SON DAKİKA
Hava Durumu

İmar Barışı yanlış olur!

Yazının Giriş Tarihi: 10.11.2022 20:46
Yazının Güncellenme Tarihi: 10.11.2022 20:46

Türkiye öncelikle adı ne olursa olsun bu af hastalığından bir an önce kurtulmalı. Ama öncelikle imar konularında yapılan aflardan tereddüt etmeden sıfır toleransla kurtulmalı. 


Her seferinde yeni bir af söylentisi ya da girişimi şehirlerimizi, tarım alanlarımızı yaşam alanlarımızı adeta kaçak yapılaşma cennetine döndürüyor. 
Evet bugüne kadar defate imar barışı vs isimleri altında bu yanlışlar yapıldı. Ancak artık şehirlerimizin de yaşam alanlarımızın da tarım alanlarımızın da ve korunması gereken alanlarımızın da bir yenisine gerçekten tahammülü yok. 


Af yasal sınırda duran ve her işini yasal olarak yapan vatandaşlara da zulüm anlamı taşırken, bir anlamda da yasa içinde kalanların cezalandırılması gibi bir görüntüyü de oluşturuyor. 


Oysa, tıpkı orman koruma kanunumuzda olduğu gibi imar alanında da kural dışına çıkmaya çok sert tedbirler getirilmesi ve bu alanın her türlü af girişiminden muaf bir yapıya kavuşturulması gerekiyor. 


Bir yandan birinci derece deprem bölgesi olan ülkemizde yaşanan depremlerde can ve mal kayıpları ile yüreklerimiz yanarken, bir yandan da güvensiz, kaçak ve matematiği olmayan yapıları yasal hale getirmek gerçekten anlaşılabilir bir durum değil. 


Devlet kaçak yapılaşmayı önlemek ve güvenli yapılarda insanların iskan edilmesini sağlamakla mükellef. Bu siyasiler için de aynı zamanda bir görev. Öyle ki insanları kaçak yapmaya yönlendiren etmenler siyaset ve devlet tarafından ortadan kaldırılmalı. 


Devletin de siyasetin de bunu yapmaya gücü var. Bugün siyaseten ya da rant amacıyla yapılan yanlışların yarın milletin ve devletin sırtına nasıl yük olduğunu, dahası olası felaketlerde acımızın nasıl katlandığını anlatmaya gerek yok. Depremlerin ya da diğer felaketlerin değil, kural dışına çıkmanın facialara dene olduğu gayet net bir şekilde ortadayken, hala günlük hesaplarla bu adımları atmaya kimse tenezzül etmemeli. 


Herkes kanun, kural ve bilimin kurallarıyla hareket etmekle mükellef. Bunun dışına çıkmak, kimsenin hakkı olmamalı, çıkanları affetmek te olmamalı. 
İmar barışıyla ilgili Büyük Birlik Partisi’nin verdiği teklifi de çok anlamadığımızı ifade etmeliyiz. BBP Genel Başkanı Mustafa Destici’nin böyle bir yanlışa nasıl ikna olduğunu ya da nasıl böyle yanlış yönlendirildiğini bilmiyoruz.


Burada etki eden unsurları da bilmiyoruz. Ancak BBP’nin şehit Genel Başkanı rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu hayatta olsa böyle bir haksız ve aslında millet adına zararlı bir adımı asla atmazdı. Umuyorum ki Destici ve ekibi bir an önce bu hatalı adımı anlar ve geri çeker. Aksi durum hem millete ve vatana zulüm olur. 

Üstelik İçişleri Bakanlığı mesela yarın ülke genelinde deprem tatbikatı yapıyor. Bugünlerde Bursa Büyükşehir Belediyesi 2040’a kadar olan kent anayasasını hazırlamak için çalışma yürütüyor.  


Yani bir yandan bina güvenliği, deprem güvenliği ve doğru şehirleşme için çalışmalar yapılırken devlet kurumlarınca tutup kaçak, kuralsız ve matematiği olmayan yapıların ceza ödeyerek yasallaşmasını kimse istememeli! 
Konuya nokta koyarak, planlı şehirler ve Bursa’nın geleceğini belirleyecek ve kent anayasası adı da verilen ‘2040 yılı Bursa Çevre Düzeni Planı’ çalışmaları devam ediyor. 


Hazır Bursa Anayasası çalışmaları devam ederken İMO önceki dönem başkanı Mehmet Albayrak’ın sosyal medya üzerinden dile getirdiği uyarıların da dikkate alınması gerektiğini düşünüyoruz.  İşte Albayrak’ın öneri ve uyarıları şöyle, “2040 Çevre Düzeni Planına Dair: Bursa’yı korumak irade gerektirir,  kent ve kentlilik kültürü gerektirir... Öyle hoyrat davranarak, talan ederek bu kent korunamaz... Ayrıca Bursa sadece Bursalılar tarafından da korunamaz, Ülke olarak bu kente sahip çıkmak lazım…  Aksi takdirde sadece Bursa olarak değil Ülke olarak çok şey kaybedeceğiz… Erguvan çiçekleri, Kestane, Şeftali, Zeytin, İncir, Sanat, Tarih, Kültür, Uludağ, Kış turizmi, Sayfiye yerleri, Muhteşem Köyler, Endemik bitki örtüsü, Daha pek çok değerli varlıklarımız heba oluyor... Hatta en temel ihtiyaç maddemiz olan “su” azlığı had safhada... Herkes farkında ki bindiğimiz dalı kesiyoruz... Ve sadece seyrediyoruz... Peki ne uğruna? Daha çok para, mal, mülk... Değer mi? Değdi mi? Plan yapmak kolay da  “PLANA SADIK KALMAK” tır önemli olan...  Haydi, Yerel Yönetimler, Siyaset kurumlarımız, Bursalı hemşehrilerimiz... Herkes...  Ha gayret...

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.