SON DAKİKA
Hava Durumu

“Bursa depreme hazır değil”

Düzce’de yaşanan deprem bir kez daha gözleri şehirlerin konut stoku güvenliği ve deprem önlemlerine çevirdi. Yaşanan onca acıya rağmen Bursa’nın depreme hazır olmadığı ise yine işin uzmanlarının açıklamalarına yansıyor. TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Ülkü Küçükkayalar, depremi unutmama ve unutturmama konusunda ısrarcı olacaklarını belirterek, yapı stoku konusunda depreme hazırlıklı olmayan Bursa’nın depremin ardından ulaşım ve toplanma alanları konusunda da büyük eksiklikleri bulunduğuna dikkati çekti.

Haber Giriş Tarihi: 24.11.2022 22:43
Haber Güncellenme Tarihi: 24.11.2022 22:43
Kaynak: Haber Merkezi
https://sehirmedya.com/
“Bursa depreme hazır değil”

İMO Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Ülkü Küçükkayalar’ın Düzce Gölyaka’daki depremin ardından Bursa’nın yapı stoğu durumunu ve ulaşım yollarını değerlendirdi. Küçükkayalar şu açıklamada bulundu: “Düzce Gölyaka'da depremi yaşayan tüm yurttaşlarımıza geçmiş olsun diyoruz. Düzce Gölyaka’da 6.81 kilometre derinlikte oluşmuş depremin Bursa’daki etkilerini değerlendirebileceğimiz teknik açıklama için deprem anında Bursa’da ölçülen etkin yer ivmelerinin bilgilerine henüz ulaşamadık. Bu değerlendirmenin yapılabileceği teknik bir açıklamayı ölçülen etkin yer ivmelerinin bilgisine ulaşabildiğimizde yapabiliriz. Depremin ne zaman ve nerede olacağı kesin olarak bilinemeyebilir fakat gerçekleşeceği kesin olan bir sonraki depremin ortaya çıkaracağı zararları önlemek mümkündür. Mühendislik uygulamalarının gerekleri yerine getirilerek bir doğa olayı olan depremin afete dönüşmesini önlemek mümkündür. Bu sebeple; depremi unutmama ve unutturmama ısrarımızı sürdürmeye, güvenli ve sağlıklı yapı üretimi sağlanana kadar yasa yapıcıların, uygulayıcıların ve yöneticilerin görev ve sorumluluklarını hatırlatmaya devam edeceğiz”.


“UYARDIK AMA YETERLİ İLGİ GÖRMEDİ”
Gölyaka Depremi’nin bir kez daha güvenli yapı stoku oluşturmanın önemini gözler önüne serdiğini naltana İMO Başkanı Küçükkayalar, “Ağustos ayında 1999 Marmara Depremi’ni andığımız birçok etkinlik ile güvensiz yapılaşmanın yaratacağı acıları ve kentimizin içinde bulunduğu deprem tehlikesini anlatmaya çalıştık. Ne yazık ki yaptığımız bu çağrılara ve etkinliklere kamu kurum ve kuruluşlarımızın yetkililerinden yeterli ilgiyi göremedik. Düzce Gölyaka’da can kaybı olmadan yaşanan depremde korkularımızı hatırlamak yerine öncesinde nitelikli mühendislik hizmeti ile tanışmamız gerekliydi. Fakat her depremin ardından hazırlık aşamasında ne yazık ki olmamız gereken noktada olmadığımızı görüyoruz. Dirençli bir toplum ve dirençli yapıları oluşturmamız gerekli. Deprem anında yıkılacak, hasar görecek yapılarımızın envanteri hala yok. Depreme dayanıklı yapı üretiminin ana unsuru inşaat mühendisleridir. Bu nedenle inşaat mühendisleri iyi yetişmiş ve özlük hakları yeterli teknik eleman olmalıdır. Öncelikle ihtiyaç temelli eğitim sistemine geçilmelidir. 1938 yılında yürürlüğe giren 3458 Sayılı Mühendislik ve Mimarlık Hakkındaki Yasanın güncellenmesi ve günümüz ihtiyaçlarına uygun meslek alanımızla ilgili olarak bir "Meslek Yasası" ve bunula beraber "Yetkin Mühendislik Yasası" çıkarılması ile başlanmalıdır. Kentsel dönüşüm; parsel bazında değil kent planlarının bir parçası olarak ele alınmalıdır. Bilimsel bilgi ve kent planlaması kapsamında ve ihtiyaç temelli yapılar yapılmalıdır. İmar barışı nedeniyle kaçak ve mühendislik hizmeti almayan veya eksik alan yapılar belirlidir. Bu yapılar öncelikli olarak dönüştürülmeli ve deprem afetine dayanıklı hale getirilmelidirler. Depremin yıkım ve ölüme dönüşmesini önlemek ancak, bilimsel yöntemlerle çalışıp nitelikli yapılar inşa edilmesiyle mümkündür. Planlama ve tasarım aşamasından yapının kullanım aşamasına kadar geçen tüm süreçler, mesleki ve etik yeterliliğe sahip mühendisler tarafından yönetilmeli ve denetlenmelidir. Kentimiz özelinde mevcut yapılarımızı mercek altına alarak olası bir depremde Bursa'nın deprem riskini ortaya koyacak, yapılacak kentsel dönüşüm çalışmaları için öncelikli bölgelerin tespit edilmesini sağlayacak, mevcut yapılarımızın durumunu ortaya koyacak envanter çalışmaları ivedilikle tamamlanmalıdır. Kentin dinamikleri sürece dahil ederek Afet Anındaki Kaçış ve Müdahale Planları, Kentsel Dönüşüm Master Planı ve Deprem Master Planı hazırlanmalı, Ulaştırma Master Planı da dikkate alınarak bütünleşik olarak 1 / 100.000'lik İl Çevre Düzeni Planına dahil edilmelidir. Afet Riski Azaltma Planları acilen ilgili kurum ve kuruluşlarla ve kamuoyu ile paylaşılmalıdır” dedi.


“DEPREM DURUMUNDA ULAŞIM AKSAMAMALI”
Küçükkayalar açıklamalarını şöyle sürdürdü; “İnşaat Mühendisi Mehmet Tözün Bingöl Başkanlığı’ndaki Ulaşım Komisyonumuzun da üzerinde çalıştığı, Acil Durum Ulaşım Yolları ve Toplanma Bölgeleri konusu ivedilik gerektiren noktalarımızdan birisi. Komisyonumuzun değerlendirmesine göre; Bursa’da özellikle Yıldırım ve Osmangazi çarpık yapılaşma sonucu yol ve toplanma merkezleri yönünden sorunlu ilçelerimizden. Şehrin ana caddeleri olan İzmir Yolu, İstanbul Yolu, Ankara Yolu ve Mudanya Yolu başta olmak üzere bu güzergahtaki köprü, üstgeçit, kavşak ve yollar önem arz etmektedir. Deprem durumunda bu güzergahların işlevini yerine getirir olması tıpkı hastane hizmetinin aksamaması kadar önemlidir. Japonya’daki Kobe Depremi’nde elde edilen verilerde; yol kapanma olasılıkları; Genişliği 6 metreye kadar olan yollar için %98, 7 ila 15 metre arasında olan yollar için %11 16 metreden geniş yollar için %0.3’tür. Kobe şehrinde meydana gelen depremden edinilen verilerden yola çıkarak şehrimiz için şu değerlendirmeleri yapıyoruz: Yol kenarında bir binanın yıkılması halinde bile araç trafiğinin geçebilmesi için minimum 3 metrelik yol genişliğini sağlamak amacıyla en azından 11 ila 12 metrelik yol genişliğinin temin edilmesi gerekli. Depremin ilk şokundan sonra yol kapanması sonucu yaralılara ulaşamaması can kaybını artıracaktır. Bursa’yı yapı ve yol durumunu değerlendirdiğimizde az sayıda konut ve işyerlerinin yola mesafesi çift taraflı, çok sayıda çıkmaz sokağı mevcut, yol alternatifleri az, bitişik nizam ve inşaat mühendisliği hizmeti almamış konutları çok. Bu nedenle depremin ardından yaşanacak ulaşım sorunları tüm gerçekliği ile görülerek hareket edilmelidir. Olası bir afet durumunda tahliye koridoru için acil ulaşım yolları belirlenmeli ve bu yolların tahliye koridoru ile ilçe içinde kullanılabilecek tahliye alanlarına, parklara ve açık alanlara, sağlık kurumlarına, havaalanına, çadır alanlarına hızlı erişim olanağı sağlanmalıdır. Bu konuda İnşaat Mühendisleri Odası olarak her türlü destek ve işbirliğine hazırız.


(Bülten)

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.