip çıkmak mümkündü  4. Dünya Göçebe Oyunları organizasyonuna.

Olmadı…

Olamadı…

Şimdi sürecin tamamını olması gereken hassasiyetle takip edip okuruna yansıtan biz, alandaki olumsuzlukları ya da günlük siyasi manevraları da doğal olarak kamoyuyla paylaştık. Bunlardan birincisi organizasyona sahiplik eden İznik’te, belediye başkanının A protokol tribününde olmamasıydı. Bu kabul edilebilir bir durum değil.

İznik Belediye Başkanı’nın olmadığı tribünde ne özellikleriyle olduklarını anlamadığımız isimler vardı. Burada yanlış yapılmış. Bizde yanlışı söylemişiz. Bu protokol konusu uzun zamandır Bursa’da zaten problem. Kim karar veriyorsa ki muhtemelen Bursa’dan da müdahale oluyor, bu konun daha ciddiyetle yapılması önemli.

A Protokol’de bu organizasyon için iki üç yıldır gecesini gündüzüne katan, ev sahipliği yapan belediye başkanının B Protokolde yer alması, A protokolde ise hangi gerekçeyle yazıldığını bilmediğimiz isimlerin yer alması gerçekten doğru bir yaklaşım değil. Bir de Bursa basının 5 farklı noktada güvenlik şeridinden geçip üyelik akredite olmasına rağmen bu bölüme alınmaması da ayrı bir garabet.

İkinci konu ise eski bakan beyle ilgili. Milli Gazete aracılığı ile yapılan haberlerde o hafta çıkmadan kabineye gireceği iddiası gündeme gelmişti. Bu tür haberler sık sık çıkıyor ancak eski bakan beyden ses çıkmıyor. Eski bakan beyin çevresi de Bursa’da bu algıyı yaymaya çalışıyor malum.

Kabine iddiasıyla ilgili en büyük gösterge Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Bursa ziyaretindeki tavrı olacaktı çok net. Gözle bile bir temas olmadığını oradaki bizim muhabir arkadaşlarımız da diğer gazeteci arkadaşlarımız da orada olan bir çok isim de teyit etti.

Şimdi bu konuyu gündeme getirmemiz üzerinden bazı aparatların ‘sohbet ettiler tokalaştılar’ diyerek bizi hedef alıyor. O organizasyonla ilgili en çok yazı çıkan gazete, en çok yazan yayın organı olarak bir de bizi organizasyonu baltalamakla (!) itham etmek ne komik bir durum.

Hadi bakalım onlarca kamera, onlarca foto muhabiri, yüzlerce binlerce cep telefonu çekiminden şu sohbeti ve tokalaşmayı gösterin kamuoyuna.  Muhterem eski bakan beye takla atacağım diye komik olmayın. Doğru neyse ona bakalım. Öyle eski bakan bey eleştirildi diye de koca organizasyon baltalanmış olmaz. Yarış içerisinde bir atın sendelemesi haber yapılırsa bak o olur.