SON DAKİKA
Hava Durumu

Kalp hastalığı doğuştan gelebilir

Yazının Giriş Tarihi: 27.10.2022 21:39
Yazının Güncellenme Tarihi: 27.10.2022 21:39

Son yıllarda çocuk yaşta kalp hastalarını duydukça, düzensiz hayat şartları nedeniyle ileri yaşlarda kalp sorunları olduğunu sananların şöyle yorumları oluyor; “Bu yaşta çocukta da kalp rahatsızlığı olur mu?” Evet ne yazık ki olabiliyor ve bazen yanlış beslenme alışkanlıkları ve hareketsiz yaşam çocukların kalbini hasta etse de, doğuştan da kalp rahatsızlığı ile dünyaya gelmek mümkün. Bu çocuklarımızın da sayısı azımsanmayacak kadar çok; Dünyada her yıl yaklaşık bir milyon 200 bin ve ülkemizde her yıl bin 700 bebek kalp hastalığıyla dünyaya geliyor.


Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Umut Karabulut, bebek ve çocukları inceleyerek ebeveynlere şu bilgileri aktardı: “Günümüzde doğru tedavi yaklaşımlarıyla, doğumsal kalp hastalığıyla dünyaya gelen bebekler sağlıklı ve uzun bir yaşam sürebiliyorlar. Üstelik özellikle girişimsel kardiyoloji alanında son yıllarda geliştirilen birçok yöntem tanı ve tedaviyi oldukça hızlandırdı. Pek çok hastalık artık koroner anijyografi gibi girişimsel yöntemlerle, ameliyata ihtiyaç duyulmadan giderilebiliyor. Ancak tedaviden etkin sonuç alınmasındaki en önemli unsur, hastalığa erken tanı konulması. Bu nedenle çocukların rutin kontrolleri asla ihmal edilmemeli ve doğumsal kalp hastalığına yönelik belirtilerde zaman kaybetmeden hekime başvurulmalıdır.” 


Karabulut’un doğumsal kalp hastalıklarının en sık görülen belirtilerine dair sözlerini aklımızda tutmalıyız: “Yenidoğan ve bebeklik döneminde, doğum ağırlığının ortalamanın altında olması, emme güçlüğü, emerken çabuk yorulma ve ara verme, sık ve yoğun terleme, boy ve kilo artışının yetersiz olması, okul çağından itibaren, çabuk yorulma, efor kapasitesinin kısıtlı olması, çarpıntı ve göğüs ağrısı gibi şikayetlerin sık sık olması, dudak çevresinde, el ve ayaklarda ya da tüm vücutta morarma.”


Her hastalıkta olduğu gibi bu konuda da erken teşhis çok önemli ve hamileliğin 18. haftasından itibaren anne karnında ekokardiyografi (ultrason)   yöntemiyle konulabiliyor. Bebeklik ve çocukluk çağında da seri kontroller ile teşhis edilebiliyor. Tanıda temel olarak; detaylı anamnez ve fizik muayene, temel laboratuvar tetkikleri, oksijen satürasyonu ölçümü, akciğer grafisi, EKG, EKO (Ekokardiyografi), 24 saatlik ritim takibi (holter), efor (koşu bandı) testi, kardiyak MR, bilgisayarlı tomografi ve anjiyografi yöntemlerinden faydalanılıyor. 


Karabulut’un yaptığı açıklamalar bu hastalığa dair tedavilerin de başarılı bir şekilde yapıldığını ortaya koyuyor: “Uygun hastalarda kardiyoloji uzmanları tarafından kalbin karıncıkları veya kulakçıkları arasında oluşan delikler anjiyografi ile kapatılabiliyor. Ayrıca ‘aort koarktasyonu’ denilen damardaki daralma stent ile genişletilebiliyor.” 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.