Akpınar’da dönüşüm kaosu!

Yıllardır bir türlü çözülemeyen ve gün geçtikçe kangrene dönüşen kentsel dönüşümle ilgili ne yazık ki bulunan çözümleri taraflar kabul etmiyor, riskse her geçen dakika artıyor.  40 yıl önce günün şartlarına göre yapılmış binlerce konut bugün rüzgâr esse yıkılacak durumda. Bu bölgeye giden herkes binalardaki vahim görüntüyü görebilir.  Binaların içine girince vahamet çok daha fazla gözler önüne seriliyor. Bildiğiniz kolonlara dokunduğunuzda kuru kum gibi dökülüyor. 

ACİL KENTSEL DÖNÜŞÜM GEREKİYOR
Çok acil kentsel dönüşüme girmesi gerekiyor bu bölgenin ve daha ilerisi bana sorarsanız acilen tahliye edilmeli. Ancak bölgedeki hak sahiplerinin kurduğu dernekle belediye de kamu da bir türlü anlaşamıyor.  Sorun aslında hemen bu bölgenin yanındaki kötü örnekten kaynaklanıyor hiç şüphesiz. Aziz Torun’un Korupark’ı orada arşa kadar uzanırken, buradaki vatandaşların kat artışının yapılmamasına tepki göstermesi düz mantık bakıldığında oldukça normal. Burada kentsel dönüşüm için defalarca projeler yapıldı, yola çıkıldı ancak tarafların taleplerinin birbirine yakınlaşmaması hepsini kadük hale getirdi. 

VATANDAŞ ÜSTE PARA ÖDEMEK İSTEMİYOR
Yıllardır Bursa kamuoyu gündeminden bir türlü düşmüyor Akpınar meselesi. Çözüm bulunamıyor çünkü. Belediye ekstra kat vermeye, ekstra yoğunluğa yanaşmıyor, bölge halkı ise hak sahipliği üzerinden iyi bir raht elde etmenin gayretinde.  Kat verilmediği için TOKİ marifetiyle yapılacak yeni konutlar için bölge halkının ekstra ödeme yapması gerekiyor. Bu noktada da üstene para beklerken bir de para ödemeye yanaşmıyor hak sahipleri. Önemli sorunlardan biri de bu konutlarda oturanların büyük bir kısmının kiracı olması. 

RANTSAL DÖNÜŞÜM KÖTÜ ÖRNEK
Burada oturmayan ve kirasını alan hak sahipleri bu kiradan en azından vazgeçmek istemiyor, yenilenecek evlere de ek ödeme yapmaktan imtina ediyor.  Vatandaş kendi menfaatini düşünüyor ki bu çok doğal. Zaten Nilüfer’de kentsel dönüşüm adı altında yapılan rantsal dönüşümün de Bursa’da insanların kafalarında yanlış bir kentsel dönüşüm algısı oluşturduğunu herkes kabul ediyor.  Ancak tüm bu hesapların yanında deprem gerçeği asla unutulmamak durumunda! Vatandaş ister ama devlet önlem alır. Burada yıllardır bu sorun devam ediyor. Ancak devlet vatandaşını mağdur etmeden mutlak bir çözüm bulur, bulmalıdır. 

Burada belikli idare ile hak sahiplerinin dönüşüm noktasında uzlaşmaları pek mümkün görünmüyor. Ancak can tehlikesi de var.  Allah korusun yarın bir depremde orada nasıl bir facia yaşanacağını tahmin etmek zor değil.  O halde gerekiyorsa devlet buradaki binaların tamamını beklide kamulaştırma yoluna gitmeli. Tabi kamulaştırmadan sonra bu alan ranta açılmamak kaydıyla.  Belki bir takas seçeneği oluşturmak da çözüm olabilir. Olmayacak tek şey orada binlerce insanın her an ölüm riski ile karşı karşıya olması. 

YANI BAŞINDAKİ KORUPARK KULELERİ
Son olarak şunu ifade etmemizde fayda var. Akpınar’da işin buraya gelmesinin iki nedeninden biri hemen yanı başında kanunsuz şekilde yükselen Korupark’tır. Hemen yanı başında bu kadar kata izin verilmişken insanların aynı şeyi talep etmesi kadar doğal bir sonuç olamaz. İkincisi de Nilüfer rantsal dönüşümleri.  Bu iki hukuksuz ve adil olmayan uygulama, insanların güven problemini ortaya çıkarıyor. Dahası vicdanları yaralıyor.  Ali’ye var, Veli’ye Ahmet’e Ayşe’ye yok anlayışını tüm alanlardan çıkartmak bu ülkeye yapılabilecek en büyük hizmet olur.