SON DAKİKA
Hava Durumu

Kapatın gitsin şu Cargill’i!

Yazının Giriş Tarihi: 01.03.2023 23:06
Yazının Güncellenme Tarihi: 01.03.2023 23:06

Öncelikle mevcut durumdan bir özet yaparak devam edelim.

DSİ verilerine göre Cargill'in yılda 1 milyon 458 bin metreküp su kullandığı, bu suyun 120 ila 155 metre derinlikten, stratejik yeraltı sularından çektiğine işaret edildi. İznik Gölü kururken, küresel ısınmanın ülkemizi kavurduğu bir dönemde, en yerinde karar bu kadar su kullanan ve gölün kurumasında katkısı olan Cargill’in kapatılması olacaktır. 


Muhabirlik yıllarımın başlarına denk geliyor Cargill konusu. Daha mesleğe yeni başladığım yıllarda Bursa’da büyük bir mücadele vardı Cargill Orhangazi Fabrikası için. Kamuoyu gerçekten elinden geleni yaptı ama o dönemin hükümeti uluslar arası baskıya dayanamadı. 


Bursa’da oluşan defansa uluslar arası baskı ile cevap veren Cargill, dönemin başbakanı Mesut Yılmaz aracılığı ile kanunsuz yatırımı oraya yaptı. Bursa ayağa kalktı, akademik odalar başta olmak üzere birçok kesim dava peşine dava açtı. 


O dönem Cargill yatırımına karşı olan bir isim daha vardı. Dönemin Valisi Orhan Taşanlar. Aylarca mücadele etti. Başbakan Mesut Yılmaz’la büyük gerilim yaşadı. Yan yana gelseler yumruk yumruğa gireceklerdi belki de. Orhan Taşanlar, geri adım atmıyordu. Devreye Süleyman Demirel girdi. 


Yine de Taşanlar, Cargill konusunda elinden geleni yaptı. Ta ki bu mücadele valiliğine mal olana dek. Sonrasında yargı kararıyla nadir olan bir şey gerçekleşti. Taşanlar idare yargı kararı ile makamını geri alıp emekli oldu hatırladığım kadarıyla. 


Devamında Ali Fuat Güven, Oğuz Kağan Köksal ve Nihat Canpolat’ın da sıkıntı yaşamasına yol açan çözümsüz bir kör düğüme dönüştü Cargill. Cargill uluslararası kartel olmanın ABD menşeli olmanın şımarıklığıyla gücünü sonuna kadar kullandı Orhangazi için. 


Onlarca yargı kararına rağmen her defasında yenilenen planlarla 27 yıldır Bursa’ya rağmen orada faaliyetini sürdürüyor ve küstah bir şekilde hukuk tanımadığı gibi bir şekilde yöneticilerle ilişki kurup her yargı kararının ardından bir kez daha yasallaşma yolunu imar planları ile buluyor. 


Benzer bir olayı yıllar önce Ali Fuat Güven’in valiliği döneminde Coca Cola ile de yaşamıştık. O dönem kuyu suyunu sofralık içecek diye Turkuaz markasıyla piyasaya süren firmanın su çektiği kuyudan başka maddeler çıkmıştı. 


Haberi yapmıştım ama o dönem çalıştığım gazetenin patronuna yapılan baskı ve Valinin araya girmesiyle ertesi sabah gazetede haberi görmek nasip olmamıştı. Coca Cola’da uluslar arası alandaki gücünü Türkiye’de her dönem oldukça etkin kullanan firmalardan biri. 


Cargill’e dönersek…


Bursa 2. İdare Mahkemesi, Cargill fabrikasının imar planlarını iptal etti. Böylece fabrika bir kez daha kaçak durumuna düştü. 


Birinci sınıf tarım arazisine hukuksuz yollarla kurulduğu iddiasıyla hakkında çeşitli davalar açılan Cargill fabrikasıyla ilgili 27 yıldır devam eden dava sürecinde mahkeme önemli bir karara daha imza atmış oldu. Bursa Barosu öncülüğündeki davacılar, karar gereği 'kaçak' durumuna düşen tesisin yıkılması için başvuru yaptıklarını duyurdu. 


Bursa Akademik Odalar Birliği’nde basın toplantısı düzenleyen Bursa Barosu Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu Üyesi Av. Erol Çiçek, 1/25.000 ölçekli İznik Gölü Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarının iptali üzerine, dava konusu edilen Cargill'e ait 3 adet ruhsatın, hukuki dayanağı kalmadığı gerekçesiyle iptal edildiğini duyurdu.


Gelinen noktada tesisin hiçbir hukuki dayanağının kalmadığını söyledi Erol ve devamında, “Bursa Valiliği ve Orhangazi Belediyesinden verilen yapı kullanım, çalışma izin ve ruhsatlarının iptaliyle hukuki dayanağı kalmayan tesisin mühürlenerek çalışmasının durdurulması ve yıkılması talep edilmiştir. AİHM Cargill kararında, sürecin tamamının hukuka aykırı olduğunu, yargı kararlarının uygulanmadığını, bunun da hukuk devleti ilkesine aykırı olduğu tespitini yapmıştır. Bu karar sonrası Cargill süreci Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tarafından 'yoğunlaştırılmış izleme'ye alınmıştır. Uzun dönemde Türkiye'nin kararları uygulamamakta ısrarcı olduğu kanaatine varılırsa, meselenin bir 'ihlal' prosedürü altında tekrar AİHM önüne getirilmesi mümkün olabilecektir" dedi.


Sonuç olarak fabrikanın mühürlenerek mahkeme kararının uygulanmasını bekliyor musun sorunun cevabı hayır olacaktır.  Bir kez daha burası için plan yapılma olasılığı yüksek. Böylece ruhsat alma yolunu da açılabilir. Bunu sadece belediyelere ya da valiliğe yüklemek de doğru olmaz. Burada artık Ankara’nın adım atması gerekiyor. Ya bunu için kanuni bir düzenleme yapılmalı ya da yargı kararı uygulanmalı.  

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.