SON DAKİKA
Hava Durumu

“İlahi adalete uyulduğu sürece yeryüzünde huzur olur”

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, “İnsanı ahlaklı kılan değerler hayatın dışına itilmiş, adalet ihmal edilmiştir. Küresel boyutta bir kimlik, şuur ve istikamet sorunu hayatı kuşatmıştır.” dedi. Erbaş, ilahi adalete uyulduğu sürece yeryüzünde huzur, barış ve sevginin hakim olacağını belirtti.

Haber Giriş Tarihi: 08.12.2022 21:51
Haber Güncellenme Tarihi: 09.12.2022 00:01
Kaynak: Haber Merkezi
https://sehirmedya.com/
“İlahi adalete uyulduğu sürece yeryüzünde huzur olur”

Rusya’nın başkenti Moskova’da düzenlenen dünyanın çeşitli bölgelerinden din adamları, ilim insanlarının bir araya geldiği "18. Uluslararası Müslüman Forumu" yapıldı. Foruma, Erbaş’ın yanı sıra Rusya Federasyonu Müslümanları Dini İdaresi Başkanı Ravil Gaynuddin, Kafkas Müslümanları İdaresi Başkanı Allahşükür Paşazade ve diğer İslam ülkelerinden din alimler ve ilim adamları katıldı. Burada konuşan Erbaş, İslam inancının, kültürünün ve medeniyetinin en değerli hazinelerine ev sahipliği yapan bereketli bir coğrafyada bulunduklarını söyledi. Rusya’da Musa Carullah’tan Şehabettin Mercani’ye pek çok alimin, gönül mimarının yetiştiğine dikkati çeken Erbaş, “Bu vesileyle İdil Bulgar Devleti’nin İslamiyet’i resmi devlet dini olarak kabul etmesinin 1100. yılını en kalbi duygularımla kutluyorum. Bu önemli hadisenin devlet nezdinde tüm yıl boyunca kutlanmış olmasının da Rusya Federasyonu’nda İslamiyet’e verilen önemin bir yansıması olduğunu düşünüyorum.” ifadesini kullandı. İdil Bulgarlarının İslamiyet’i kabul etmek için halifeye kendilerinin elçi gönderdiğini ve özgür iradeleriyle İslamiyet’i kabul ettiğini anlatan Erbaş, İdil Bulgar Devleti’nin İslamiyet’i kabul eden ilk Türk Devleti ve İslam dininin Doğu Avrupa’daki temsilcisi olduğunu vurguladı. Erbaş, “Ardından bu coğrafyada günümüze kadar pek çok önemli devlet kurulmuş ve hepsinin İslam medeniyetine önemli katkıları olmuştur. Bugün de Kamçatka’dan Kafkaslara, Kazan’dan Murmansk’a, Ufa’dan Sibirya’nın içlerine 25 milyondan fazla Müslümanın yaşadığı bu topraklar, İslam dünyası için önemini ve değerini korumaktadır.” diye konuştu.


“KÜRESEL BOYUTTA BİR KİMLİK, ŞUUR VE İSTİKAMET SORUNU HAYATI KUŞATMIŞTIR”
Hz. Adem’den son Peygamber Hz. Muhammed’e kadar gelen bütün peygamberlerin hak ve adalet anlayışını insanlara benimsetmek için gönderildiğine işaret eden Erbaş, ilahi adalete uyulduğu sürece yeryüzünde huzur, barış ve sevginin hakim olacağını belirtti. Erbaş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yazdığı kitabın “Daha Adil Bir Dünya Mümkün” isminde olduğuna değinerek, Erdoğan’ın bu kitabında daha adil bir dünyanın nasıl inşa edileceğini bütün dünyaya deklare ettiğini aktardı. Son zamanlarda dünyada her açıdan küresel boyutta hızlı değişimler yaşandığını söyleyen Erbaş, şu ifadeleri kullandı: “Bugün dünyamız yoksulluk, terör eylemleri, ümitsizlik gibi devasa sorunların kuşatması altında tarihinin en zor dönemlerinden birini yaşamaktadır. İnsanlığın düçar olduğu krizlerin en temel sebebi anlam, ahlak ve hukuk konusunda yaşanan savrulmadır. Hayatın manası ve gayesi kaybedilmiş, varlığı anlamlı, insanı ahlaklı kılan değerler hayatın dışına itilmiş, adalet ihmal edilmiştir. Küresel boyutta bir kimlik, şuur ve istikamet sorunu hayatı kuşatmıştır.” Erbaş, gücü ve imkanı ele geçirenlerin, diğer bireylere ve tabiata adil davranmadığı için sömürge ve emperyalizmin hayatı esir aldığını belirterek, pek çok krizin yaşandığı bir çağda yaşanan en büyük problemin ahlak ve adalet krizi, hukuk ve değer aşınması olduğunu vurguladı. İnsanlık için daha güzel bir gelecek adına yapılması gereken en önemli şeyin bireysel, toplumsal ve küresel boyutta bir hukuk ve güzel ahlak inşası olduğunu söyleyen Erbaş, “Bireysel olarak her insanın kendisine, çevresine, tabiata karşı adaletle davranmak mecburiyeti vardır. Aynı şekilde kurumlar, kuruluşlar, devletler, küresel oluşumlar da adalete riayet etmek zorundadır. Zira adalet kaybolduğunda, insanlık huzur ve güvene dair her şeyi kaybedecektir. Dolayısıyla bugün emperyalizmin etkin olduğu, güçlünün kendini haklı gördüğü bir dünyada en acil ihtiyaç, adaleti ayakta tutmaktır.” diye konuştu.


"RUSYA’NIN SAPKIN DAVRANIŞLARA KARŞI VERDİĞİ MÜCADELE TAKDİRE ŞAYAN"
Müslümanların, eğitimden sanata, aileden toplumsal ahlaka, ekonomiden psikolojiye kadar bütün alanlarda yeryüzündeki herkese umut olacak cümleler kurması gerektiğini belirten Erbaş, “Burada özellikle ifade etmek isterim ki; Rusya Federasyonu’nun aileyi bozmaya yönelik zararlı akımlara ve insan fıtratına aykırı sapkın tutum ve davranışlara karşı verdiği mücadele ve aldığı önlemler takdire şayandır.” dedi.


GAYNUDDİN: “ALLAH’IN GÖSTERDİĞİ DAVRANIŞ SINIRLARINA AYKIRI DAYATMALARDAN BIKTIK”
Rusya Federasyonu Müslümanları Dini İdaresi Başkanı Gaynuddin de İslam dünyasının, Rus Müslümanlarına büyük bir saygıyla baktığını, Rus Müslümanlarının diğer dinlerin temsilcileriyle barış ve uyum içinde yaşadığını söyledi. Her biri gelişmiş bir insan yetiştirme kültürüne sahip ve farklı medeniyetlerin oluşturduğu bir dünya düzenine, adalet duygusuna ihtiyaç olduğuna dikkati çeken Gaynuddin, şunları kaydetti: “Küresel adalet yorumuyla uzlaşma temelinde, Rusya ile Müslüman ülkeler arasında bir yakınlaşma söz konusudur. Allah'ın hükümlerine, insanın ahlakına ve O'nun gösterdiği davranış sınırlarına aykırı böyle bir siyasetin ve dünya düzeninin insanlığa dayatılmasından hepimiz bıktık.
 


DİB: “Adaletin tecelli edeceğine inancımız tam”
Diyanet İşleri Başkanlığı, bir kız çocuğunun erken yaşta evlendirildiği iddiasına ilişkin, "Devletimizin ilgili kurumlarının konuyu hassasiyetle takip ettiklerine ve adaletin tecelli edeceğine inancımız tamdır" açıklamasında bulundu.


Diyanetten yapılan açıklamada, çocukların en hassas emanet ve dokunulmaz değer olduğu, çocuk haklarının korunması ve hayatın her alanında çocuğun yüksek yararının gözetilmesinin dini, hukuki ve insani sorumluluk olduğu belirtildi. Çocukları her türlü şiddet ve istismardan korumanın hem toplumsal hem de kurumsal vazife olduğunun vurgulandığı açıklamada, çocuğun örselenmesinin geleceğin yara alması anlamına geldiğine işaret edildi. Çocuk istismarıyla mücadeleye kararlılıkla devam eden Diyanet İşleri Başkanlığının her alanda olduğu gibi evlilik ve aile konusunda da sahih dini bilgi sunmaya kararlılıkla devam edeceğine dikkatin çekildiği açıklamada, şunlar belirtildi: "Son günlerde kamuoyunu meşgul eden ve medya organlarının gündemine giren kız çocuklarının erken yaşta evlendirilmesi hususunda devletimizin ilgili kurumlarının konuyu hassasiyetle takip ettiklerine ve adaletin tecelli edeceğine inancımız tamdır. Ancak konunun yüce dinimiz İslam ile bağdaştırılarak Müslümanların itham edildiği bir sürece dönüştürülmesi son derece rahatsız edicidir. Diyanet İşleri Başkanlığı olarak bir defa daha ısrarla belirtmek isteriz ki İslam'a göre, bireylerin hem fiziksel hem de ruhsal olgunluğa erişmeden, aile kurmanın anlam ve sorumluluğunu idrak edecek rüşt yaşına gelmeden evlendirilmeleri söz konusu olamaz."
 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.