Kral, günlerden bir gün, komşu ülkenin kralının ziyaret edeceğini duymuş. “Fırsat bu fırsat, en şık ben olmalıyım.” diye düşünmüş ve terzi aratmaya başlamış. Demiş ki yaverlerine; “Dünya’nın her yerine habercilerimi gönderin, bir terzi bulun bana, dünyanın en güzel elbisesini dikecek terziyi!”

Bir sürü terzi gelmiş, lakin hiçbirisini beğenmemiş. Sonra bir gün yabancı güçlü bir krallık kendi terzisini yollamış krala ve bu gönderilen terzi demiş ki; “Öyle güzel bir kumaşım var ki, öyle şık olacaksınız ki, kimse sizden gözünü alamayacak. Herkes sizi konuşacak, çok güçlü gözükeceksiniz. Ve sizden önce hiç kimsede olmayacak bu giysi.”
Kral çok şaşırmış tabii, hemen kabul etmiş. Ama terzi eklemiş; “Tek şartım var, ben dikerken karışmayın.”
Gel zaman git zaman, sonunda terzi bitirmiş ve giydirmiş Kralı. Kral aynaya bakmış ve üzerinde hiç giysi olmadığını görmüş. Tam kızacakken terzi demiş ki “Sayın kralım, bu kumaşı sadece akıllılar görebilir.”
Tabii bizim kral kibirli ya, aptal durumuna düşmemek için “Çok güzel” demiş. Etrafındakilere sormuş, elbette hepsi korktuğu için cesaret edememişler doğruyu söylemeye ve “Çok güzel efendimiz”, “Harika oldunuz efendimiz” demişler. Kral daha da böbürlenmiş tabii ki…
Ardından, büyük bir kendini beğenmişlikle çıkmış halkın arasına. Halk çok meraklı, çünkü duymuşlar sadece akıllıların görebileceği iddiasını. 
Halk, görünce şaşırmış, üzerinde hiç giysi yok…
Herkes görmüş, anlamış vaziyet, kralın nasıl kandırıldığını fark etmişler, ama korktukları için hiçbir şey söyleyememişler. O anda bir “çocuk” atlamış meydanın ortasına, parmağıyla kralı işaret etmiş ve gülerek bağırmış; 
“KRAL ÇIPLAK” diye. 
Bir anda halk, bu ilk sesle cesaretlenmiş ve kahkahalar atıp, hep bir ağızdan birlik içinde bağırmışlar; “Kral Çıplak!”  Bu seslere, kralın çevresindekiler de katılmış, korkuyu aşmışlar, zincirlerini kırmışlar ve hep bir ağızdan gerçeği söylemişler; Kral çıplak… 

15 Temmuz gecesi nerede saklandığı halen aydınlatılmayan Bülent Arınç, yine kendi zekasına, çapına ve aidiyetine yakışan bir açıklamayla ülkeyi sırtından bıçaklamak isteyenlerin değirmenine su taşıdı

Arınç bunu ilk defa yapmıyor ve seçimlere kadar daha çok yapacak

“Kumpas” denince hemen ardından aklınıza gelen ilk kelime FETÖ ise (ki kesinlikle doğru) ikinci gelen kelime kesinlikle Bülent Arınç oluyor

“Kozmik Oda” kumpasını hatırlarsınız; Kumpas, Bülent Arınç’a suikast yalanıyla başlamıştı
Olayın ardından bir röportajda “Kozmik odayı siz mi açtırdınız?” sorusuna, “Bu kesinlikle yalan Kozmik odayı Recep Tayyip Erdoğan açtırdı” şeklinde bir cevap vermişti
Kozmik Oda olayında genel Kurmay başkanı olan İlker Başbuğ 
“Ergenekon’dan Çıkış” adlı kitabında Kozmik odayı kendisinin açtırdığını hatta “Bugün olsa yine açtırırdım, izin vermeseydim Kozmik Oda’da Ahmet Taner Kışlalı, Necip Hablemitoğlu ve Uğur Mumcu suikastlarıyla ilgili bilgi arandı. Biz Kozmik Oda’yı açmasaydık bu cinayetlerin arkasında TSK var denecekti.” Diye yazarak FETÖ sever Arınç’ ı yalanlamıştı. Bu ne ilk ne de son yalanıydı Arınç’ın

Oklar FETÖ ve Arınç’ı gösterdiğinde suçu hep başkalarına atmak gibi enteresan bir huyu vardı Arınç’ ın

Bülent Arınç için yalan söylemek neredeyse siyaset yapış tarzı, tıpkı FETÖ gibi 

Dershane (FETÖ’nün eğitim kurumları) ve öğrenci evleri (Işık Evleri) tartışmasında Bülent Arınç yine Erdoğan’ın karşısında FETÖ argümanlarını savunuyordu 

 “Özel kiralanmış evlerde kimler kalıyor, kimlerle birlikte kalıyor, ne yapıyorlar, ne yapmıyorlar bunlar bizim ilgi alanımız içerisinde değil. Bunu kesinlikle reddediyorum”
“Ama bu dershanelerde benim de çocuklarım okudu. Hatta ben özel bir öğretmene ders verdirirken, daha sonra Maltepe Dershaneleri diye bir dershaneye gönderdim, zarar görmedim, fayda gördüm. Bütün Türkiye içindeki dershanelerin de kendi alanlarında başarılı olduğunu söyleyebilirim”
Açıklamalarını yaparak FETÖ’ye kalkan oluyor, Reis “Bırakın bunların dershanelerini okullarını” söylemini mitinglerle halka anlatırken, FETÖ dershanesinin adını kullanarak FETÖ reklamı yapmaktan geri durmuyordu

“Bu mücadelede beni yalnız bıraktılar” diyen Reis’i ilk yalnız bırakanın Arınç olduğunu söylemek haksızlık olmaz diye düşünüyorum

Reis, “devletin içine çöreklenmiş hain yapı” “Haşhaşiler”, MGK “Legal görünümlü illegal yapı” derken 
17-25 Aralık kumpasının ardından Bülent Arınç “Biz cemaate kategorik olarak karşı değiliz, iyi niyetli faaliyetler yürüttüklerine inanıyoruz” demişti

17/25 Aralık kumpasının ardından kumpasa uğrayan bakanların yüce divanda (Yargı FETÖ’nün elindeyken) yargılanması için mecliste yapılan oylama gizli olmasına rağmen FETÖ sever Arınç’ın oyunun rengini tahmin etmek çok zor değil

Hatta tahminden öteye geçelim mi? 
Recep Tayyip Erdoğan’a ve bakanlara düşmanlığı hiç geçmemiş olmalı ki
2015 seçimlerinde mecliste tek başına iktidar olamayan Ak partinin karşısına geçerek muhalefete akıl vermiş “Bakanlarla ilgili yüce divan oylaması tekrar gündeme gelebilir” açıklaması yapmıştı (ve yargı hale FETÖ militanlarındaydı)

MİT tırları adlı uluslararası FETÖ kumpasında FETÖ argümanlarını gazetesinin manşetine çekerek uluslararası hukuk önünde Erdoğan’ı yargılatmak isteyen güçlere gönüllü işbirlikçilik yapan Can Dündar ve Erdem Gül için de Arınç’ın açıklamalarını hatırlamak gerekiyor

Hürriyet gazetesine verdiği röportajda İlk cümlesi “ÖYLE DAVALAR VAR Kİ ÜSTÜME CÜBBEYİ YENİDEN GEÇİRMEYİ ARZULUYORUM"
“Gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül'ün tutuklanmasını değerlendiren Arınç şöyle konuştu; "MİT TIR'ları konusunda, çok ağır suçlamalar var. Böyle bir suçtan dolayı ne tutuklanması, ne dava açılması ne de mahkemenin bir ceza kararı vermesi mümkün değil” diyor Cübbeli Arınç

Röportajın devamında;
“bugün paralelle mücadele kapsamında açılan o kadar davalar var ki üstüme cübbeyi yeniden geçirmeyi arzu ediyorum. Bunlar, silahlı terör örgütü diye başlayan, öğrencilerinin önünden alınıp götürülen kadın öğretmenlerle, 2 aydır cezaevinden tutulan kadınlar. Yargının kendi içinde problemleri giderek arttı. Hakim ve savcıların adalet ve vicdandan başka bir takım korkularla hareket etmesi, bugün en büyük sorun. Belli yerlerden talimatlar almaktan korkuyorlar."

Bak şu konuşana dediniz değil mi?
Röportaj 2016 yılının Ocak ayında yapılmış, henüz 15 Temmuz darbesine 6 ay var ve bu zavallı ne sayıklıyor “Bunlar silahlı terör örgütü değil.” Diyor.Hepimiz gördük ki “Paralel” denen yapı dünyanın en tehlikeli silahlı terör örgütü ama bu ahmak ancak saklandığı delikte bir gece geçirdikten, kim galip gelecek kurnazlığıyla ahmaklık arasında tercih yapma zorunluluğundan sonra anlıyor bu gerçeği

Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş’ın tutukluluğu konusunda ne dediğini merak eden kalmamıştır sanırım ama yine yazalım hayret ediyormuş tutuklu kalmalarına serbest kalmalıymış ikisi de

FETÖ’den yatan damadı için neler yaptığını sağır sultan duydu; FETÖ’nün en üst düzey 5 yöneticisiyle 766 görüşmeye dair HTS kaydınız olsa, FETÖ’nün kurduğu bir derneğin yöneticisi olsanız ve FETÖ elebaşının talimatı sonrası Bank Asya’daki hesabınıza para yatırsanız, üstüne FETÖ’cülerin yaptığı ev toplantılarına katılsanız, mahkeme huzurunda verilen tanık ifadelerinde, yer, zaman, konum bilgisi dahi verilerek FETÖ ile ilişkiniz anlatılsa başınıza ne gelirdi?

Bülent Arınç’ın damadı olursanız başınıza hiçbir şey gelmiyor, neden gelmiyor?

Nedense bu KHK’lılar hep bu ahmağa rast geliyor
Ne diyordu bir TV programında evinde temizliğe gelen kişi KHK ile işine son verilen bir daire başkanıymış mışmış

Benzinliğe gitmiş orada Danıştay’dan KHK ile atılan biri pompacılık yapıyormuş içi acımışmışmış

Restorana gitmiş orada bulaşıkçılık yapan KHK’lı bir genel müdür görmüş yine üzülmüşmüşmüş

Ağlamış mıdır? Salya sümük akmış mıdır aynı Pensilvenya’lı gibi 
Gerçekten görse akmıştır da anlattıklarının tamamı yalan, gerçek olsa ne yazar
FETÖ’ cüler için nefes almak bile en büyük konfor

Ak Parti disiplin kurulu kulağının üstüne yatsa da Bursa il yönetim kurulu hala bu kendisine ahmak diyen zatı Ak Partili sanmaya devam edip ayakta karşılamaya devam etse de Arınç’ ın kim olduğunu bu halk çok daha iyi biliyor

Anne bak kral çıplak demenin zamanıdır Majestelerinin Arınç’ ına
Menfezde saklanan yatan hainlerini don atlet teslim alan bu devlet
Ahmağa yatanı da salağa yatanı da bir gün alır elbet