Şentop: Terörle mücadeleyi taviz vermeden sürdürmek zorundayız

Karadeniz Ekonomik İşbirliği Parlamenter Asamblesinin (KEİPA) Dönem Başkanlığının Türkiye'ye devredildiği 60'ıncı Genel Kurul Toplantısı'nın kapanış oturumunda konuşan Şentop, ülkelerin tek başına veya ikili olarak üstesinden gelemeyeceği meselelerin, çok taraflılığa dayalı uluslararası ve bölgesel iş birliğini de zaruri hale getirdiğini söyledi. Şentop, 1990'lı yıllarda büyük beklentiyle kurulan KEİPA'nın istenilen düzeye ulaşmadığını vurgulayarak, "Her şeyden evvel bir barış projesi olarak hayata geçirdiğimiz bu örgüt, geçen 30 yıla rağmen bölgesel barışa katkı sağlamakta ciddi bir mesafe alamadı." diye konuştu. KEİPA'nın başaramadıklarından ziyade yapmış olduğu somut katkıların önemine işaret eden Şentop, KEİPA kapsamında gösterilen çabaların, ülkeler arasında gerilen ilişkilerin daha karmaşık bir hal almasını engellediğinin altını çizdi.

Karadeniz havzası ülkeleri olarak bir araya gelinmesine rağmen çok daha geniş bir coğrafya ile bağlantılı gelişmelerden de etkilenildiğini belirten Şentop, sözlerini şöyle sürdürdü: "Küresel boyuttaki terörizm, aşırıcılık, göç, ekonomik çalkantılar gibi meseleler bütün ülkeleri ilgilendiren hususlar. Artık çok daha net bir şekilde görüyoruz ki bugün dünya çok daha zor bir dönemden geçiyor ve bu zor dönem hem küresel hem de bölgesel düzeyde önemli bir dönüşüm gereksinimini beraberinde getiriyor. Etrafımızdaki gelişmeleri kapsamlı bir bakış açısıyla değerlendirmek, rasyonel ve kalıcı çözümler üretmek elzemdir. Kısacası kritik bir dönemdeyiz. Böyle dönemlerde, zamanında alınan veya alınmayan bir karar veya tereddütle yaşanan gecikmeler halklarımızın, devletlerimizin ve hatta dünyamızın geleceği üzerinde önemli kırılmalara neden olabilir. Onun için güçlü bir iradeye, kararlı bir duruşa ve net bir ifade tarzına büyük ihtiyaç duyulan bir zaman dilimindeyiz." Türkiye'nin, bu anlayışla dış politikasını barışçıl, insani ve girişimci bir temel üzerine inşa ettiğini vurgulayan Şentop, "Türkiye olarak her meselede hak ve haklının yanında duruyoruz; 'doğruya doğru, yanlışa yanlış' diyor, sözümüzü net söylüyoruz. Müzakereden, barıştan ve istikrardan yana tavrımızı koyuyoruz." ifadelerini kullandı.

"Artık masaya dönmenin, kalemi ele almanın vakti gelmiştir"

Çatışma ve istikrarsızlıklarla çevrili bir coğrafyada, Suriye'deki insani trajedinin sona erdirilmesinden Rusya-Ukrayna krizinin çözüme kavuşturulmasına kadar girişimci ve insani dış politika anlayışıyla bölgede bir barış ve refah kuşağı da oluşturmaya çalıştıklarını vurgulayan Şentop, "Rusya ve Ukrayna arasında köprülerin yıkıldığı, çatışmaların yaşandığı zaman diliminde dahi müzakerelerin devamından yana bir tavır sergiledik. Bu nedenle Türkiye'nin, sorunun barış yoluyla çözümü için savaşın başından itibaren gösterdiği gayret, tüm dünya tarafından da olduğu gibi taraflarca da saygı ve takdirle karşılanmaktadır." diye konuştu. Meclis Başkanı Şentop Türkiye'nin, söz konusu uluslararası süreçleri yürütürken uluslararası hukuka aykırı yapılan her adımı da reddettiğini belirterek, şunları kaydetti: "Bu bağlamda Rusya tarafından Kırım başta olmak üzere ilhak edilen toprakları tanımadığımızı her platformda dile getirdik. Bu ilkeli duruşumuzu sadece Ukrayna için değil, Moldova ve Gürcistan başta olmak üzere tüm ülkeler için sürdürüyoruz. Bu anlayışla, savaşın Ukrayna'nın toprak bütünlüğü temelinde kalıcı ve adil bir barışla daha fazla can kaybı yaşanmadan bir an önce sonlanmasını arzu ediyoruz. Dokuz ayı aşkın devam eden bu savaşın kazananının olmayacağını, bilakis kaybedenin halklar olacağını artık herkesin çok açık bir şekilde görmesi gerekiyor. Savaşlar sahada ve süngüyle yapılır ama masada ve kalemle sonlandırılır. Artık masaya dönmenin, kalemi ele almanın vakti gelmiştir."

"Çağrılarımız çoğu zaman duymazdan gelindi"

Bölgede istikrarı tehdit eden terör konusunda yapılan mücadelenin önemine dikkati çeken TBMM Başkanı Şentop, "Terörle mücadeleyi taviz vermeden sürdürmek zorundayız. PKK, PYD, YPG, DEAŞ, FETÖ başta olmak üzere aynı anda mücadele ettiğimiz hain terör örgütleri, isimleri farklı olsa da kan dökme ve vahşette buluşmaktadırlar. İsimlerine alfabeden yeni harfler beğenmeleri; eli kanlı birer terör örgütleri oldukları gerçeğini örtmemektedir." değerlendirmesinde bulundu. Göç konusunda tüm ülkelerin, insanlığın bir gereği olarak elini taşın altına koyması gerektiğini her zaman dile getirdiklerini anlatan Şentop, "Çağrılarımız çoğu zaman duymazdan gelindi. Şimdi ise Ukrayna'da yaşananlarla bölge ülkeleri bu sorunla yüzleşmek zorunda kaldı. Biz yine çağrımızı yineliyoruz; insana sadece insan olduğu için değer verilmelidir." dedi. KEİPA üyesi pek çok ülkenin göç rotaları üzerinde yer aldığına işaret eden Şentop, "Gelin bu konuda birlikte çalışmanın, iş birliği yapmanın yollarını arayalım." çağrısında bulundu. Şentop, KEİPA'nın uluslararası alandaki görünürlüğünü artırmak ve örgütü daha verimli, üretken hale getirmenin yollarının aranması gerektiğini söyledi. KEİPA'nın 30'uncu kuruluş yıl dönümünün Türkiye Cumhuriyeti'nin 100'üncü kuruluş yıldönümüne de tekabül etmesi nedeniyle Türkiye için ayrı bir öneme sahip olduğunu bildiren Şentop, bu kapsamda KEİPA Meclis Başkanları Zirvesi ile KEİPA Genel Kurulunu gelecek yıl mayıs ayının başlarında birlikte yapmak için üye ülke meclis başkanlarına davetini iletti. TBMM Başkanı Şentop, konuşmasının ardından KEİPA Başkanı ve Sırbistan Ulusal Meclisi Başkanı Başkanı Vladimir Orliç'e KEİPA onur madalyasını takdim etti. Orliç, Şentop'a teşekkür ederek, Türkiye'nin iyi bir dönem başkanlığı yapacağından emin olduğunu belirtti.